Komşu, ekonomik krizi takmıyor
Yunanistan, ekonomik krizin göbeğinde kıvranıp dururken; burnumuzun dibindeki Sakız Adası, sahip olduğu nimeti elinin tersiyle itmekten büyük keyif alır bir tavır sergileyerek herkesi şaşırtıyor.
Adaya Çeşme Limanı'ndan neredeyse her gün iki gemi kalkıyor. İkisi de 50 dakikalık yolculuktan sonra Sakız'a alışveriş tutkunu insanları indiriyor. Ancak bu insanların;alışveriş için kendilerine ayrılan zamanı bir kaç saatle kısıtlı tutuluyor. Çünkü ada esnafı, geleneksel siesta merakı yüzünden dükkanlarını 14.00'de kapatıyor, akşama doğru açıyor. Ya da hiç açmıyor.bir daha da açmıyor.
Türkiye'den gelenlerin; ada ekonomisini ayağa kaldırması gibi bir gücü yok şüphesiz. Ama ne damlarsa kardır misali, yine de üç-beş kuruş bırakan Türklerin; ehlikeyif ada esnafının bu tutumuna akıl erdirmesi zorlaşıyor. Siesta uygulamasına yerel yönetimler de destek veriyor. Dükkanını açacak esnafa duble vergi uygulanıyor.
Kısacası, ekonomik krizi , geçen yıl sakız ağaçlarının yüzde 80'ini yangında kaybederek daha ağır yaşayan Sakız'lılar, akıl almaz tavırlarını sürdürüp sözü ister istemez "kendi düşen ağlamaz"a getiriyorlar.
hayattan
Bahar pikniklerine paydos
Yargı ve Güvenlik Muhabirleri Derneği'nin Kurucu Başkanı Ali Eyce,
Buca ve Karşıyaka Belediyelerinin her yıl tekrarladıkları " Çalışan Gazeteciler Günü" etkinlikleri içindeki "yemek düzenlemeleri"ne
karşı çıktı ve itirazını şöyle dile getirdi:
" Yine bir sofra, yine bir yemek, gazeteciler yiyecek ve yine vatandaş ödeyecek.Olmaz böyle şey..."
Her iki Belediye, bu tepkiyi haklı buldu ve "Gazetecilere bahar yemeği" alışkanlığına son verdi. Her iki Belediyeye de bravo...
Yargı ve Güvenlik Muhabirleri Derneği'nin Kurucu Başkanı Ali Eyce'den yeni bir uyarı.
"Şimdi de, Çiğli Belediyesi'nin Bahar Pikniği adı altında bir yeme içme organizasyonuyla karşı karşıyayız.
Vatandaştan topladığı vergilerden oluşan kısıtlı bütçesine rağmen bunu yapmayı düşünen Çiğli Belediyesi'ne teşekkür ediyoruz.
Ancak,Çiğli Belediyesi Bahar aylarının her bir gününde gazeteciler dışında doktorlara, hemşirelere, mühendislere, öğretmenlere, teknisyenlere, avukatlara, taksicilere,eczacılara, mimarlara,işçilere, polislere,askerlere Bahar Pikniği düzenlemiyorsa, gazetecilere de düzenlemesin.
Çünkü, İzmir Gazeteciler Cemiyeti üyelerinin yaz günlerine mutlu ve umutlu girmesini sağlayacak bu tür etkinliği düzenleyecek bütçeye sahiptir.Üstelik, bu çok daha güzel ve daha yakışır olur."
hayattan
Aret Vartanyan bu yaz Alaçatı'ya geliyor
Aret Vartanyan, yazar, kişisel dönüşüm uzmanı ve iletişim danışmanlığı şapkalarıyla üç kulvarda çalışmalarını sürdürüyor.
İki Yırtık Ruh, Sen ve Ben, Bir Nefes İstanbul ve Bin Yüz Bir İnsan kitaplarıyla yüzbinlerce okura ulaşan Aret Vartanyan, kitaplarında insan odaklılığını kaybetmeden yaşamı, insanı ve istediğimiz yaşamı gerçekleştirmeyi kitaplarına taşıyor. İki roman ve bir deneme tarzındaki kitaplarıyla kısa zamanda önemli başarılar yakalayan Vartanyan'ın üç kitabı da İngilizce'ye çevrilerek yurtdışında satışa sunuluyor.
***
2009 yılında kurduğu ve dört yılda 200.000 kişiye ulaşan Yaşam Atölyesi, Asmalımescit, Acarkent ve Amsterdam yerleşik atölyelerinde çalışmalarını sürdürüyor. Kişisel Dönüşüm yaklaşımıyla, katılımcılarının yaşamlarında kalıcı fark yaratan Yaşam Atölyesi, 2013 yılında Londra ve New York eğitimlerini de başlatıyor. 2011 yılında başlayan kurumsal eğitimlerde ise alanlarında lider 16 global/lokal şirket Yaşam Atölyesi ile çalışanlarında fark yaratıyor. Ve, Aret Vartanyan yaşam atölyelerini yakında Alaçatı'da açacak.
küpe
Kendi kendine aşık olanların rakipleri yoktur.
B. Franklin
günün fıkrası
Dişçide
Sandalyede oturan müşteri:
"Ayyy!.. Amana of!.."
Dişçi hayret etti ve:
"Rica ederim. Daha dişinizi çekmek değil,enjeksiyon bile yapmadım" dedi.
