Can ve yaşam hakkı!
"Yaşam, her canlının hakkıdır."
İşte bu ilke ile yola çıkan Aliağa Belediyesi Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi'nde 180 köpek sağlıklı koşullarda hayata yeniden tutunuyor.
Üniversite öğrencileri, Rehabilitasyon Merkezi'nde barınan sevimli dostlara sürpriz hediyeler verdi!
Ege Üniversitesi Kimya Mühendisliği'nde eğitim öğretim gören öğrenciler Rehabilitasyon Merkezi'ne 120 adet yemek kabı bağışında bulunarak örnek bir sosyal projeye imza attı.
***
Ege Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde öğrenim gören bir grup öğrenci sosyal bir proje yapmak istedi. Bu amaçla önce bir kermes düzenleyen öğrenciler, kermesten gelir elde etti. Kazandıklarıyla sokak hayvanları yararına çalışma yapmak isteyen öğrenciler Örnek bir rehabilitasyon merkezi olan Aliağa Belediyesi ile iletişime geçti. Öğrenciler 3 bin TL harcayarak rehabilitasyon merkezi'nde barınan 120 köpek için yemek kabı aldı."
Örnek projeyi gerçekleştiren öğrencilerden Ege Üniversitesi Kimya Mühendisliği 3. Sınıf öğrencisi İlke Soyugenç, "Aliağa Belediyesi'nin Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi'nin düzenli ve örnek bir barınağı olduğunu öğrendik ve yapacağımız yardımın tam olarak amacına ulaşacağına inandık" dedi.
Aliağa Belediyesi Veteriner Hekimi Rıfat Altınel'den bir görüş:
"Üniversiteli arkadaşlarımız değeri 3 bin liranın üzerinde olan 120 yemek kabı gönderdi. Çok kaliteli yemek kabı almışlar. Biz de bu kaplara (Ege Üniversitesi Kimya Mühendisliği) logosu yapıştıracağız. Öğrencilere çok teşekkür ediyoruz."
* * *
Aliağa Sokak Hayvanlarını Koruyanlar Derneği (ASKOD) Başkanı Hülya Alpgiray da, "Aliağa Belediyesi'nin sokak hayvanları yararına yaptığı önemli çalışmaların yanında tüm duyarlı yurttaşların, sivil toplum örgütlerinin, derneklerin, canlıların yaşam hakkına saygı duyan herkesin bu tür yardımlarını bekliyoruz" diyor.
kentten
Bayraklı CHP'ye kadın damgası
Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, Cumhuriyet Halk Partisi Bayraklı İlçe Başkanı Levent Ölçer ve yönetim kurulu ile Nurşen Balcı yönetimindeki İl Kadın Kolları ve yönetim kurulunu makamında ağırladı.
Başkan Karabağ, İlçe Başkanı Levent Ölçer ve yönetim kuruluna yeni görevinde başarılar diliyor ve ekliyor:
"16 kişilik yönetim kurulunda 7 kadın üye görmek bizi mutlu etti. Kadınları aktif siyasetin içinde görmek çok güzel. Sanırım diğer ilçelerde bu denli bir oran yok. Bunu da Bayraklı İlçe örgütü başardı" * * *
CHP Bayraklı İlçe Yönetim Kurulu olarak görev dağılımı yaptıklarını kaydeden Ölçer yeni yönetimi Başkan Hasan Karabağ'a tanıttı.
Ölçer, "İlçe Sekreteri Cemalettin Alper, İlçe Saymanı Orhan Uzun, Eğitim sekreteri Nilgün Alpaslan, Bilişim Özden Utku Yılmaz, Örgüt ve Örgütlemeden Mehmet Uyar ve Hüdai Çetin, AR-GE Ali Turhan, Kadın Kolları Müjgan Ucun ve Kıymet Arıkan, Gençlik Kolları Necla Ketenci ve Turgay Topal, Basın Raif Bolat, Halkla İlişkiler ve Propaganda Pınar Yılmaz ve Gönül Güngör, Sivil Toplum Kuruluşlarından Abidin Yücesan ve Nasrettin Akgün oldu. Bundan sonraki yeni dönemde Bayraklı'da lider olan Cumhuriyet Halk Partisi'ni daha da ileriye taşıyacağız" dedi.
Başkan Hasan Karabağ'ın diğer konukları ise Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Örgütü kadın kolları idi. Nurşen Balcı ve yönetimi ile bir araya gelen Başkan Karabağ misafirleriyle uzun süre sohbet etti.
laflama
* Eşek şakası, eşek şakası diyorlar... Eşekler çok mu şakacı hayvandırlar gerçekten?
* Kim demiş besi hayvanlarımız azalıyor diye, Anadolu dana dolu be!
* Adalardan bir yar gelemez bizlere... Vapur seferleri iptal!
* Kızlara asılırsan hata yapabilirsiniz. Üzülmeyin... " Hatasız kur olmaz"
* Bir internet kafede "karın tık"lığına çalışıyorum!
* Çöl sıcakları, Sibirya soğukları, dayan klimaya hacı!
* Fiziği düzgün bir sekreter aranıyor hep. Yoksa o sekreter ile kültür- fizik mi çalışılacak ?
* Dimyata pirince giderken, marketteki promosyonu kaçırma!
* Kefenin cep telefonu yok üleeeeen!
* Arp sanatçısı, adam dövdü, darp sanatçısı oldu!..
* Her yerde kar yok belki ama, her yerde "kıro" var!
İbrahim Ormancı'dan
küpe
Bizi mutlu kılan zengin olmak değil, zenginleşmektir.
Renan
fıkra
Ne lüzum var?
İngiltere'de çok eski bir aile, dededen kalma şatolarında yas içindeydi. Oğulları John 17 yaşına geldiği halde, daha tek kelime konuşamamıştı.
Bir gün çay saatinde emektar hizmetçileri tepsi ile çayları dağıttı. Birden bir mucize oldu sanki. John oturduğu koltuktan seslendi.
"Mary, çaydaki şeker az..."
Herkes hayretler içinde kaldı.
Annesi heyecanla sordu:
"Yavrum ne hoş... Konuşma biliyorsun artık. Peki 17 yıldır neden birşeyler söylemiyordun?"
"Ama anneciğim, 17 yıldır çayın şekerini hep tam kuyuyorlardı!"
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.