Bu istemezük ne ilk, ne de son
Elinde 100 dönümlük arazi var ve bunu değerlendirmek istiyor.
Ali İhsan Kaya bu arazinin 59 dönümünü stat yapılmak üzere Karşıyaka Spor Kulübü'ne, 19 dönümünü de belediyeye bağışlayacak, kalan kısmını da kendisi kullanacaktı.
Kaya'nın hedefinde stat vesilesi ile bu araziyi imara açmak var.
Bu da doğal hakkı...
İşte bu aşamada, Karşıyaka Spor Kulübü yönetimi geçtiğimiz hafta sonu bu gelişmelerin ışığında hazırladığı projeyi kamuoyu ile paylaşmak istedi.
KSK Başkanı Hüseyin Çalışkan, Çiğli sınırları içinde Mavişehir'e komşu bu arsa üzerindeki stadyum projesini açıkladı. Projenin ismi de güzel: İzmir Kazanacak... İlk itiraz, Hilton'daki o toplantıda bulunan Çiğli Belediye Başkanı İsmet Solak'tan geldi.
Solak, "Bu arsa seçilirken bana danışılmadı. Bu arazi Çiğli Belediyesi sınırları içinde..." dedi ve her türlü engeli çıkaracağını belirterek ilk "İstemezük"ü patlattı.
Hemen belirtelim, bu "istemezükçülük" İzmir için ne ilktir, ne de son...
Bu kentin kahreden kaderinde hep vardır ve her ileri atılımın torpillenmesinde de aynı kafa sırıtır.
* * *
Bu bir İzmir yarasıdır.
Kadere bakın, artık kendini İzmir'den bir parça sayan
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın, ideoloji adına hayırlı projelerin engellenmesini kınadığı gün, Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu'nun patlattığı bir yeni "istemezük" toplum katmanlarında öyle şok etkisi yaratmadı.
Kocaoğlu'nun protestosunu duyanlar ve okuyanlar:
"Bu CHP kafasındaki eşyanın tabiatı icabıdır" dedi ve geçti.
* * *
Şimdi takkemizi masanın üstüne koyalım ve soralım:
Şu işadamı Ali İhsan Kaya, bu arazi teklifini Ankara, İstanbul veya Antalya belediyelerine yapsa alacağı cevap ve karşılaşacağı muamele böyle mi olurdu?
Yoksa, omuzlarda mı taşınırdı?
Karşıyaka'nın Onursal Başkanı Selçuk Yaşar, Avrupa'dan ses verip:
"Ben bu adamın elini öperim" diyor.
İzmir'in CHP'li başkanları hala o kafa ile "istemezükçülük" oynuyor.
Bu CHP, İzmir'den, özellikle sürekli oy deposu olarak gördüğü Karşıyakalılardan hangi yüzle oy isteyecek? Eğer mevzuat stat yapımına uygun değilse değiştirilir. Madalyonun bir de öte yüzüne bakalım. Biz İzmirliler, diyelim ki bu projenin de kadük kalmasına yolaçtık. Devlet devreye girer de, G.Saray'a Türk Telekom Arena ile sağlanan olanak Karşıyaka'ya da sağlanırsa bu muhteşem tesisin gerçekleşme onuru kime ait olur? Biraz bunu da düşünelim.
egeden
Edremit'e 4 minareli cami
Derneğin kısa adı: EFEDER...
Hedefinde de Edremit'in sosyal, ekonomik, kültürel kalkınmasına yardımcı olmak için eğitim, sağlık, turizm, milli kültür, folklor, sanat, tanıtım olmak üzere her türlü sosyal, iktisadi, kültürel ve ilmi faaliyetlerde bulunmak var.
Tam adı da şöyle: Edremit Folklor Eğitim Kalkındırma Derneği...
EFEDER, ilk genel kurul toplantısını yaptı.
Şükrü Tunar Kültür Merkezi'ndeki toplantıda ayrıca yeni yönetim ve denetim kurulları belirlendi.
EFEDER'in yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu:
Fatih Oğuzhan Kılıç, Mehmet Gülcü, Turgay Boduroğlu, Ali Mürteza Helvacioğlu, Faruk Çetik.
Yedek üyeleri: Fatih İnan, İsmail Karakaş, Zeki Sayın, Hamdi Çoban, Mehmet Celalettin Eğilmez.
Denetim Kurulu: Olcay Kılıç, Muhammet Vurmaz, İbrahim Kaplan.
Denetim Kurulu: Osman Özen, Ali Rıza Sivri, Özer Kula.
Genel Kurul'da konuşan Belediye Başkanı Av. Tuncay Kılıç Çam Tepe'ye inşa edilecek bölgenin en büyük 4 minareli cami için çalışmaların başladığı müjdesini verdi.
küpe
Alışkanlık, anahtarı kaybolmuş bir kelepçedir.
A. Parrish
fıkra
Herkes düşman
Harp esnasında Japonya'da bulunan iki İsviçreli, Japonlar tarafından gözaltına alınmıştı. İtiraz ettiler ve "Biz tarafsız bir ulusa mensubuz" dediler. Japon gülümsedi:
"Siz tarafsız düşmansınız..." dedi.
"Peki İngilizler ile Amerikalılar nedir?"
"Onlar savaşan düşman..."
"Ya İtalyanlar ve Almanlar?"
"Onlar da dost düşman..."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.