Bizans'tan kalma oyunlar ve VOB
VOB, Sermaye Piyasası Kurulu ve Devlet Bakanlığı'nın yazılı izinleri ve Bakanlar Kurulu kararı ile kurulmuş, 4 Şubat 2005'te İzmir'de işleme açılarak faaliyete başlamıştır.
VOB, dünya çapında 270 trilyon dolar civarında hacme sahip bir alanın ilk ve tek Türkiye ayağıdır.
* * *
VOB hissedarlarının başında yüzde 25'lik payıyla TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) geliyor. İkinci sırada yüzde 18'lik payla İMKB yani İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, üçüncü sırada ise yüzde 17'lik payıyla İzmir Ticaret Borsası yer alıyor.
Diğer yatırımcı hissedarlar ise yüzde 6'lık paylarıyla İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş, Akbank, Koçbank, Vakıf Yatırım Menkul Değerler A.Ş, Garanti Bankası ve Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşlar Birliği'dir.
VOB'un bu zamana dek ödenmiş sermayesi 9 milyon TL'dir.
***
VOB'un toplam büyüklüğü, spot piyasanın sahip olduğu büyüklükten çok daha fazladır. Spot piyasaların sağlayamayacağı kadar çok çeşitlilikte getiri alternatifleri sunar. Mesela; riskten kaçınma amaçlı (hedging) olarak kullanılabildiği gibi, karlılık artırıcı amaçlarda da kullanılabilir.
VOB'da bulunan enstrümanlar sahip oldukları kontrat değerini, mevcut spot piyasalarda bulunan enstrümanlarda meydana gelen değişimlerden alarak çalışır.
***
Örnek vermek gerekirse; hisse senedi türevi ürünler, döviz, faiz, farklı emtia piyasalarının spot değerleriyle birlikte son günlerde oldukça güncel olan şirketlere ait kredilerin batma durumlarına, politik olaylara hatta ve hatta hava koşullarına göre türetilmiş çok çeşitli vadeli işlem enstrümanları bulunmaktadır.
Finansal krizlerin yaşandığı ekonomilerde, oluşabilecek riskleri minimize etmek adına ve yatırım alternatiflerini çeşitlendirmek adına VOB oldukça faydalı bir konumdadır.
***
İstanbul'un Bizans'tan kalma labirentlerinde hazırlanan tezgahla, İzmir'den sökülmek istenen VOB ve işlevleri işte böyle...
Bakalım, bu maceranın sonu ne olacak?
VOB Başkanı Işınsu Kestelli, bu oyunları ters getirebilecek mi?
Hep birlikte göreceğiz.
kentten
Yamanlar Koleji madalya deposu
TÜBİTAK'ın geleneksel "Liseler Proje Yarışması"nın Ege Bölge elemeleri geçtiğimiz hafta içinde gerçekleştirildi.
Doğrusu istenirse, heyecanlı bir yarışmaydı bu...
Ve, bu güzelliğe Yamanlar Koleji damgasını vurdu.
Yamanlar Koleji öğrencileri bu yarışmadan 3 altın, bir gümüş madalya ile ayrıldı.
Başarılı okulun müdürü Şakir Ural mutlu mu mutlu...
Ural, "Finalde İzmir'i üç proje ile temsil edeceğiz" diyor ve ekliyor:
"O yarışmadan da bol bol madalya ile döneceğiz."
TÜBİTAK'ın bu yarışmasında Özel Yamanlar Fen ve Anadolu liselerinden Kamil Veli Toraman ve Mustafa Berk Yıldız bilgisayar dalında birinci oldu.
Matematik dalında da Emre Girgin, Mustafa Öztekin, yine aynı dalda Emrullah Ildız, İrşat Candemir birincilik kazandı.
Yine matematik dalında Yamanlar Koleji'nden Salih Gürlü, Mehmet Nuri Sağbilge, biyoloji dalında Özel Fatih Lisesi'nden Burçhan Gökhan ikinciliği kazandılar.
geçmişten
Stalin'in iki mektubu
Ölüm döşeğinde olan Stalin Kruşçef'e, "Sana iki mektup bırakıyorum. Şayet, ekonomik buhran ile karşılaşırsan birinci zarfı, hayatın tehlikeye girdiği zaman da ikinciyi açarsın" dedi.
Aradan birkaç yıl geçti.
Rusya'da ekonomik sıkıntı başgösterince, Kruşçef birinci zarfı açıp mesajı okudu:
"Bütün suçu benim üzerime at..."
Kruşçef hemen Stalin'i kötüleme kampanyası başlattı.
Bir süre sonra Kremlin'de iktidar kavgası şiddetlenince, ikinci zarfı açtı ve mesajı okudu:
"Şimdi sen de hemen iki mektup yaz..."
laflama
* Bu sene darı ektim, iyi para kazandım, darısı senin başına diyelim!
* Ayna ayna söyle bana... Hanım dırdırı olmayan bir yer var mı bu dünyada?
* Eskiden "Türk, öğün, çalış, güven" idi. Şimdi çalış yerine, bilumum televizyon programlarında yarış aldı dostlar!
* Balık hafızalı toplum olsak, kredi kartlarının, simkartların, facebook hesaplarının şifrelerini unutmaz mıydık?
*Eee bakıyorum gemici komşunun dümen suyundan gidiyorsun hacım!
İbrahim Ormancı'dan
küpe
Kötüyü taklit eden, önündeki misalden daha ileri gider; buna mukabil iyiyi taklit eden, önündeki misalin derecesine erişemez.
Guicciardini
fıkra
Böyle inilir
Marsilyalı bir adam bisikletle Lyon'a gidiyordu. Yorucu ve uzun bir yolculuktan sonra tam şehre gelmişken bisikletten düşüverdi. Etrafını saranlara, hiç bozuntuya vermeden konuştu:
"Korkacak bir şey yok. Bizim o taraflarda bisikletten böyle inilir."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.