Çözüm önerileri olan bir başkan
"İzmir İl Başkanlığı sıradan bir görev değildir. İzmir, yaşam tarzı, demokrasi anlayışı, Cumhuriyet ve Atatürk sevgisinin doruğa çıktığı bir kenttir. İl başkanı olacak kişi, bu gerçekliğin ışığı altında, ülkenin içine sokulduğu rejimi değiştirme girişimlerine karşın, İzmir ve Türkiye'ye çözüm önerilerini ortaya koyabilmeli, bunu sağlayacak yol haritasını topluma sunabilmelidir. CHP'nin devrimcilik ilkesinden hareketle toplumun beklentilerini karşılayacak yeni bir sosyal demokrasi anlayışının temel taşlarının neler olduğunu gösterebilmelidir.
Hamasi konuşmayla delegeyi hedef alan bir yaklaşımla değil, toplumun geleceğine yönelik uygulamaların liderliğini yapabileceğinin işaretlerini verebilmelidir. İzmir'in de, Türkiye'nin de bu tür önderlere gereksinimi vardır.
Kısacası, alternatif siyasi çözüm önerileri olan bir il başkanı olması gerekir."
"Karanlıklar Prensi" bu görüşleri gençlere sıralarken CHP İl Başkan adaylarından Levent Eyipişiren de gazeteci arkadaşımız Berrin Delikçi'ye şunları söylüyordu:
"Örgütün bütün birimlerinde sıkıntıları teke tek dinlemek istiyorum. Dinleme seansı diyorum ben buna. Bu sıkıntıları biliyoruz ama özellikle de paylaşmak lazım. Bu sıkıntıları gideremedikçe, örgüt sahaya dönemez, motive olamaz."
Eyipişiren, şöyle devam ediyor: "Belde belediyelerden başlayarak ilçe ve büyükşehir belediyesine kadar, bütün projelerini ve başarılarını iyi hazmedip, bunları hane hane anlatmamız gerekiyor. Örgüt içerisinde dayanışmayı artıracağız. Her partili kendini örgütün parçası hissedecek. Danışma toplantıları, düzenli toplantılar, kaynaşma geceleri, sadece gelir getirici geceler değil, yoldaşlık bağını kuracak geceler düzenleyeceğiz."
Aşure Günü ve bir sitem
Feriha Çakmak bir POTA okuru...
Geçtiğimiz hafta içinde "Aşure Günü Namık Kemallilerin şanını yakıştı" demiş ve bu özel günü anlatmıştık.
Feriha Çakmak'ın bir noktada itirazı var.
Namık Kemal Lisesi mezunlarından biri olan bayan okurumuz diyor ki:
"Köşenizde (Aşure Günü Namık Kemallilerin şanına yakıştı) demişsiniz. Şimdi ben de bu görüşlerimi yayınlamanızı rica ediyorum.
2011/2012 öğretim yılında mezun olacak olan ve onlar için çok anlamlı olan, okulda yapılacak mezuniyet töreninin yapılmaması ve engellenmesi Namık Kemal Lisesi'nin şanına yakıştı mı?
Geleneksel Aşure Günü kutlama hazırlıkları yapılırken bu konu düşünülemez miydi? Okul Aile Birliği ve Sayın Başkanı keşke biraz da gençlerimizin mezuniyet günü için küçük bir emek harcayabilselerdi."
küpe
Horlamaya bazen evlilik hayatının fon müziği denir.
Augusto
fıkra
Affet beni
Adamın biri işyerinden karısına telefon etti:
"Karıcığım, haberin olsun. Patronu bu akşam yemeğe davet ettim. Kendini göster olmaz mı?"
Aynı akşam eve yalnız dönünce karısı sordu:
"Peki patronun nerede?"
Koca içini çekti:
"Sana yalan söylediğim için affet beni karıcığım. Güzel bir yemeği o kadar canım istemişti ki..."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.