Mavişehir'e kıymayın!
Hemen belirtelim.
Mavişehir'de yaşamak bir ayrıcalıktır.
İşte kentin bu güzelim köşesinde yaşayanlar, bir süredir huzursuz ve endişe yüklü.
Gezi Parkı'nda yaşatılan 'Ben yaptım, oldu...' baskısının bir örneği de Mavişehir'de sergileniyor.
İzmir Körfezi'nin ve dolayısıyla kentin en güzel köşesinde ve hemen deniz kenarında bir AVM'nin yükseltilmesi için başlatılan çalışmalar Mavişehirlileri ayağa kaldırdı.
Binlerce Mavişehirli ellerinde pankartlar sokaklara döküldü.
İşte o pankartalardan sloganlar:
* AVM değil, Mavişehir parkımı istiyorum.
* Bakanlık, imar planını geri çek.
* Sahilime AVM yapma.
* * *
Bu 'skandal satışın' başlangıcı 2010 ve 2011 yıllarına rastlıyor. TOKİ, Mavişehir'deki bu alanı 4 milyon 500 bin liraya bir üçüncü şahsa sattı. Bir yıl sonra da, Bakanlık burasını 'Ticaret Alanı' olarak ilan etti. Mavişehir Siteler Birliği Sözcüsü Kahraman Turumtay bu gelişmeleri şöyle anlatıyor:
"Bu operasyon sonunda ticaret alanı ilan edilen bu arsanın değeri birden 100 milyon liraya çıktı. Hem bizim yeşil alanımız elimezden çıktı hem de müthiş bir kamu zararı oluşturuldu. Biz AVM değil, sahilimizi ve yeşil alanımızı istiyoruz."
***
Mavişehirli için sokaklara dökülmekten başka yol kalmadı.
Kahraman Turumtay'ı dinlemeye devam:
"Bu alanın bedeli ne ise biz Mavişehir halkı olarak para toplayıp alırdık. O parkı da ortak alan ilan ederdik. Bu tip alanlar kamuya terk edilmeli. Yapılacak olan AVM ile bu ihtimal ortadan kalktı. Sahile çıkan yol bile ortadan kaldırıldı. Sivil toplum örgütleri ve Büyükşehir Belediyesi de dava açtı ancak yeşil alanımız geri verilmedi."
***
Mavişehir Muhtarı Görol Küçükgörür de kent halkının önünde, her eylemin içinde...
"Diyelim ki buraya bir AVM konduruldu. Konduramazlar ya... Her ihtimali düşünelim. İçindeki firmalar kimler olursa olsun, kurulacak o AVM'nin kapısından bir tek Mavişehirli girmeyecek. O alışveriş merkezine çöreklenenler sinek avlayacak. Mavişehirli bu yönde de kararlı ve azimli. Hangi firma olursa olsun o AVM'ye çöreklenenler geldikleri gibi gidecekler."
hayattan
Cumhuriyet kadını Nurten Soyer'i kaybettik
Kişiliği, duruşu, haksızlığa karşı direnişi ile tam bir Cumhuriyet kadını olan Nurten Soyer vefat etti. Son Osmanlı Velialhtı Beyazit Osmanoğlu'nun teyze kızı olan Nurten Soyer, bugün (12 Haziran 2013) Alsancak Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Kokluca Aile Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
İzmir Ticaret Odası eski Başkanı, Danışma Kurulu üyesi merhum Dündar Soyer'in eşi olmanın ötesinde gördüğü yanlışları açıkça söyleyebilen, insan sevgisi ile dolu Nurten Soyer bir süredir tedavi görmekteydi. İzmir iş aleminin sanayici olarak yakından tanıdığı ve Soyer Kültür Sanat Fabrikası ile kültür sanat yaşamına katkıda bulunan Mehmet Refik Soyer'in annesi olan Nurten Soyer, aynı zamanda İzmir'in köklü ailelerinden Selvili Ailesi'nin büyük kızı idi. Nurten Soyer'in biri kız iki çocuğu, iki torunu ve bir de küçük torunu bulunuyor.
Nurten Soyer'in (1928-2013) cenazesi bugün Alsancak Hocazade Camii'nde kılınacak öğle namazı sonrası Kokluca Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
küpe
Biz insanların, kendimizi kötülemede gösterdiği zekayı hiçbir yerde gösteremeyiz.
Montaigne
günün fıkrası
Gerekçe
Seçim öncesi listeler düzenleniyordu. Parti merkezinde genel başkan bir öneride bulundu.
"Aday listesine Ahmet Bey'i mutlaka alın."
Parti ileri gelenlerinden biri itiraz edecek oldu.
"Amaaan sayın başkanım. Ahmet Bey aptalın biridir."
Genel Başkan güldü.
"İyi ya... Memleketimizde hatırı sayılır oranda aptal var. Onların da mecliste temsil edilme hakkı yok mu?"
laflama
* İmreniyorum elin yabancılarına. Onlar 'dolaşmayı' seviyor, biz millet olarak 'dalaşmayı'.
* İstanbul'a ha bire köprü yapıp duracağımıza, İstanbul Boğaz'ını toprakla doldursak ve baştan sona AVM'lerle donatsak nasıl olur?
İbrahim Ormancı'dan
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.