Bir proje de işitme engelliler için olsun

Karşımda Karşıyaka İşitme Engelliler Dayanışma Derneği Başkanı Zahide Barış var.
Bu zarif hanımefendi ile anlaşmamızı Alptekin Özer yapıyor.
Zahide Hanım, özel işaretlerle süslü lisanı ile anlatıyor, Alptekin Bey de bu açıklamaları bize naklediyor.
Zahide Barış'ın anlattığına göre, 1992 yılından bu yana Bornova'da hizmet veren 500 ğrenci kapasiteli, "Tülay Aktaş İşitme Engelliler İlköğretim Okulu" her yıl ortalama 30-40 öğrenciyi mezun ediyor.
Bu öğrencilerin eğitimlerine devam edebilmeleri için birkaç yol var. Bu öğrencilerin bir kısmı İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü kanalı ile "kaynaştırmalı eğitim" okullarına yöndendiriliyor. Bu okullar öğrencilerin semtlerindeki meslek liseleri oluyor.
İşte bu aşamada söz Zahide Barış'ın:
"Eğitimlerine kaynaştırmalı eğitim okullarında devam etmek istemeyen öğrenciler, Kınık'taki Mert Öztüre Özel Eğitim Meslek Lisesi'ne gönderiliyor. Burası da olmazsa öğrencilere Denizli veya Çanakkale yolu gözüküyor. Çünkü İzmir'de böyle bir okul yok..."
***
Karşıyaka İşitme Engelliler Derneği'nin hedefinde bu kente bir "İşitme Engelliler Lisesi" kazandırmak.
Bu derneğin en büyük destekçilerinden biri de, BESİAD Başkanı Feyyaz Sungur.
Sungur, bugün İzmir'e gelen Başbakan'ın, olmazsa İzmir'deki aday bakanların dikkatini çekmek istiyor ve ısrarla vurguluyor:
"İzmir'e bir işitme engelliler lisesi... Bu lisenin inşaatı ve ders malzemeleri için paramız var. Tek isteğimiz, bu binayı kuracağımız bir arsa verilsin, biz en kısa zamanda okulumuzu hayata geçirelim."
***
Kültür Bakanı Ertuğrul Günay İzmir adayı, Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım da öyle...
Bu iki İzmirli, işitme engelli hemşerilerine kulak verirlerse, çok ailenin hayır duasını alacak.
Bab-ı Ali'de Hüseyin Yurttaş günü...
Sevenlerin, dostların, aynı ortamı paylaşmanın mutluluğunu yaşayanların dergahı Bab-ı Ali...
Bu köşede çokca tanığı olmuşsunuzdur bu dostlar meclisinin...
Onlar, yılların getirdiği birlikteliği bir alışkanlıktan öteye, "dost meclisi"ne çevirip, sonrasında da saygı günlerine dönüştürdüler...
Kimler geldi geçti o dergahtan, bilemezsiniz...
Yaşasaydı, aynı masayı paylaşmış Avni Anıl, İzmir basınının duayeni Besim Akımsar, Bolşevik Ahmet (Bilge) Devlet Tiyatroları'nın sahne ustası Salih Yakın, Celal Yılmaz, Arap Atilla, Kara Hasan, Necdet Usta ve daha niceleri için bu dostlar meclisinde içtenlikli toplantılar düzenlenecek ve plaketler sunulacaktı...
Bab-ı Ali sakinleri şimdi yitip gidenleri anarken, geride kalanların bir arada olmasının mutluluğunu paylaşıyor...
Son olarak, İzmirli ozan hikayeci-roman yazarı Hüseyin Yurttaş için düzenlenen günde bir araya geldi Bab-ı Ali dostları...
Sevgili Yurttaş'a plaketini de, TRT'nin usta spikeri Fikret Alan verdi...
Dostlar meclisinde, Devlet Tiyatrosu'nun tarihini yazmış Fikret Tartan; Torbalı eski Belediye Başkanı Aydın Sezer, Aydın Zümreoğlu, Nüvit Tokdemir, Süleyman Bahadır, Hasan Dağlar, Çınar Çığ, Orhan Ozan, İhsan Yakut ve daha birçok isim vardı ki, o gün anlamlı söyleşilerle tamamlandı...
küpe
Yukarı doğru iletişim ancak liderler güven duyduğunda ve güvenilir olduğunda gerçekleşir.
D. Myers

fıkra
Temel ve paraşüt
Komutanı, Temel'i yanına çağırır, "Sana çok önemli bir görev vereceğim" der ve anlatır:
"Şimdi uçağa bineceksin, tam hedefin üzerine gelince seni paraşütle aşağı atacaklar, paraşütün pimlerini çekeceksin, aşağıda seni bir araba bekliyor. Bu zarfı onlara vereceksin..."
Temel uçağa biner fakat pilot yoktur, bir saat sonra gelir, uçak hedefe geldiğinde kapısını açarak onu aşağı atarlar, fakat paraşütün sağdaki pimi de, soldaki de, çek çek açılmaz. Temel hızla yere çakılmaktadır ama söylenir:
"Allah vere, aşağıda cip de yoktur..."