Herkes demokrasi yalanı söylüyor
Bostanlı Cafe Park'ta aralarında Prof. İbrahim Erdoğan, Doç. Sevil Kaynar, ekonomist Erol Bilar, tekstilci İrfan Baybora ve iş hayatının oluşturduğu 17 kişilik kahvaltının konusu 12 Haziran seçimleriydi.
Son sözü gazeteci Ahmet Kadıbeşegil söyledi:
"Herkes yalan söylüyor. Demokrasi diye bağıranların şaibeli bir meclis oluşturmaması gerektiğini bilmesi gerekir. Bunun içinde siyasi partiler yasasının değiştirilmesi, seçim barajının düşürülmesi, meclis ve siyasi partiler tüzüklerinin demokratik bir yapıya kavuşturulması gerekir. Mecliste milletvekillerine 5 dakikalık konuşma olanağını öngören, verdikleri yasa önergelerinin komisyon başkanlarınca gündeme alınmayan bir meclisin demokrasiyi benimsediği söylenemez.
Bunun ötesinde seçim yapmışsın yapmamışsın, ne fark eder. Halkın seçmediği, liderlerin öngördüğü bir meclisin, demokrasi anlayışı ne olur. Bunun iyi irdelenmesi gerekir. Onun için demokrasi yalanının söylenmesini bırakalım."
Toptaş, İzmir'in envanterini çıkardı
Mehmet Toptaş'tan İzmir turlarına devam.
MHP'den İzmir İkinci Bölge için aday adaylığına soyunan Mehmet Toptaş'ın elinde bir "İzmir envanteri" var.
Toptaş her şeyden önce bir hesap adamı...
"Bu envanteri çıkartırken, İzmir için bütün verileri topladım. İzmir'in neresinde ne vardır? Seçilmek istediğim İkinci Bölge'de yaşan biçiminde ağırlık nerededir?" diyor ve ekliyor:
"Bir önceki yerel seçimlerde Bayraklı Belediye Başkan adayı olmuş ve bu ilçenin her yanını karış karış dolaşmıştım. Bu çalışmalar benim için büyük bir avantaj oldu. Halkla iç içe oldum, halkımla aynı kaderi paylaşmasını öğrendim. Milletvekilliğimde bu deneyimlerimden yararlanacağım."
* * *
Mehmet Toptaş, MHP İzmir 2. Bölge listesinin iyi bir yerinde olacağından emin.
Hedefim, İzmir'i Milliyetçi Hareket Partisi kurulları içinde ciddiyetle temsil etmek ve İzmir halkına layık hizmetleri yerine getirmektir. Göreceksiniz, Ankara'da İzmir'n gözü, kulağı olacağım."
küpe
Alışkanlıkların zincirleri önce duyulamayacak kadar hafif, sonra kırılamayacak kadar güçlü olurlar.
B.Disraeli
fıkra
Boğa gibi
Uzun boylu, yakışıklı adam otelin barındaki tabureye oturdu.
Yanına gelen garsona:
"Bir duble cin" dedi.
Garson getirdi içkiyi. Adam bir yudumda bitirdi. Elinin tersi ile ağzını sildikten sonra:
"Kendimi bir boğa gibi güçlü hissediyorum" dedi.
Sözünü henüz bitirmişti ki, yan masada oturan güzel bir kadın ona bakarak seslendi:
"Möööö"
Erkan Zengin'den.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.