Ne değişti, sorduk?
Bu gelişmeleri CHP'nin "Karanlıklar Prensi" Ahmet Kadıbeşegil'e sorduk işte yanıtı:
"Nalbantoğlu, yanında Kemal Anadol olduğu halde çalışma yaparken Sav'dan Anadol'a gelen (Ankara'ya dön) talimatıyla yalnız kaldı. Delegelerin 440'ının ve Aziz Kocaoğlu'nun desteğini sağlamış olan Nalbantoğlu adaylıktan çekildi.
Şimdi ne değişti? Nalbantoğlu'nun aday olmasını önleyen Sav yine onu il başkanı olarak atadı. O zaman adama sormazlar mı?..
Kazanacağı kesin olan Nalbantoğlu'nun il başkanlığını niye engelledin?
O zaman genel başkanı aşamıyordun, ortam elverince şimdi mi aşabildin?
Ne oldu, Baykal gitti Sav geldi, dışlanmış CHP'liler nerede? "
***
İşte bu tabloya bakınca ben de sormak istiyorum:
Sadece 7 İzmirlinin yer aldığı bu yönetim, "atanış" anlayışı itibariyle ne kadar birleştirici olur?
Başkan hariç "ekipçilik" anlayışını ilk günden ortaya koyanlar bu tutumlarıyla partide bütünleşmeye değil, daha çok ayrışmaya neden olacaktır.
Bu da Kılıçdaroğlu'nun halkta yarattığı "olumlu rüzgarı" kesecek en önemli faktördür.
hayattan
Burası Gümüldür Özdere...
İzmir'in ve hatta Ege'nin yeşil tatil beldelerinden biri...
Özdere son üç-dört yılda hızla büyüdü, kabına sığmaz oldu.
Mavi-yeşil karışımının benzersiz güzellikte yaşandığı yerdir Özdere.
Ne var ki, İzmir'in bu şirin beldesinin her yanı pis kokuyor.
Ortalığı "rayiha-ı keriha" götürüyor.
Vidanjör ücretlerin yüksek seviyede oluşu, yazlıkçıların karşılayamayacak seviyede tutulması bu sonucu getiriyor.
Yani, kokuşmayı ve ardından denizin kirlenmesini...
Şimdi, Özdere'de yaşayanlar belediyeyi göreve çağırıyor:
"Ya vidanjör paraları makul seviyeye indirilir ya da pis kokan Özdere'ye tahammül edilir."
okurdan
Faytonlar ve sürücüleri!
Pota okuru Rezzan Sabuncu'nun "İzmir ve Karşıyaka'daki faytonlar ve faytoncular hakkındaki görüşleri" üzerine Cavit Özmen'den bu not:
"Bu hassasiyete ben de şahsım adına teşekkür etmek istedim. "
Cavit Özmen, atların ve faytonların konumunu "sahipsizlik" olarak değerlendirip devam ediyor:
"Bu sahipsizliğin yürek burkan görüntüleri bir anlamda toplumun ve insanlarımızın da içinde bulundukları durumu yansıtmıyor mu?
İşte İzmir'in dışa yansıması.
Bir seminerde anlatılmıştı; dışardan bir ofise girdiginizde ilk olarak oradaki aydınlatma, o yerdeki insanların enerjisini ve çalışma arzusunu da yansıtır,
Bu görüntüler de, o haliyle İzmir'i ve izmir'de yaşayan toplumumuzun durumunu yansıtmıyor mu?"
küpe
Gelecek umut sahibi olanlar için vaatlerle doludur.
Goethe
fıkra
Çalar cinsi
Bir şirketin depo şefini, çok çalışkan olmasına rağmen işten çıkardılar.
Bunu duyanlardan biri müdüre sordu:
"Çok dinamik ve saat gibi çalışan gençti. Neden işine son verdiniz?"
Müdür gülümsedi.
"Saat gibiydi ama çalar cinsinden..."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.