• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Koyun can, kasap et derdinde! ERKİN USMAN

Koyun can, kasap et derdinde!

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 07 Temmuz 2011, 17:52
Gündem gereği biraz spor takılalım, dedik.
Futboldaki "Şike davası" ülkede siyaset dahil her şeyi solladı. Sokakta, gittiğim her yerde herkesin konuştuğu, "F.Bahçe'ye ne olacağı, nasıl bir ceza alacağı."
Mahmut Özgener başkanlığı tam zamanında bırakmış, M. Ali Aydınlar, saatli bombayı kucağında buldu. Saatli diyorum, çünkü UEFA sıkıştırıyor, "Bir an önce bu sezon Avrupa kupalarında oynayacak takımları bildirin. Aksi halde Türkiye'den hiç takım almam" tehdidi savuruyor.
* * *
İşin bir de ekonomik boyutu var. Süper Lig maçlarını yayınlayan Digitürk'ün, F.Bahçe küme düşürüldüğü takdirde Lig TV yayınlarına büyük sekte vurulacağını, F.Bahçe taraftarlarının dekoder bırakması halinde işin esprisi kalmayacağını açıklamıyor ama belli ediyor. Çünkü sarı-lacivertli takımın maçlarının izlenme oranı, G.Saray, Beşiktaş ve Trabzonspor'a oranla çok büyük. Bunu kahveciler de birahane işletenler de açıkça itiraf ediyor.
* * *
Eeee, n'olacak şimdi? Futbol Federasyonu'nun yeni başkanı Aydınlar da, şike konusunda acele bir karar alabilmek için Süper Lig kulüplerinin temsilcilerini pazartesi günü İstanbul'da toplantıya çağırdı. Kulüplerin ne diyeceği henüz belli değil ama medyaya telefonla görüşlerini aktaranların, F.Bahçe'ye ağır ceza verilmesini istediği, ama kendilerinin de bu olaydan yara almadan çıkmaya çalıştıklarını ortaya koydu: İleri sürüldüğüne göre birkaçı diyor ki: "F.Bahçe'nin lig şampiyonluğu elinden alınsın, Avrupa kupalarına katılamasın. Ama küme düşürülmesin. 30 puanı silinerek başlasın..."
* * *
Yani şunu demek istiyorlar: "Lig TV'den gelen paramıza bir şey olmasın. F.Bahçe'nin canı cehenneme..." Beyler! Temiz futbol için bu sezon yaşananlar bir milat olacaksa artık hepimiz taşın altına elimizi sokalım. Bir sezon gerekli fedakarlığı herkes yapsın, zarar edecekse de kabullensin. Lütfen küçük hesaplar peşinde koşmayalım.

anılardan
Şike iddiaları ve Meclis

Hakkı Ülkü, Aliağa Belediye eski Başkanı, eski milletvekili. Göstermelik olarak maçlara gelenlerden, 5-10 dakika seyirciyi selamladıktan sonra ayrılanlardan değil.
Kışın en soğuk günlerinde Ülkü'yü Alsancak veya Atatürk Stadı'nın şeref tribünlerinde görebilirsiniz.
Malum F.Bahçe'nin esas hedef alındığı şike bombası günün konusunu teşkil ediyor ve herkes sanki şike ilk kez yapılıyormuşcasına hayretle izliyor. Ülkü dün beni aradı, "Biz Türkiye liglerinde şike yapıldığını yıllarca önce öne sürmüş, hatta 20 arkadaş Meclis'te soru önergesi verip Meclis araştırması istemiştik, kimse tınlamadı" dedi ve önergedeki savlarını ve maçlarını hatırlattı:
* * *
"Futbol günümüzün en büyük kitlesel eğlence kaynağı ve bir büyük endüstridir. Televizyon yayın gelirleri, Süper Lig'in ve Türkiye Kupası'nın isim haklarından elde edilen gelirler, İddaa oyunundan sağlanan gelirler, futbolun Türkiye'de de büyük bir sektör haline geldiğini göstermektedir, ancak özellikle 2002-2003 sezonundan bu yana yaşanan şaibeler, şikeler, kimi takımların organize bir şekilde ligden düşürülmesi bu spora ve endüstriye darbe vurmaktadır. 2002-2003 sezonunun son haftasında oynanan Diyarbakırspor-Elazığspor maçı ve İstanbulspor-Altay maçlarının taşıdığı şike ve teşvik primi iddiaları incelenmelidir." Şike için Meclis'e önerge veren milletvekilleri: Hakkı Ülkü (İzmir), Uğur Aksöz (Adana), Hüseyin Ekmekcioğlu (Antalya), Şevket Arz (Trabzon), Kazım Türkmen (Ordu), İlyas Sezai Önder (Samsun), Mehmet Nuri Saygun (Tekirdağ ), Yılmaz Kaya (İzmir), Ali Arslan (Muğla), Ahmet Sırrı Özbek (İstanbul), Mehmet Ali Özpolat (İstanbul), Mustafa Yılmaz (Gaziantep), Necati Uzdil (Osmaniye), Tacidar Seyhan (Adana), Feramus Şahin (Tokat), Ali Kemal Deveciler (Balıkesir), Mustafa Erdoğan (Manisa), Mustafa Gazalcı (Denizli), A. İsmet Çanakcı (Ankara), Engin Altay (Sinop), Mustafa Özyurt (Bursa), Ali Rıza Gülçiçek (İstanbul), Enis Tütüncü (Tekirdağ).

küpe
Vicdanımın binlerce bağımsız dili var, her biri ayrı hikaye anlatıyor ve hikayelerden her biri beni suçlu ilan ediyor.
W. Shakespeare

günün fıkrası
Paraşütçü Temel

Temel, NATO'da paraşütçü olarak askerliğini yapıyordu. Komutan askerlere paraşütle nasıl atlanacağını öğretiyordu.
"Uçaktan atlayıncaya birinci ipi çekeceksiniz. Açılmaz ise ikinciyi çekeceksiniz. Yine açılmadı, o zaman Meryem Ana'ya dua edeceksiniz."
Temel uçaktan atladı. Birinci iple paraşüt açılmadı. İkinci ipi çeker paraşüt yine açılmadı. O sırada yere yavaş yavaş süzülen komutanının yanından geçerken sordu:
"Komutanım o karının adı neydi?"


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.