Hemşireler, siyasi hayatın neresinde?
Mesleği, "hemşirelik" olan Nigar Akıncı'nın araştırmasına göre; kadın milletvekillerinin içinde 9 doktor, 4 mühendis, 2 mimar, 2 eczacı, 9 avukat, 10 akademisyen, 1 gazeteci, 1 harita teknikeri, 1 müsteşar, 1 proje değerlendirme uzmanı, 1 kaymakam, 1 arkeolog, 1 kültür müdürü, 1 psikolojik değerlendirme uzmanı, 2 serbest meslek ve 1 hemşire kadın vekil var.
***
Bu aşamada Nigar Akıncı, şunları söylüyor:
"Bütün bu veriler ışığında baktığımızda, siyasi anlamda bir oyu olan sade bir vatandaş olarak sormak istiyorum siyasi liderlere?
Biz hemşireler siyasetin neresindeyiz?
Biz hemşirelere ne zaman mesleğimizi temsil hakkı vereceksiniz?"
Nigar Akıncı, İzmir siyasetinde bir bayan.
Hemşirelerin yaklaşık 1 milyon kişilik bir seçmen grubu oluşturduklarını vurgulayıp, devam ediyor:
"Evet biz hayatın içinde mesleğimiz dışında herşeyiz. Ama iş siyasete gelince yokuz. Kimse bizi görmez. Parlementoda yokuz. Siyasette hemşirenin adı da yoktur, yeri de. Bizleri doktor vekiller temsil ederler. Ama bizler doktor değil, hemşireyiz. Bizler kendimizi temsil etmek itiyoruz."
hayattan
Kadın basketçiler boksör çıktılar
Sporda Şiddet Yasası'nı bir an önce çıkarmak için uğraşıyoruz. Şimdiye kadar genellikle erkek sporcu yönetici, teknik adam ve taraftarları frenlemekti amacımız.
Hanımları hep centilmen, olay çıkarmayan ve iyi niyetli olarak değerlendirmiş, kadın-kız sayısının sporda artmasının erkekleri de uslandıracağını düşünmüştük. Yanılmışız...
İşte size esef edici, kadınların şiddette bazen erkekleri de geçebileceğine ilişkin bir örnek ve bunun sonucunda verilen ceza... Türkiye Kadınlar Basketbol 2 Ligi'nde.
* * *
Bakospor ile Antakya Belediyespor arasında Gaziantep'te yapılan maçta, boksörlüğe özenerek birbirlerine yumruk atan Bakosporlu Mukaddes Aksoy ve Antakya Belediyesporlu Burcu Erbaş'a, Basketbol Federasyonu Disiplin Kurulu 4'er maç müsabakalardan men ve biner lira para cezası vermiş. Demek ki fanatiğin erkeği, kadını farketmiyormuş.
hayattan
Hatası affedilmeyen bir meslek
Başbakan, bakanlar, müsteşarlar ve genel müdürlerin "kara kutusu" özel kalem müdürleri, bu kez kendileri için amirlerinin "huzuruna" çıktılar. Özel kalem müdürleri, Meclis'te görüşülen Torba Yasası kapsamında, kendi özlük haklarıyla da ilgili düzenleme yapılmasını istediler.
***
Özel Kalem Müdürleri Derneği'nin girişimiyle hazırlanan ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda değişiklik yapılmasını öngören taslak metin, bakanlara da sunuldu. Özel Kalem Müdürleri Derneği Başkan Yardımcısı Yılmaz Adıgüzel, "Hatası affedilmeyen bir görevdeyiz ama emeğimizin karşılığını tam alamıyoruz" dedi.
***
Özel kalem müdürlerinin bakanlara ilettiği notta, özlük haklarının düzelmesinin, özel kalem müdürlerinin sayıca az olması nedeniyle, devlete büyük bir yük getirmeyeceği de aktarıldı.
Özel Kalem Müdürleri Derneği Başkan Yardımcısı Yılmaz Adıgüzel, talepleri konusunda şunları söyledi: "Özlük haklarımızı istiyoruz. Özel kalem müdürleri, gecesi gündüzü, hafta sonu olmayan, tüm sırlarıyla beraber mezara kadar giden insanlardır."
küpe
Önemli olan sevmektir, yoksa sevgili değil. Sarhoşluk söz konusu olunca şişenin önemi yoktur.
Musset
fıkra
İşin aslı
At çalmak için ahıra giren bir hırsız yakalanır. Ev sahibi merakla sorar:
"Bu hırsızlığın sırrını bana öğretirsen, seni serbest bırakacağım."
Hırsız kabul eder.
Adamın gözü önünde atın yularını çözer, gemini vurur. Üstüne atlayıp, dörtnala uzaklaşırken bağırır:
"Öğrendin mi? İşte böyle..."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.