Bulgun'un seyir defteri!

Ecevit'in "Karaoğlan" yılları...
Dağlar taşlar Karaoğlan sloganlarından geçilmiyordu.
CHP Genel Başkanı tiril tiril mavi gömleği fora ediyor ve miting meydanlarının dolup taşırıyordu.
1970'li yılların başlarıydı.
"Toprak işleyenin su kullananın" sloganı da CHP önderlerinin baş tacıydı.
İşte bu sırada İzmir'de genç bir makina mühendisi de CHP örgütünde umut oluyordu.
Simsiyah saçlı, kalın çerçeveli gözlüklü ve dimdik yürüyen bu delikanlı CHP içinde sivrilmeye başlamıştı.
İşte Karşıyaka'dan kopup gelen bu delikanlı, kısa sürede CHP örgütünü gözdesi haline gelecek ve 1973'deki kongrede ezici bir çoğunlukla il başkanı olacaktı. Adı: Ekrem Bulgun...
* * *
İşte böyle bir kış günü başlayan İl Başkanlığı yürüyüşü 1975 kongresinde de pekişecek ve sonraki kongreden de Bulgun yine İl Başkanı olarak çıkacaktı.
12 Eylül darbesi, siyasetin yasaklanması ve ardından gelen SODEP'li yıllar.
Ekrem Bulgun artık SODEP'in kurucu il başkanıdır.
Bunu CHP'nin yeniden kurulmasına kadar uzanan dönem izlemişti.
Bu süre içinde Ekrem Bulgun kısa dönemler için İl Başkanlığına getirilip, götürülmüş.
2005'te Bulgun CHP İzmir il örgütünün başına atama ile getirilen bir başkandı.
Yaş 78...
Ekrem Bulgun 2010'da yeniden umut olmuş.
Sordum:
"Bu kaçınca başkanlık?"
Cevap:
"Arada bir mini gidip gelmeleri de sayarsak 8'inci başkanlık..."
* * *
Haberi duyan CHP'li duayen siyasetçi 85'lik İbrahim Yılmaz'tan bir tepki:
"Bu işte ben de varın... Baykal'a hatırlatsanız ya..."
Bir not: İbrahim Yılmaz 30 yıl süre ile İl Genel Meclisinde CHP'yi temsil etmişti.
hayattan
Bu ayı, pastayı seviyor
Çamlıhemşin doğa harikası bir yurt köşesi.
Ayder Yaylası'nın ayıları ise sevilmeye değer.
Hem de ölesiye sevilmeye...
Berlin Festivali'nde, "Çamlıhemşin'de yaşanan olaylar üzerine kurulu "Bal" filmininin "Altın Ayı" ödülünü kazanması, Karadeniz'in bu güzel beldesini bütün yönleriyle bir kez daha gündeme getirdi.
***
"Bal" filminin yönetmeni Semih Kaplanoğlu "Çamlıhemşin ayılarının" insanlara yaklaşımını şöyle anlatıyor:
"Biz çekim yaparken, bir ayı ormandaki peteklerden bal almaya geldi. Ayı bizi görünce ürktü ve kaçtı. Peşinden koştuk, fakat yetişemedik. Ormandaki ayı kaçtı, fakat Berlin'de Altın Ayı'yı yakaladık"
* * *
Ve, yine Çamlıhemşin'den bir ayı öyküsü...
Üç yıl önce buralarda müthiş bir kış yaşandı. Her tarafı buz tutmuş, yolları kar basmış, hayat durmuştu.
İşte bu müthiş tipide, bir ay tepedeki trafonun vızıltısını duyar duymaz kulakları dikmiş ve pusuya yata kalka yürümeye başlamıştı. Talihsiz ayı, bu vızıltının bir arı kovanından geldiğini zannetmişti.
Trafo telleri üzerine son bir hamle yaptı.
Bir iki zıplama denemesi...Ayı tellerdeki elektrik akımına teslim olup, öylesine asılı kaldı.
***
İki gün sonra trafo önünden geçenler talihsiz ayının donmuş bedeniyle karşılaştılar.
Bu Çamlıhemşinliler arasında İzmir'den oradaki akrabalarını ziyarete giden Ali Albay da vardı.
"Albay" Ali'nin soyadıdır...
Ayı sevgisi ile yoğrulu Ali bir hamle ile asılı hayvanı oradan indirdi. Sarıldı, öptü ve
sonra o ayıya orada güzel bir de mezar yaptırdı.
"Ben bir Ayıyım" diyen Ali Albay, her yıl "yeğenim" dediği bu talihsiz ayının yattığı mezarı ziyaret ediyor.
* * *
"Bal" filmi günün konusu...
Turgut Bozkurt, Petkim Genel Müdürlüğü sırasında İzmirlilerin gönüllerini kazanmış bir bürokrat.
Bozkurt şimdi de Türk Eğitim Vakgı Genel Başkanı.
Kadim dostu Ali Albay'ı aradı...
" Ali biraderim, şimdi de adı PASTA olan film çekilecek ve bundaki başrolü de sana verecekler. Unutma, ayılar bal kadar pastayı da severler."
küpe
Soylu insan, hak ve adaleti herşeyin üstünde tutar,
Confucius
fıkra
Kahyanın görüşü
Leydi Montaque evin hizmetçisini çağırdı:
"Mary, senden dün akşam hakkında bir açıklama yapmanı istiyorum. Kahyadan duyduğuma göre, çorapların lambaya asılı, eteğin de buz dolabının üzerindeymiş..."
Hizmetçi alı al, moru mor cevap verdi:
"Hanımefendi inanın ve yemin ederim ki üzerime düşeni yaptım. Bütün bunlar, hep oğlunuzu eğlendirmek içindi..."
duvardan
Evlenince kocana bebek gibi bak ki, büyüyüp adam olsun.