Kaygan zeminde siyaset!
Bu sohbette hem hasret giderdiler, hem de güncel konuları tartışma fırsatı buldular.
Güncel konu gündem olunca, önce akla hemen terör ve reforandum geliyor. Bir üçüncüsü de Kılıçdaroğlu ile CHP'de yakalan rüzgar.
CHP'nin "Karanlıklar Prensi" Ahmet Kadıbeşegil'in İzmir için gözlemleri şöyle ;
" İlk günlerdeki beklenti çıtasının yüksek olması, ilginin yüksekliği, İl Yönetimin atanmasından sonra yerine soru işaretlerinin bırakmış gibi. Baykal'ın İzmir temsilcileri yerine,Sav'ın İzmir temsilcileri yerini aldı.İleriye dönük olarak Milletvekili ve Beldiye Başkanlığı,meclis üyeliklerinin hedefleyen partililer,bu kaygan zeminde kulvar yarışına girdiler.Ön seçimi düşünmeyen (atanma) yolunu gözleyenler arasında bazı belediye ve ilçe başkanları da var."
* * *
2014 'deki Büyük Şehir Belediye Başkanlığı için " neden ben olmayayım" sorusunu yanı sıra, Sav'a yakın politika yaklaşımlarıyla milletvekili seçimlerinde seçilecek sıralarda yer alabilmek için geçmişte Baykal'ın kulvarında koşanların,kulvar değiştirmelerini önlemek için Sav ekibi büyük çaba sarfediyor."
***
Bir büyük gazetenin parlamentoda çalışan üst düzey bir muhabiri de " sözlerine aynen katılıyorum. Genel merkezde de durum farklı değil. Yeni Yılmaz Ateş'ler ,Sevigen'ler,Özyürek'ler türedi. Bunlarda (ekibin ) genel merkez ve illerde etkili olabilmek için yogun bir uğraş veriyor.
hayattan
Dördüzler 60'ına bastı
Onlar İzmir'in dördüzleri.
23 Temmuz 1950'de İzmir'de dünyaya geldiler. Onlar şimdi çoluk, çocuk ve torun sahibi.
Yani bizim dördüzler dün 60'a bastı.
Postacının getirdiği mektuplardan biri:
"Ben 1950'de dünyaya gelen dördüzlerin en son doğanıyım" diyor ve devam ediyor:
"İsmimi yazmak istemiyorum."
Zarfın üzerindeki damgadan anladığıma göre, bu mektup Kiraz'dan atılmış.
Dördüzlerden Kiraz'da yaşayanı da Adalet...
* * *
İşte, Kiraz'da yaşayan ve "en son doğan " dördüz'den gelen mektup şöyle devam ediyor:
"Şu an dördümüz ayrı yerlerde oturuyoruz, uzun zamandır birbirimizi göremiyoruz.Kontörüm olduğu zaman, arasıra kardeşlerimi arayalabiliyorum. Annem ile babam 1995'te arka arkaya vefat ettiler. Sıra herkes gibi bize de gelecek. Şu 60'ıncı doğum günümüzde bir isteğimiz olacak. Işıklar Mezarlığında anne ve babamıza yakın bir yere gömülmek."
***
"En son doğan dördüz" bu zamanda mezar yeri satın almanın zorluğuna inanıyor ve bu şartlar altında bile Büyükşehir Belediye Başkanlığından bir dilekte bulunuyor:
"Sayın Kocaoğlu Işıklar'da bize bir yer verebilir mi?"
***
Bana öyle geliyor ki; Kocaoğlu'ndan İzmir'in dördüzlerine bir yaşgünü armağanı, bu ilgiyi taçlandırıcı biçimde olacak.
Kocaoğlu'na da bu yakışır zaten...
hayattan
Kaymakam ve esnaf...
Karşıyaka Kaymakamı Mehmet Emin Avcı, BESİAD Bostanlı Esnaf Sanayici ve İşadamları Derneği'ni ziyaret etti. Amacının Bostanlı esnafının sorunlarını paylaşmak ve çözüm üretmek olduğunu belirten Avcı, Besiad'ın başarılı ve çalışkan başkanı Feyyaz Sungur'un şahsında tüm yönetim kurulu üyelerini kutladı.
Başkan Sungur, derneğin yeni projeleri hakkında bilgi verdi, destek istedi ve nazik ziyaretinden dolayı Karşıyaka Kaymakamı Mehmet Emin Avcı'ya teşekkür etti. Karşıyaka Kaymakamı Mehmet Emin Avcı ve Mustafa Özler (Mavra Restoran) , Mehmet Emin Avcı, Feyyaz Sungur, Fatoş Alpugan, Ali Akdaş (Ali's Pastanesi)
küpe
İki kulak ama tek bir ağıza sahip olmamız, daha az konuşup daha çok dinleyebilmek içindir.
Citum'lu Zeo
fıkra
Ben de öyle...
Hitler akıl hastanesini geziyordu. Bir deli onu koğuş ziyaretinde, hastaneye yeni sevkedilmiş bir kaçık sandı.
"Ahbab, sen neden düştün buraya?" dedi.
Fena halde kızan Hitler:
"Kendini topla... Ben Hitlerim" diye haykırdı.
Deli Hitler'in yüzüne bakarak güldü:
Hitler: "Ne gülüyorsun?"
Deliden cevap: "Ben de böyle başladım da, ona gülüyorum."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.