Ya sizin kızınız olsaydı?
- Sınavım çok güzel geçti.
Hep beraber mutluluktan uçuyorlar.
Sınav sonuçlarının açıklandığı gün çok huzurlular. Allah herkese böyle duygular versin.
O da ne?
Sonuç açıklanıyor: Puan 320.
Kızımız ağlıyor, çıldırıyor.
-Baba olamaz çok iyi bir sınav verdim, çok iyi.
Ne oluyor?
Sonuçların yanında bir not:
"İkili kopya yüzünden fen puanları iptal."
* * *
Fen puanları iptal edilen kızın puanı yine de 320, düşünün.
Ve kızımız sınav saatlerine dönerek ağlayarak hatırlıyor ve babasına anlatıyor:
"Sınavın başından itibiraren kafamı kaldırmadım soruları çözdüm.
Bir ara öğretmenin yüksek sesini duydum. Ve kafamı kaldırdığımda öğretmenin benim yanımdaki erkek öğrenciyi uyardığını gördüm.
'Önünü bak, yanındaki öğrencinin kağıdına bakma' diyordu.
Yani benim kağıdıma bakıyormuş.
Beni uyaran da olmadı. Kendimi toplayarak sınava devam ettim. Bir süre sonra yanımdaki öğrenci bir uyarı daha aldı. Beni yine sınavıma devam ettim."
* * *
İş anlaşıldı, hiç günahı olmayan, kopya çekmeye yeltenmeyen kızımız, bilgisayarın "ikili kopya" işlemine muhatap olmuştu.
Allah aşkına siz şimdi söyleyin, bu kızın günahı var mı?
Daha önceki başarıları, yıllardır aldığı takdirleri ortada. Sınavdan başka bir şey düşünmüyor.
Siz şimdi bu öğrencinin sizin kızınız olduğunu düşünün. Ne yaparsınız. Ne yapmalısınız?
Sınava girdiği yer belli. O sınıfta o uyarıları yapan öğretmen belli. Şimdi vicdan denen bir şey varsa devreye girmeli.
O öğretmen "Evet böyle oldu" diye ortaya çıkmalı.
Bu neden önemli? Çünkü kızımızın ailesi sonuçlara itiraz etti. Sistem bu itirazı değerlendirecek.
Vicdanı olan ortaya çıkar doğruyu söyler.
***
İşte kızımızın bilgileri:
Aylin Şengezer
9/6/2012 SBS sınavı
Sınava girdiği yer: İzmir Gaziemir
Sınava girdiği okul: Nevvar Salih İşgören İlköğretim Okulu
Sınava girdiği solon: 13
Bostanlı'da Sevinç'li günler
Bostanlı'nın betonarme yapısı içerisinde bir botanik bahçesini andıran Corners Cafe hayata yeşil bir mola vermek için ideal bir mekan.
çeşme'den
Geleneksel tavla turnuvası
Ve işte yine o an geldi. Çeşme Deniz 1 Sitesi'nin Geleneksel Tavla Turnuvası.
Yarışmacılar, seyirciler, heyecan ve coşku ile yerlerini aldılar.
Bütün sene tavla dersleri alındı, bilenlere soruldu, bol bol antreman yapıldı.
Hepsi bugün içindi.
Üç gün sürdü şampiyona, kıran kırana fakat neşeli ve kardeşçe bir atmosferde.
Şimdi biraz da yarışmacılardan bahsetmek istiyorum.
Yarışmayı organize eden Aydın Üçok bey, katılacakları titizlikle kaydediyor, önce kimlik tespiti yapıyor, sonra katılımcılardan savcılıktan "sabıkası yoktur" kağıdı istiyor, nüfus cüzdan fotokopisi getirenler yarışmaya katılma hakkı kazanıyor.
Rıfat Sabanoğlu yarışma öncesi katılanların sağlık ve kondisyonlarından sorumlu. Bunun için herkese baklava, fıstık ezmesi, sütlü nuriye yediriyor.
Metin Pelit etrafa ve yarışmacılara verdiği moralle yarışmanın heyecanlı ve ciddi geçmesini sağlıyor.
Murat özgen yarışmanın asayişinden sorumlu.
Şimdi eticeyi açıklıyorum:
Birinci: Bülent Dai
İkinci: Aydın Üçok
Üçüncü: Rıfat Sabanoğlu
Dördüncü: Metin Pelit
küpe
Bir insanın hayatından daha kıymetli bir şeyi yoksa ,onun hayatının da kıymeti yoktur.
Seume
günün fıkrası
Boğa
Kaymakam köyü geziyordu. Güneş altında kocaman bir ineği çekerek götürmeye çalışan küçük bir kız gördü.
Çocuğa yaklaşıp sordu:
"Bu ineği nereye götürüyorsun?"
"Boğaya..."
"Peki baban yapamaz mı bunu?"
Köylü kız başını sallıdı:
"Hayır efendim, yalnızca boğa yapabilir. Bilmon mu sen bunu?"
Mestan Şakrak'tan
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.