Erkin Usman

Mermi ve neden, zaşto why?

Aktütün'de çocuklardan biri, elinde tuttuğu boş mermi kovanlarını gösteriyor ve, "Biz burada bunlarla oynuyoruz..." diyordu.
Çocuk her yerde çocuktur. Bosna'daki çocuklar ile Aktütün'deki çocukların ortak noktaları, mermi kovanlarının oyuncak olduğu.
Minicik ellere sığan mermi kovanlarının neden orada olduğunu, minicik yüreklerin anlaması mümkün mü?
Küçük kız çocuğu, meraklı gözlerle annesine sordu:
"Anne, küçük çocukları da küçük kurşunla mı öldürüyorlar?" Ne yazık ki o küçücük çocuklar, küçücük kurşunlarla öldürülmediler. Çünkü insan yaşamını sonlandıran kurşunlar, insan bedeninin ölçülerine göre üretilmiyordu. Kurşun kurşundu.
Bu ve benzeri soru ve soruları soran o küçücük çocuklar, şimdi 20'li yaşlarda.
Evet, yakın tarihimizin en büyük katliamı, soykırımı olarak kabul edilen Bosna Hersek-Srebrenica katliamından bahsediyoruz.
Katliamının üzerinden tam 16 yıl geçti.
Bu tarih, insanlığın insan olma imtihanını kaybettiği tarihtir. Bu tarih, insan hakları ve küresel barışçı kuruluşların maskelerinin düştüğü tarihtir. Ve bu tarih, BM, AB ve daha birçok kuruluşun bittiği tarihtir.
1300 gün süren savaş sonrası ortaya çıkan gerçekse, binlerce insanın artık hayatta olmadığıdır. Bu tablo, tam anlamı ile sözün bittiği yerdir. insanlık ve dünya ülkeleri ne yazık ki sınıfta kalmıştır. 21. yüzyılda ve Avrupa'nın göbeğinde çocukların oyuncakları, sokaklarda buldukları boş mermi kovanları olmuş. Daha ne söylenebilir ki?
Ve bir kez daha soruyorum:
Minicik ellere sığan mermi kovanlarının neden orada olduğunu, minicik yüreklerin anlaması mümkün mü?
İster Aktütün'de, ister Bosna'da, ister Irak'ta, ister Afganistan'da, ister Suriye'de, İster Libya'da olsun.
Anlaması mümkün mü, o minicik yüreklerin?
Bu satırları yazan meslektaşımız Vecdi Altay, bizlere bir kez daha Bosna Savaşı'nı ve Srebrenica Katliamı'nı anımsatmak istemiş.
Devam ediyor Vecdi Altay:
"Savaşta, 300 binden fazla insan öldürüldü, 150 bin kişi gazi oldu ve yaralandı. Her gün ortalama 329 bomba şehri vurdu. 22 Temmuz 1993 tarihinde, sadece bir günde 3 bin 777 bomba patladı. Kaba hesapla 10 bin bina tahrip edildi. 100 bin bina ve 500 bin insan savaştan zarar gördü. Saraybosna'da, binaların yüzde 23'u ciddi hasar alırken, yüzde 64'ü hafif hasar gördü. Saraybosna'da bu dönemden hasarsız olarak kurtulan bina oranı sadece yüzde 13. Bosna'da yasayan (Bosnak, Sırp, Hırvat) çocuk nüfusunun yarısı öldü, yaralandı, evinden sürüldü ya da başka sebeplerle direk savaştan etkilendi. Sadece Srebrenica'da 11 Temmuz 1995 tarihinde Sırplar tarafından yapılan kıyımda 8 bin 372 silahsız Boşnak erkeği katledildi. 2011 yılına kadar, toplu mezarlardan cesetlerin 3 bin 749'u çıkarıldı. 1991'den bu yana 4 milyon kişi mecburen yer değiştirmek zorunda kaldı, evini terk etti. Sistematik olarak savaş boyunca 20 binden fazla Boşnak kadınına ve kızına Sırp güçleri tarafından tecavüz edildi..."
Dünyanın en büyük katliamı olarak kabul edilen Srebrenica Katliamı'ndan geriye kalanlar bunlar.
Ve yarın 11 Temmuz.
Her yıl olduğu gibi yarın da, toplu mezarlarda bulunup DNA testi ile kimlikleri tespit edilen Boşnakların toprağa verilmesi töreni var Srebrenica'da.
Bu olayı unutturmama adına, Boşnak kökenli Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan ile gazeteci-yazar Vecdi Altay el ele verdiler ve çok anlamlı bir fotoğraf sergisini organize ettiler.
Neden, Zaşto, Why? adı verilen ve 40 tabloda 70 fotoğraf ile 2 objenin yer aldığı sergi, yarın saat 18.00'de Prof. Dr. Türkan Saylan Alsancak Kültür Merkezi'nde açılıyor.
Vecdi Altay diyor ki: "Sergiye gelenler, her tabloya dikkatle baksınlar ve her fotoğraftan sonra bir iki saniye gözlerinizi kapatıp şöyle düşünsünler"
Umarım ve dilerim, ülkemizde ve dolayısıyla İzmir'de de savaş olmaz ve yıllar sonra çocuklarımız böyle bir sergiyi izlemek zorunda kalmazlar...
Evet, Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi, yurtta da dünyada da, bugün her zamankinden daha çok barışa ihtiyacımızın olduğu yadsınamaz...
Bu arada, savaşan dünyadan davetiyeleri son anda kurtaran ve bana da gönderen Tartan ve Altay, tüm İzmirlileri sergiye bekliyor...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.