Batı'nın şımarık çocuğu ve bölgenin çakma efesi
zirzopluğuna bakmadan, mahallenin efeliğine heveslenen
veled-i zinaların hergeleliklerini çok gördük.
Hala da görmekteyiz.
Sıska mı sıskadırlar, bücür mü bücürdürler ve bu arızalar bu "çakma efeler"in şuur altına yerleşmiştir.
Mahallenin delikanlılarına efelenirler, ağızlardan sarkan salyaları beyin yapılarındaki deformasyonun göstergesidir.
Herkese sulanırlar.
Gelip geçene efelenip saldırıya heveslenirler.
Yoldan gelip geçenlerden birileri de:
"Höt..." dedi mi?
Artık herkesin ezbere bildiği o malum yaygarayı basıp kapı arkasına tüyerler.
Böyle bacaksız "çakma efeler" dünyadaki her toplumda, bulundukları ülkenin yetişme biçimlerine göre değişik sloganlar eşliğinde de olsa vardır.
***
Bu tür "çakma efelikler"in bir başka türü de, devletler arasında da zaman zaman görülmektedir.
Bunlar sırtlarını dayadıkları büyüklerin bacak arasından sıyrılırlar ve bu defa "bölgenin efeliğine" soyunurlar.
Devlet olmanın bütün şartlarını bir kenara atarlar, teröre kucak açarlar, uluslararası centilmenliğin gerektirdiği davranış ve tutumları tanımazlar.
Tıpkı mahallede efelik taslayan yeni yetmeler gibi, sağa sola saldırırlar ve her türlü uluslararası ahlak anlayışını da tanımazlar.
***
Cüretkar olurlar. Çünkü arkalarında kendilerine hayat veren emperyalizm vardır.
Gölgesinde cinayetler işlediklerı siyonizm ise bu "devlet itliği"ne şemsiye görevini yapar.
Ortadoğu ve Dünya iki gündür, Doğu Akdenizde efeliğe soyunan İsrail'in cüreti karşısında şaşkındır.
Dünyanın her yerinden "Ne oluyoruz?" sorusuna cevap aranmakta...
İnsani amaçlı yardım konvoyuna, PKK'nin İskenderun saldırısı ile eş zamanlı olarak gerçekleştirilen deniz baskını gösteriyor ki; bu İsrail sergüzeştçileri, geçmişteki hergelelikleri yüzünden yaşadıklarından en ufak ölçüde ders almamışlardır.
Tarihin karanlıklarında sürüm sürüm olmuşlardır.
Uluslararası ilişkilerde dışlanıp, horlanmışlardır.
Açlık ve bunun getirdiği "kin anaforu" bunların mayasına işlemiş ve sonunda ortaya bir "neseb-i gayri sahih" bir toplum ortaya çıkmıştır.
Bu topluluğun mayasında "insanlığa yönelik" kin vardır.
Katmer, katmar intikam hisleri benliklerini sarmıştır.
Bunlardan dostluk beklemek ham bir hayal olacaktır.
***
Başta Türkiye olmak üzere, bütün İslam Dünyası ve Batı'nın aklı başında saygın ülkelerinin yöneticilare bu İsrail çılgınlığı karşısında ayağa kalkmalı "Dur, bakalım..." demeli, nutuklarla değil eylemle karşısına dikilmelidir.
Çünkü bu tür "çakma efeliklerde" centilmenlik yoktur, kalleşlik vardır.
Bu "sahte efeler" kancıktırlar, her türlü hatırı, gönülü bir pula satarlar.
Örnek mi arıyorsunuz?
İşte İsrail ve onu yönetenler...
Bu konser kaçmaz!
zmir Kültür ve Musiki Derneği, kendi dalında yüzlerce üyesine, sanat yollarını açarken, bir yandan da öğrencilere burs ve yemek veriyor. Dernek, bu geliri yılın bazı günlerinde düzenlediği konserler ve sponsorluklarla karşılıyor.
Bu konserlerden biri de önümüzdeki günlerde Bostanlı'da...
İzmir Kültür ve Musiki Derneği korosunun şefi İsmail Özçeltik, 14 Haziran 2010 günü verecekleri konser ile ilgili olarak şöyle konuşuyor:
"Bostanlı'daki Açıkhava Tiyatrosu'ndaki bu konserimizin konuk sanatçısı Melihat Gülses. İzmir'de sanat musikisini gerçek anlamda icra eden birkaç kurumdan biriyiz. Bu sezon 10 öğrencimize burs sağladık."
İletişim telefonu: 0232 362 54 18 - 0542 820 95 75
küpe
Dünyada biricik acı sevildiğini sanmaktadır.
Emile Zola
duvardan
Paranın ne önemi var. Mühim olan miktarı
fıkra
O yaşta
Metroda bir ihtiyar hanım kendisine yer vermeyen küçük kıza hiddetlenerek söylenir:
"Ah zamane çocukları. Biz sizin yaşınızdayken, bu yaşta bir çocuk ihtiyar bir kadını metroda yalnız bırakır mıydı?.."
"Hanım nine yalan söyleme..."
"Aaa! Neden yalan söyleyeyim? Çılgının zoruna bak!.."
"Siz benim yaşındayken bu şehirde metro filan yoktu..."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.