El halıcılarına Çin darbesi...
Naci Ölçen, Çin malı ucuz halıların el dokuması halılarla rekabete girdiğini vurguluyor ve ekliyor:
"Kalitesiz olan bu ürünler Türklerin tarihsel değerlerinden biri olan el dokuma halıcılığa büyük zararlar veriyor. Turistlerin Türk halısı diye kalitesiz Çin ürünlerini alması el dokuması halı satan üyelerimize ve önemli bir kültürel zenginliğimiz olan el dokumacılığı sanatına büyük zararlar veriyor."
* * *
Ölçen'e göre, İpek bir el halısı kimi zaman 7 ayda tamamlanıyor. Emek, sanat ve alın teri ile yapılan zahmetli bir iş olan el halıcılığını zedeleyen ucuz ithal halılar aynı zamanda ihracatımızı da olumsuz etkiliyor ve Türkiye'nin döviz kaybına da uğramasına neden oluyor.
Ölçen'i dinlemeye devam:
"Çin malı halılar sektörü öldürüyor ve itibar kaybına neden oluyor. Dokuma halılar aynı zamanda nesilden nesile aktarılan kültürel miraslardır. Mirasımıza sahip çıkmalıyız. Belirli kalitenin altında halıların ülkeye girişine izin verilmemeli, bu sektörde ithal ürünlere gümrük vergileri gibi yöntemlerle sınırlamalar getirilmelidir. Dünyada çağdaş ülkeler geçmiş dönemlerde topraklarında yaşayan medeniyetlerin miraslarını günümüze taşımaya çalışıyorlar. Biz de zaten içimizde yaşayan, Anadolunun kültürünü simgeleyen el halıcılığını ve dokuma halı sanatını korumalı ve sahip çıkmalıyız."
Erhan Ünver'i kaybettik
Acı haber tez ulaştı, "Erhan Ünver'i kaybettik" dediler. Erhan bizim için son derece önemli bir kişiydi, gazeteciliğin mutfağından yetişip kök salan ve büyüyen bir ulu çınar.
Çalıştığı yere her şeyini verirdi, gece-gündüz demeden. Kimi zaman ağlar, kimi zaman gülerdik birlikte. Şaka kaldırırdı, kızsa da dişlerini sıkarak bozuntuya vermezdi. Vefalıydı, aldığı maaşın karşılığını hak etmek için ölümüne çalışırdı.
Yeni Asır'a tam 43 yıl aralıksız hizmet vermek ne demek.
Altınla tartmaya çalışsan paha biçilmez. Gazetede uzun yıllar muhabir olarak çalıştı, istihbarat şefliği, Sabah'ın İzmir temsilciliğini yaptı.
İnsanın bırakacağı en önemli miras, cenazesi kaldırılırken, "İyi insandı" dedirtmek. Biz öteye geçiyor, "Çok iyi insandı" diyoruz. Güle güle Erhan. Senden baki kalan hoş seda bilesin.
kentten
Çağrı, babasının yolunda
Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in yıllarca İzmir'de sağ kolu olan Bornova'nın köklü ismi ve siyasetçisi merhum Sezai Çelik'in oğlu Çağrı Çelik babasının yolunda ilerliyor. Babasının kurduğu ve 28 yıl başkanlığını yaptığı SS Bornova Esnaf Kredi Kefalet Kooperatifi Başkanlığı için aday olan Çağrı Çelik(32) kazanmak için sağlam bir ekiple yola çıktı.
* * *
Çağrı Çelik, tüm esnaf ile sıkı bir temas içinde.
Çağrı Çelik, daha önce 1.5 yıl bu kooperatifte çalışmışıtı. Bu önemli bir deneyim.
Ardından Ege Üniversitesi İktisat Fakültesi İşletme Bölümü'nden mezun olması onun en büyük artısını oluşturuyor.
17 Ocak'ta yapılacak olan seçimlere üyelerden gelen yoğun istek üzerine aday olduğunu belirten Çağrı Çelik, şöyle konuşuyor:
"Babamın yolunda ilerlemek benim için büyük bir onurdur. Babam da başkan olduğunda 35 yaşındaydı. Amcam Hayati Çelik'in uzun yıllar Bornova Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığı yapması benim şansımı daha da artırıyor."
laflama
* Şarkılardan fal tutacağına, şarkıcılardan bir tanesini tavlasana oğlum!
* Çirkin kadın yoktur, güzelliği göremeyen aptal erkek vardır.
* Talihin elinde oyuncuk oldum ama küçükken bir oyuncağım olmadı beee!
* Bir dikili ağacım olmadıktan sonra, yılbaşı ağacım olmuş, olmamış umrumda mı?
* Garson "dana" gibi bağırıyorum duymuyorsun, buraya bir buçuk acılı "adana".
İbrahim Ormancı'dan
küpe
Bilgi insanı kuşkudan, iyilik acı çekmekten, kararlı olmak da korkudan kurtarır.
Confucius
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.