Müşteri oflamaya devam etti:
"Fakat, demindenberi ayağımdaki nasıra basıyorsunuz."
Adaya Çeşme Limanı'ndan neredeyse her gün iki gemi kalkıyor. İkisi de 50 dakikalık yolculuktan sonra Sakız'a alışveriş tutkunu insanları indiriyor. Ancak bu insanların;alışveriş için kendilerine ayrılan zamanı bir kaç saatle kısıtlı tutuluyor. Çünkü ada esnafı, geleneksel siesta merakı yüzünden dükkanlarını 14.00'de kapatıyor, akşama doğru açıyor. Ya da hiç açmıyor.bir daha da açmıyor.
Türkiye'den gelenlerin; ada ekonomisini ayağa kaldırması gibi bir gücü yok şüphesiz. Ama ne damlarsa kardır misali, yine de üç-beş kuruş bırakan Türklerin; ehlikeyif ada esnafının bu tutumuna akıl erdirmesi zorlaşıyor. Siesta uygulamasına yerel yönetimler de destek veriyor. Dükkanını açacak esnafa duble vergi uygulanıyor.
Kısacası, ekonomik krizi , geçen yıl sakız ağaçlarının yüzde 80'ini yangında kaybederek daha ağır yaşayan Sakız'lılar, akıl almaz tavırlarını sürdürüp sözü ister istemez "kendi düşen ağlamaz"a getiriyorlar.
hayattan
Bahar pikniklerine paydos
Yargı ve Güvenlik Muhabirleri Derneği'nin Kurucu Başkanı Ali Eyce,
Buca ve Karşıyaka Belediyelerinin her yıl tekrarladıkları " Çalışan Gazeteciler Günü" etkinlikleri içindeki "yemek düzenlemeleri"ne
karşı çıktı ve itirazını şöyle dile getirdi:
" Yine bir sofra, yine bir yemek, gazeteciler yiyecek ve yine vatandaş ödeyecek.Olmaz böyle şey..."
Her iki Belediye, bu tepkiyi haklı buldu ve "Gazetecilere bahar yemeği" alışkanlığına son verdi. Her iki Belediyeye de bravo...
Yargı ve Güvenlik Muhabirleri Derneği'nin Kurucu Başkanı Ali Eyce'den yeni bir uyarı.
"Şimdi de, Çiğli Belediyesi'nin Bahar Pikniği adı altında bir yeme içme organizasyonuyla karşı karşıyayız.
Vatandaştan topladığı vergilerden oluşan kısıtlı bütçesine rağmen bunu yapmayı düşünen Çiğli Belediyesi'ne teşekkür ediyoruz.
Ancak,Çiğli Belediyesi Bahar aylarının her bir gününde gazeteciler dışında doktorlara, hemşirelere, mühendislere, öğretmenlere, teknisyenlere, avukatlara, taksicilere,eczacılara, mimarlara,işçilere, polislere,askerlere Bahar Pikniği düzenlemiyorsa, gazetecilere de düzenlemesin.
Çünkü, İzmir Gazeteciler Cemiyeti üyelerinin yaz günlerine mutlu ve umutlu girmesini sağlayacak bu tür etkinliği düzenleyecek bütçeye sahiptir.Üstelik, bu çok daha güzel ve daha yakışır olur."
hayattan
Aret Vartanyan bu yaz Alaçatı'ya geliyor
Aret Vartanyan, yazar, kişisel dönüşüm uzmanı ve iletişim danışmanlığı şapkalarıyla üç kulvarda çalışmalarını sürdürüyor.
İki Yırtık Ruh, Sen ve Ben, Bir Nefes İstanbul ve Bin Yüz Bir İnsan kitaplarıyla yüzbinlerce okura ulaşan Aret Vartanyan, kitaplarında insan odaklılığını kaybetmeden yaşamı, insanı ve istediğimiz yaşamı gerçekleştirmeyi kitaplarına taşıyor. İki roman ve bir deneme tarzındaki kitaplarıyla kısa zamanda önemli başarılar yakalayan Vartanyan'ın üç kitabı da İngilizce'ye çevrilerek yurtdışında satışa sunuluyor.
***
2009 yılında kurduğu ve dört yılda 200.000 kişiye ulaşan Yaşam Atölyesi, Asmalımescit, Acarkent ve Amsterdam yerleşik atölyelerinde çalışmalarını sürdürüyor. Kişisel Dönüşüm yaklaşımıyla, katılımcılarının yaşamlarında kalıcı fark yaratan Yaşam Atölyesi, 2013 yılında Londra ve New York eğitimlerini de başlatıyor. 2011 yılında başlayan kurumsal eğitimlerde ise alanlarında lider 16 global/lokal şirket Yaşam Atölyesi ile çalışanlarında fark yaratıyor. Ve, Aret Vartanyan yaşam atölyelerini yakında Alaçatı'da açacak.
küpe
Kendi kendine aşık olanların rakipleri yoktur.
B. Franklin
günün fıkrası
Dişçide
Sandalyede oturan müşteri:
"Ayyy!.. Amana of!.."
Dişçi hayret etti ve:
"Rica ederim. Daha dişinizi çekmek değil,enjeksiyon bile yapmadım" dedi.
Müşteri oflamaya devam etti:
"Fakat, demindenberi ayağımdaki nasıra basıyorsunuz."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.