İzmir’in tam adaptif kamera sistemi çöp mü, değil mi?

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ihalesine 2012 yılında çıktığı ve Çek AZD Praha- Cross Zlin ortak konsorsiyumuna verdiği "Tam Adaptif Trafik Denetim, Yönetim ve Bilgilendirme Sistemi" bir türlü sağlıklı bir şekilde işletilir hale getirilemedi. Oysa, 9 yılda dönemin döviz kurları dikkate alınarak yapılan hesaplamalara göre bu sistem için 57 milyon dolar (486 milyon lira) harcandığı belirtiliyor.
Elimde geçtiğimiz yılın son günlerinde belediye görevlileri tarafından işin kesin kabulü ile ilgili hazırlanmış tutanak var. 8. maddesinde sistemin kırmızı ışık ihlalleriyle hız limiti ihlallerini de tespit edip fotoğraflayabilecek yapıda olmadığı vurgulanıyor. Emniyet Müdürlüğü de bu nedenlerle yönetmeliğe uygun olmadığı için sistemi devralmıyor. Tüm bunları bugüne kadarki haberlerimizde dile getirdik.
"İHALESİZ PARA ÖDEYEMEZDİK"
Konuyla ilgili Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığından üst düzey bir yetkiliyi aradım. Sağ olsun oldukça açık davrandı ve sorduklarıma tek tek cevap verdi. Yetkili tutanakta yer almasına rağmen bu bilgilerin doğru olmadığını savunarak, "Sistem takır takır çalışıyor. Herşey mükemmel" dedi. O zaman niye Emniyet'in sistemi devralmadığını sordum. "Emniyet başka yerlerdekini de iptal etti. Çünkü yönetmelik değişti. Eskilerin hiçbiri şu an çalışmıyor. Bizim şanssızlığımız tam bittiği anda yani işi teslim aldığımız anda yönetmeliğin değişmesi. Biz onu müteahhite zaten yaptıramazdık. Onu değiştiremezdik.
Şimdi yeniden toparlayacağız. Aslında biz o firmaya kameraları değiştirtebilirdik. Ama ben bu sefer para ödeyecektim. Ancak o zaman firma ne fiyat veriyorsa ben onu kabul etmek zorunda kalırdım. Bu defa ihalesiz para ödemekten zimmet çıkardı" dedi.
GELİP GÖRÜP YAZMAK İSTİYORUM
Elimde kesin kabul için hazırlanmış tutunak olduğunu ve sistemin kırmızı ışık ihlalleri ile hız limiti aşımlarını algılamadığının burada yazdığını, isterse kendisine de gönderebileceğimi söyledim. "Gönderin sizdeki belge eski olabilir, son belge değildir. Ben size son belgeyi gönderirim" dedi. Ayrıca, "Bir gün sizi ağırlayalım burada gösterelim" diye de ekledi. Belgeyi gönderdim ancak henüz bir cevap alamadım. Eğer, belediye kabul eder kapılarını açarsa gider seve seve sistemi yerinde inceler ve gördüklerimi de yazarım...

CHP KADINA ŞİDDETİN ÜZERİNİ ÖRTTÜ
CHP, kadın hakları ve Türkiye'nin toplum açısından sakıncalı gördüğü için ayrıldığı İstanbul Sözleşmesi gibi konularda mangalda kül bırakmıyor ancak kendisi, parti içerisinde şiddete uğrayan kadın yöneticilerini bile savunmuyor. Nasıl mı?
Yeni Asır olarak geçtiğimiz günlerde manşet yaptık... İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in protokol müdürü yaptığı emekli albay Fatih Özkurt, Buca'daki bir etkinlikte CHP İl Başkan Yardımcısı Çağdaş Kaya ile yumruklaştı, araya giren CHP Buca İlçe Başkanı Hacer Taş'ı da ittirip yere düşürdü.
Bu nedenle Hacer Taş'ın başı yarıldı ve yarılan bölgeye 3 dikiş atıldı.
HİÇBİRİ MÜDAHALE ETMEDİ
Konu genel başkan yardımcılarına hatta geçtiğimiz günlerde İzmir'e gelen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na aktarıldı.
Fakat, konuyla ilgili hiçbir adım atılmadı.
Bu arada olaydan sonra Başkan Soyer'in Hacer Taş'tan Levent Marina'daki bir yemek sırasında kuru bir özür dilediğini öğrendim o kadar... Gerçi şu da var: Hacer Taş bile kendini savunmadı ki diğerleri ne yapsın!... Hacer Hanım'ı bu olayla ilgili aradığımda "Böyle bir şey yok" bile diyerek olayı inkar etmeye kalktı. İşin en üzücü yanlarından biri de maalesef bu...