Barışa evet ama taşeronluğa hayır
Barış sürecinin iyi değerlendirilmesi gerekir.
Önce şu saptamayı yapalım.
Devlet ve hükümet uyguladıkları politikalarla terörü önleyememiştir.
CHP'nin "Karanlıklar Prensi" Ahmet Kadıbeşegil şu görüşleri aktarıyor:
"Bunun nedenlerini şöyle sıralamak mümkün.
* Güvenlik politikalarının başarılı uygulayıcılarının tutuklu olarak görevlerinden alınması.
* 2023 vizyonunu ortaya koyan yönetimin, dış politika vizyonunun ise 2023 ve sonrası için yeterli olmaması.
* Uluslararası gelişmeleri "yeni Osmanlı" yaklaşımı ile öngöremeyen siyasi iktidarın, bunun getirdiği riskleri, iç politikadaki yansımalarını karşılayamaz hale gelmesi.
* "Ben yaptım oldu" anlayışının iflas etmesi.
* * *
Sürecin ana aktörü hiç şüphe yok ki Abdullah Öcalan'dır.
Öcalan, Ortadoğu'daki geleceğin "patronunun" ABD olduğunu görmüş, izleyeceği yolun müteahhitliğine getirilmesini seve seve kabul etmiştir.
Musul'a kadar "yeni misak-ı milli" sınırı, dört ülkede yapılanan Kürtleri bir araya getirecek konfederal yapı, bu yapılanmanın ana hedefidir."
***
"Karanlıklar Prensi"ni dinlemeye devam:
"Süreç Öcalan'ın çizdiği rotada gidiyor.
Yazılı metinlerin dışında sözlü hangi direktifler veriliyor. Bu önemli. Erdoğan'ın aksine Öcalan, CHP'nin destek vermemesinin, planın istenildiği gibi uygulanamayacağını öngörüyor.
CHP'yi ikinci taşeron olarak kullanmak istiyor.
Bunun için hem kendi hem de BDP aracılığı ile CHP'nin sürecin içinde yer almasında ısrarcı. Böyle bir olay AKP'nin elini çok rahatlatacaktır.
Ancak Erdoğan'ın yaklaşımı ve söylemi bunu çoktan ortadan kaldırmıştır.
Kısacası CHP barışa 'evet' derken, ABD-Öcalan senaryosunda taşeronluk yapmamalıdır."
kentten
Tebrik edilecek başarı(!)
Urla Üçyol ile İskele arasındaki yoldaki çalışmalar nedeniyle değişen seferlerin çizelgesi, gerçi 1.5 ay kadar asılı kaldı ama bu çizelgeye bakıp, otobüsün hangi saatte kalkacağını öğrenmek hiç de kolay olmadı.
Böyle karışık bir çizelgeyi ben hayatımda görmedim. Hazırlayanı, sivri zekasından dolayı kutlamak isterim. Karmakarışıklık bir yana, otobüs kalkış saatlerindeki, uygulanması asla mümkün olmayan dakik ayarlamalar, eminim yolcular tarafından "kendileriyle alay edilmek" olarak algılanmıştır.
Paris Metrosu'nda bile bulunmayan bu dakik ayarlamanın hangi akla hizmet ettiğini sorma konusunda geç kalsak da aklımızın hala karışık olduğunu itiraf edelim.
siyasetten
CHP Gaziemir kulisleri
Gaziemir kulislerinde bugünlerde "heyecan" yaratan bir iddia dolaşıyor. 2009 yılındaki yerel seçimlerde, CHP'nin 60 yıl aradan sonra Gaziemir'de seçim kazanmasının baş mimarı, 2003-2010 yılları arasında kesintisiz 8 sene CHP Gaziemir İlçe Başkanlığı yapan Yüksel Demirsoy'un CHP genel Merkezi kurmaylarının yakın takibinde olduğu iddia ediliyor. Ankara kulislerinden yansıyan bilgiye göre Demirsoy'un 2014 seçimlerinde CHP Gaziemir Belediye Başkanı adayı gösterilmesi ihtimali yüksek.
Renkli ve karizmatik kişiliğiyle tanınan Demirsoy, siyasi hayatında İzmir'e ve ülke gündeme yansıyan çalışmalarıyla biliniyor. Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin gündemine oturan, Gaziemir'de yer alan ve kamuoyunda "İzmir'in Çernobil'i" olarak adlandırılan Kurşun Fabrikası'nı 2006 yılında medyanın ve kamuoyunun gündemine taşıyan ilk isim Demirsoy olmuştu.
küpe
En çabuk kuruyan şey gözyaşıdır.
Cicero
günün fıkrası
Uykuda sinema
Küçük Veli, kahvaltı masasında gece gördüğü rüyadan bahsediyordu.
Annesi sordu:
"Sen rüyanın ne olduğunu bilir misin Veli?"
Çocuk cevap verdi:
"Gayet tabii... Uyku da sinema!"
laflama
* Dost dost diye nicesine sarıldım. Hepsinden dost kazığını yiyip payımı aldım!
* Kimi hatunlar jean giymeden adam çarpmaya kalkıyorlar, eeee mini etek giyiyorlar!
* Her şeye bahane buluyoruz. Söz avunmanın!
* İstanbul'da yapılacak 3. köprüye ad buldum: Deli Dumrul Dörpüsü!
* Aşkın gözü lenslidir!
