Erkin Usman

Körfezde bir canavar!

İzmir'in kültür hamalı Tufan Atakişi'nin araştırmalarından birini sizlerle paylaşmak istedim. İşin ilginç tarafı yazıda bahsi geçen köpekbalığı yakalama tekniğini ben bile duymamıştım. Belki siz de ilk defa okuyacaksınız.
* * *
"Üç-dört ton ağırlığında tahmin edilen ve küçük bir adacığı andıran canavar, kurşun yağmuruna tutulduğu halde ölmedi ve..."
60 yıl önceki haber şöyle başlıyor: "İzmir Körfezi'nde dolaştığını evvelce bildirdiğimiz canavar son günlerde Abdullah Ağa Çiftliği sahillerinde görüldüğü ve bu civarda trança balığı avlamakta olan balıkçılara rahat vermediği öğrenilmiştir."
Bir zamanlar İzmir'in iç körfezinde, her biri 10-15 kilo gelen trança balıkları avlanırmış. Belki hatırlarsınız, bir zamanlar İzmir'in dillere destan trança şişi vardı. Dışarıdan gelen konuklarımıza trança şişi tattırmadan yolcu etmezdik.
İzmir'de heyecan dorukta: "Balıkçıların bize verdiği malumata göre, 3-4 ton ağırlığında ve küçük bir adacığı andıran bu canavar, köpekbalığı cinsinden olup "İzbirido" adını taşımakta ve bu cins balıkların en korkuncu bulunmaktadır." Balıkçıların yaptığı açıklamada ağırlık ve görsel değerlerleri bana biraz abartılı geldi. Belki bu haberi yapan gazeteci dostumuz da olayı abartmış olabilir. Ancak özellikle belirtmek istiyorum. O kadar araştırma yapmama rağmen, "İzbirido/İsprido/Spirodo" köpekbalığı cinsini bilen ne bir balıkçı, ne de su ürünleri uzmanı bulamadım. Devam edelim.
"Yine balıkçıların söylediklerine göre, son günlerde Abdullah Ağa Çiftliği kıyılarında dolaşan bu canavarın, balıkçıların çekmekte oldukları onar kilo ağırlığında dört tırança balığını yutmuştur."
"Hiç pervası olmayan ve deniz yüzüne çıkan bu canavara bazı Amerikalıların attıkları silah mermileri isabet etmesine rağmen, tesirsiz kalmıştır. Balık neslinin köküne kibrit suyu döken bu mahlukun devlet yardımı ile imhası istenmektedir. Balıkçılar bu canavara "Osman" adını vermişlerdir." Bu arada atış talimi yapmak isteyen Amerikalılar da bölgede yerlerini almışlar.
Abdullah Ağa Çiftliği önlerinde "Nerede Bu Devlet?" çığlıklarını duyar gibiyim.
***
O günleri yaşayan kaptan Hüsnü Levent'in anlattığına göre, Abdullah Ağa Çiftliği açıklarında bir zamanlar İnebolu gemisi batmış. Bu batık, balıkların yuvalama alanı olduğu için çevresine köpekbalıklarını da çekermiş. Balıkçılar da köpekbalıklarını yakalamak için ilginç bir yöntem geliştirmişler. Mezbahadan alınan taze kuzu işkembeleri, kana bulandıktan sonra içine sönmemiş kireç doldurulduktan sonra işkembenin giriş ve çıkış kısımları mısır koçanı ile tıkanıp denize atılırmış. Köpekbalığı bu yemleri yuttuktan sonra sönmemiş kirecin suyla temas etmesi sonucunda ortaya çıkan zehirli gaz köpekbalığını su yüzüne fırlatırmış. Çevredeki balıkçılar da köpek balığını yakalarmış.
Körfeze giren köpekbalıklarının sayısı o kadar artmış ki, Et ve Balık Kurumu bazı kurallar koyarak balıkçılardan köpekbalığı alımına geçmiş.
egeden
Yeni Foça yolları ve bir mühendis uyarısı

Burası Ege'nin ve özellikle İzmir'in gözde tatil beldelerinden biri...
Gerçi, Eski Foça'nın biraz gölgesinde kalır ama, birtakım dezavantajlarına rağmen Yeni Foça, birbirini izleyen koyları ile ünlüdür.
Yüzme meraklıları için vazgeçilmez parkurdur buraları.
Zengin birer balık deposu olduğu da unutulmamalı.
* * *
İşte bu Yeni Foça şu sıcak yaz günlerinde İZSU azizliğinin kurbanı olmuş durumda...
Uzun yıllar Alaybay Tersanesi Müdürü olarak hizmet veren yüksek mühendis Ünal Özatay emeklilik günlerinin yazlık bölümlerini Yeni Foça'da geçirir.
İşte bu değerli teknokratımız da İZSU'zedelerden biri.
Ünal Özatay olaylara bir teknik adam gözüyle bakıyor ve Yeni Foça yolları İZSU'nun bir deneme tahtası olduğunu vurgulayıp diyor ki:
"Yollar zaten bakımsızdı. İZSU da el atınca hepsi darmadağın oldu. Su getireceğiz dediler, yolları perişan ettiler. Şikayetçi olduk, düzeltmeye çalıştılar ama onu da beceremediler."
* * *
Ünal Özatay eleştirilerini bir teknik adam olarak, deneyimlerine dayanarak yapıyor ve uyarıyor:
"Biz de bu yollarda ter döktük. 20 günde kilometrelerce yol yaptık. Yeni Foça'da yaşadıklarımız, teknoloji katilinden başka bir şey değil. İZSU çok daha ciddi çalışma yapmalıdır. Bunu bir mühendis olarak söylüyorum."
küpe
İnsanlara karşı besleyeceğin güzel niyetlerde cömert ol. En kötü barışı, en haklı kavgaya tercih ederim.
Çiçero
fıkra
Beş dakika ara

Konferansçı saatlerce uzun uzun konuşmuştu. Bir türlü ara vermek istemiyordu.
Dinleyicilerden biri seslendi:
"Biraz yoruldunuz galiba. Beş dakika dinlenseniz..."
"Hayır, yorulmadım..."
Bu kez, izleyenler toplu halde konuştu:
"O halde biz biraz dinlenelim..."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.