İzmir’in sırtından 100 milyonluk vurgun iddiası mutlaka araştırılmalı

Tunç Soyer yönetimindeki İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 931 mevcut reklam ünitesinin kiraya verilmesi ve 2 bin 770 adet yeni reklam ünitesinin de oluşturulması amacı ile toplam 3 bin 701 adet reklam alanının işletilmesi için çıktığı 10 yıllık reklam ihalesi, geçtiğimiz yıl Ocak ayında 245 milyon liraya sonuçlandı. İhaleyi Kent Vizyon firması kazandı. Büyükşehir sorumluluğundaki alanların yanı sıra tramvay ve gemi gibi araçların üzerlerine reklam koyma ve işletme hakları da verildi. Bu ihaleden sonra İzmir'de ana arterler ve Çeşme gibi gözde ilçelerde her yer reklam panosu ve totemi doldu. Bazı yerlerdeki reklam üniteleri trafikte seyreden araç sürücülerinin görüş alanını bile kapatıyor. İzmirliler, bunlarla reklam içerikli mesaj yağmuruna tutuluyor. Neticede birileri bu reklamlardan büyük paralar kazanıyor.

İDDİALAR KAFA KARIŞTIRDI
Peki bu kazanılan büyük para kimin cebine gidiyor, giderken de ihale şartnamesine uygun ve yasal olarak mı gidiyor, yoksa birileri İzmir'in sırtından haksız kazanç mı sağlıyor?
İşte bu noktada gazetemizin usta muhabiri Metin Burmalı'dan üzerinde mutlaka durulması gereken bilgi ve iddialar içeren bir haber geldi. Yeni Asır'da geçtiğimiz 20 Haziran'da yayınlanan haber büyük ses getirdi.
Burmalı'ya konuşan İzmir'deki reklam sektörü temsilcileri ortada 100-150 milyon liralık bir haksız kazanç olduğu yönünde iddialar öne sürdü.
Haberde yer alan iddialara göre şartnamedeki coğrafi koordinatların dışına çıkan firma, Beydağ ve Bayındır gibi uzak ilçelere dikmesi gereken totemleri de şehir merkezi ya da Çeşme ve Seferihisar gibi gözde tatil beldelerine dikti. Çeşme'de 1 adet 'kuleboard' adı verilen reklam panosunun sezonluk kirasının 450 bin lira olduğu ve 2 kuleboard olması gereken ilçede 50'ye yakın totem yer aldığı, Büyükşehir'e yıllık 24.5 milyon lira ödeyen firmanın sadece buradan 25 milyon lira kazandığı da iddialar arasında yer aldı.

'ÇEŞME REKLAM ÇÖPLÜĞÜ GİBİ'
İlçelere konulacak reklam ünitesi sayısının belli olduğuna dikkat çeken reklam sektörü temsilcileri, "Şartname ile gerçekteki sayılar birbirini tutmuyor.
Şartnamedeki koordinatlara neden uyulmuyor? Çeşme'de 40'ın üzerinde kaçak dikilmiş reklam ünitesi var. Çeşme reklam çöplüğüne dönmüş durumda.
Firmanın haksız elde ettiği gelir ortalama yıllık 100-150 milyon lira. Bu para kimin cebine giriyor? Belediyenin kasasına girmiyorsa o zaman kamu zararı var" şeklinde iddiaları gündeme getirdi.

BAKANLIK HAREKETE GEÇMELİ
Burmalı'nın haberiyle artık cin şişeden bir kez çıkmış oldu. Bu haberde yer alanlar öyle üzerinde durmadan geçiştirilecek iddialar değil. Bu nedenle hepsinin tek tek araştırılması ve soruşturulması gerekiyor. Olay aydınlatılmalı. Bunun için de İçişleri Bakanlığı, İzmir Valiliği mutlaka harekete geçmeli. Büyükşehir'de muhalefet konumundaki partilerin meclis üyeleri de bu iddiaların peşine düşmeli...
Eğer bir suçlu varsa ortaya çıkarılmalı yoksa da kamuoyuna açıklanmalı ve kimse zan altında kalmamalı.