İbrahim Ormancı'dan
Önce şu saptamayı yapalım.
Devlet ve hükümet uyguladıkları politikalarla terörü önleyememiştir.
CHP'nin "Karanlıklar Prensi" Ahmet Kadıbeşegil şu görüşleri aktarıyor:
"Bunun nedenlerini şöyle sıralamak mümkün.
* Güvenlik politikalarının başarılı uygulayıcılarının tutuklu olarak görevlerinden alınması.
* 2023 vizyonunu ortaya koyan yönetimin, dış politika vizyonunun ise 2023 ve sonrası için yeterli olmaması.
* Uluslararası gelişmeleri "yeni Osmanlı" yaklaşımı ile öngöremeyen siyasi iktidarın, bunun getirdiği riskleri, iç politikadaki yansımalarını karşılayamaz hale gelmesi.
* "Ben yaptım oldu" anlayışının iflas etmesi.
* * *
Sürecin ana aktörü hiç şüphe yok ki Abdullah Öcalan'dır.
Öcalan, Ortadoğu'daki geleceğin "patronunun" ABD olduğunu görmüş, izleyeceği yolun müteahhitliğine getirilmesini seve seve kabul etmiştir.
Musul'a kadar "yeni misak-ı milli" sınırı, dört ülkede yapılanan Kürtleri bir araya getirecek konfederal yapı, bu yapılanmanın ana hedefidir."
***
"Karanlıklar Prensi"ni dinlemeye devam:
"Süreç Öcalan'ın çizdiği rotada gidiyor.
Yazılı metinlerin dışında sözlü hangi direktifler veriliyor. Bu önemli. Erdoğan'ın aksine Öcalan, CHP'nin destek vermemesinin, planın istenildiği gibi uygulanamayacağını öngörüyor.
CHP'yi ikinci taşeron olarak kullanmak istiyor.
Bunun için hem kendi hem de BDP aracılığı ile CHP'nin sürecin içinde yer almasında ısrarcı. Böyle bir olay AKP'nin elini çok rahatlatacaktır.
Ancak Erdoğan'ın yaklaşımı ve söylemi bunu çoktan ortadan kaldırmıştır.
Kısacası CHP barışa 'evet' derken, ABD-Öcalan senaryosunda taşeronluk yapmamalıdır."
kentten
Tebrik edilecek başarı(!)
Urla Üçyol ile İskele arasındaki yoldaki çalışmalar nedeniyle değişen seferlerin çizelgesi, gerçi 1.5 ay kadar asılı kaldı ama bu çizelgeye bakıp, otobüsün hangi saatte kalkacağını öğrenmek hiç de kolay olmadı.
Böyle karışık bir çizelgeyi ben hayatımda görmedim. Hazırlayanı, sivri zekasından dolayı kutlamak isterim. Karmakarışıklık bir yana, otobüs kalkış saatlerindeki, uygulanması asla mümkün olmayan dakik ayarlamalar, eminim yolcular tarafından "kendileriyle alay edilmek" olarak algılanmıştır.
Paris Metrosu'nda bile bulunmayan bu dakik ayarlamanın hangi akla hizmet ettiğini sorma konusunda geç kalsak da aklımızın hala karışık olduğunu itiraf edelim.
siyasetten
CHP Gaziemir kulisleri
Gaziemir kulislerinde bugünlerde "heyecan" yaratan bir iddia dolaşıyor. 2009 yılındaki yerel seçimlerde, CHP'nin 60 yıl aradan sonra Gaziemir'de seçim kazanmasının baş mimarı, 2003-2010 yılları arasında kesintisiz 8 sene CHP Gaziemir İlçe Başkanlığı yapan Yüksel Demirsoy'un CHP genel Merkezi kurmaylarının yakın takibinde olduğu iddia ediliyor. Ankara kulislerinden yansıyan bilgiye göre Demirsoy'un 2014 seçimlerinde CHP Gaziemir Belediye Başkanı adayı gösterilmesi ihtimali yüksek.
Renkli ve karizmatik kişiliğiyle tanınan Demirsoy, siyasi hayatında İzmir'e ve ülke gündeme yansıyan çalışmalarıyla biliniyor. Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin gündemine oturan, Gaziemir'de yer alan ve kamuoyunda "İzmir'in Çernobil'i" olarak adlandırılan Kurşun Fabrikası'nı 2006 yılında medyanın ve kamuoyunun gündemine taşıyan ilk isim Demirsoy olmuştu.
küpe
En çabuk kuruyan şey gözyaşıdır.
Cicero
günün fıkrası
Uykuda sinema
Küçük Veli, kahvaltı masasında gece gördüğü rüyadan bahsediyordu.
Annesi sordu:
"Sen rüyanın ne olduğunu bilir misin Veli?"
Çocuk cevap verdi:
"Gayet tabii... Uyku da sinema!"
laflama
* Dost dost diye nicesine sarıldım. Hepsinden dost kazığını yiyip payımı aldım!
* Kimi hatunlar jean giymeden adam çarpmaya kalkıyorlar, eeee mini etek giyiyorlar!
* Her şeye bahane buluyoruz. Söz avunmanın!
* İstanbul'da yapılacak 3. köprüye ad buldum: Deli Dumrul Dörpüsü!
* Aşkın gözü lenslidir!
İbrahim Ormancı'dan
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.