Erhan Gülenç

Türkiye bugünleri birkaç yılda aşar

Türkiye, 100 yıllık geçmişinde birçok badireyi atlattı. Bugünlerde de Kahramanmaraş'ta 6 Şubat tarihinde meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin 11 ilde oluşturduğu yıkımın yarattığı badireyle karşı karşıyayız.
Bu felaketin Türkiye ekonomisine etkisi konusunda çeşitli kesimlerce kara senaryolar dillendiriliyor. Böyle büyük bir yıkım tabii ki ekonomiyi olumsuz etkileyecektir.
Ancak önemli olan Türkiye'nin bunu atlatabilecek bir yapıya sahip olup olmadığıdır.
Peki Türkiye'nin bu gücü var mıdır?

85 MİLYAR DOLARLIK MALİYET
İşte, İzmir'de sözüne itibar edilen duayen işadamlarından biriyle dün bu konuyu konuştuk. İşadamı, Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu'nun (TÜRKONFED) bu depremlerin Türkiye ekonomisi için 84.1 milyar doları civarında bir mali hasar yaratacağı yönünde bir rapor yayınladığını hatırlattı. Türkiye'nin ekonomik büyüklüğünün 750 milyar dolar olarak kabul edildiğini ifade eden işadamı, bu 85 milyar doların Türkiye'nin yılda ortalama yüzde 5 civarındaki büyümesiyle karşılanabileceğine dikkat çekti.

"İNŞAAT BÜYÜMEYİ TETİKLEYEBİLİR"
Bazı şehirlerin büyük kesiminin adeta yok olduğuna dikkat çeken iş insanı, bu kentleri yeniden inşa etmek için kaynakların önümüzdeki süreçte inşaat sektörüne yönlendirilmesinin kaçınılmaz olduğuna işaret etti.
İnşaat harcamalarının artmasıyla ekonomik büyümede bir tetikleme de yaşanabileceğini ifade eden iş adamı, "Parayı inşaata harcamak inovatif olmayan yatırımlara kaynak tahsisi anlamına gelir. Ancak, bu şehirlerin yeniden inşa edilmesi de kaçınılmaz.
Türkiye bunu yapacak" dedi.

ÜLKENİN DİZİ YERE DEĞMEZ
Devletin kaynak oluşturmak için olası vergi düzenlemelerine gitmesi halinde bunun bölge dışındaki şirketlerin yatırım harcamalarından çekilecek bir kaynak olacağını ifade eden işadamı, "Bunun büyümeye negatif etkisi olur. Ancak ne olursa olsun Türkiye, son derece dinamik yapısıyla tüm bu sorunları atlatabilecek bir ülkedir. Yani hafif ayağı tökezlese de dizi yere değmez, düşmesi söz konusu değildir. Birkaç yıl içinde bunu telafi eder. Daha önceki büyük ekonomik krizlerde ve 1999 depreminde olduğu gibi, bu ülke kendi içindeki o dinamik potansiyeli bir şekilde toparlayıp yoluna devam eder. O yüzden çok da karamsar olmamak gerek" ifadelerini kullandı.

BÜYÜKŞEHİR'DE 'AZİZ NESİNLİK' BİR SKANDAL

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde öyle fiyaskolara imza atılıyor ki insan hayrete düşüyor. İşte son bomba: Belediyenin, Başkan Tunç Soyer'in danışmanı Güven Eken'in yönettiği İZDOĞA A.Ş. ile Biosun Ödemiş Katı Atık A.Ş. üzerinden park bahçelerden çıkan bitkisel atıkları organik gübreye dönüştürme tesisi kurma çalışması tam bir skandala dönüştü. Bornova'nın Işıklar Mahallesi'nde kurulmak istenen tesis için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na ÇED Raporu başvurusu yapıldı. Bakanlık da prosedür gereği yine Büyükşehir'e bağlı olan İZSU'dan görüş talep etti. Ancak İZSU, Büyükşehir'in kendi tesisiyle ilgili 'içme suyu kaynaklarının bulunduğu bölgede kurulacağı' gerekçesiyle olumsuz görüş verdi. Bunun üzerine Bakanlık ÇED sürecini iptal etti. Yani belediyenin kendi projesi kendi içinden gelen itirazla hüsrana dönüştü. Bu sizce de Aziz Nesin romanlarına konu olabilecek çapta trajikomik bir hikaye değil mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.