AK Parti'de hareketlilik...
CHP yerel yönetimler için hızlanırken, AK Parti İzmir yönetimi de sessiz ve derinden hazırlıklar yapıyor.
Amaç, İzmir'de başarılı olmak. Şu anda anketlerde de kritik görünen 10 ilçede AK Parti iddialı. İl Başkanı Ömer Cihat Akay ile yerel yönetim deneyimli Başkan Yardımcısı Mahmut Badem, sürekli görüşmeler yapıyor. Görüşmelerde parti üyeleri ve belediye meclis üyelerine yeni döneme ilişkin düşünceleri soruluyor. Yani, 'nereye adaysınız?' deniyor. Bu bilgiler enine boyuna değerlendiriliyor. Amaç, seçim kazandıracak isimleri bulmak.
Adaylığı çok isteyenler de var, şimdilik zamana bırakanlar da..
Ama görünen o ki, AK Parti de bu kez iddialı. Yani 2009 seçimlerindeki hava gibi 'durağan' değil, canlı ve heyecanlı bir yapı var. Belirlenen isimler ve ortaya çıkan tablo, önce parti kurmayları ile paylaşılacak, sonra da Başbakan Tayyip Erdoğan'a sunulacak.
hayattan
Uğur Yüce izne çıktı...
Uğur Yüce için 'Dünyayı ayağımıza getiren adam' diyebilirsiniz.
İzmir'in bu renkli simasının kentin kültür hayatına en ciddi katkısı, dünyanın çeşitli merkezlerinde yayınlanan önemli kitapları, makale ve yorumları okuyup özetlemesi ve sonra ortaya çıkan ürünü birer dosya halinde çevresine postalamasıydı.
Uğur Yüce bir yıldan beri bu çevirileri posta ile göndermiyor, daha seri bir yolu seçiyor, internet hızını devreye sokuyor.
Ve Uğur Yüce'nin 'yaz tatili' dolayısı ile yayınladığı son mesaj şöyle:
Değerli dostlarım
Fareed Zakaria'yı muhtemelen 2000-2010 yıllarında Newsweek'deki yazıları, 2010'dan sonra Time dergisindeki makaleleri veya çok sık CNN İNT'teki TV programları ile tanıyacaksınız.
Son derece akıllı ve kültürlü bir Hintli Amerikalı.
Bu son kitabı önce 2008'de, bilahare (epeyce ilave ile) 2011'de yayınlanmıştı. Bu yıl da Kırmızı Yayınları Sn. Meral Öztoprak'ın çok başarılı çevirisi ile Türkçesini yayınladı.
Kitabı Sn. Halit Yıldırım özetlemiş, ben de kendisinden aldığım izin ile sizlerle paylaşıyorum.
Kitap'taki savlar hala büyük ölçüde geçerliliğini koruyor.
Birkaç yerde Türkiye'ye de atıf var.
Bir solukta okunacak bir 15 sayfa. Beni yakından tanıyanlar artık bilir ki ben yaz tatilinde ciddi kitap okumam. Biriken ve paylaşmaya değmeyecek veya zaten özetlenmesi mümkün olmayan roman, hikaye, şiir vs...
2013 yazı, pek çok tek sayılı yıllar gibi okumaya çok müsait dönemlerden birisi. Olimpiyatlar yok. Avrupa Kupası veya Dünya Kupası yok. Yani televizyon ile ilişkimiz Roland Garos, Wimbledon, Fransa Bisiklet Turu gibi birkaç sportif olay ile sınırlı.
(Ben TV'de spor dışında hiçbir şey izlemem )
Bunları neden mi yazdım, bir dahaki kitap özeti herhalde Ekim ayını bulur.
Hepinize sağlık huzur ve mutluluk dolu bir yaz dilerim.
küpe
Medeniyetin en büyük harikası, ona tahammül eden insanı yetiştirmesidir.
Lytton
günün fıkrası
İnsaf
Adamın birinin evine hırsız girmiş, yükte hafif, pahada ağır ne varsa götürmüştü. Zavallının evinde toplanan ahali adamı teselli etmeye çalışıyordu. İçlerinden biri:
"Geçmiş olsun ama tedbirsiz davranmışsın birader" demiş.
Derken bir başkası:
"Geceleyin kapının kol demirini de vurmamışsın" diye çıkışmış. Üçüncü adam da, "Bu ne uykusu?" diye çıkışmış.
Adam, "Anlaşılan bütün kabahatler bende" diye söylenmiş ve eklemiş:
"Ama söyleyin. Şu hırsızın hiç mi kabahati yok?"
geçmişten
Yanılıyormuş!
Büyük İngiliz filozofu Bacon, Kraliçe Elizabeth'in saray nazırıydı. Bir gün kraliçe onu evinde ziyarete karar verdi.
Ne var ki, kraliçe nazırının evini küçük bulmuştu.
"Neden evinizi bu kadar küçük yaptırdınız?" diye sorunca tanınmış filozof hiç tereddüt etmeden Kraliçe'nin gururunu okşayacak şu cevabı verdi:
"Yanılıyorsunuz haşmetlim. Ev aslında o kadar küçük değil. Onu küçük gösteren sizin büyüklüğünüzdür."
laflama
* Sıklıkla, 'Acaba atalarımız bizi kekliyor mu?' diye düşünmeden edemiyorum. Neymiş efendim? Keskin sirke küpüne zararmış. Bir küpün içine en keskin sirke koydum. Küpe zarar vermedi!
* Erkeklere 'odun' diyen kadınlar. Yeri gelince 'dal' gibi olmaktan bahsedersiniz. Odunun hammaddesi dal değil midir?
* Bir garip zaman öldürmüş diyeler, facebook'tan beğenirler. Paylaşıp yayarlar, şöyle garip bencileyin.
* Her şeye 'rıza' gösterenlerde bir 'arıza' yok mu?
* Başkasına açtığımız 'yara'dan, sorar elbette hesabını, hesap verme gününde Yaradan!
* Yandım Allah yandım, yandırma beni. Derin uykulardan kaldırma beni. Seviyorum diyerek boynuzlama beni!
* Ferman padişahınsa, sosyal medya bizimdir.
* Eeee artık türkü değişmeli 'Bacısı güzel olana içgüveysi olaydım' daha uygun olur hani!
İbrahim Ormancı'dan
Amaç, İzmir'de başarılı olmak. Şu anda anketlerde de kritik görünen 10 ilçede AK Parti iddialı. İl Başkanı Ömer Cihat Akay ile yerel yönetim deneyimli Başkan Yardımcısı Mahmut Badem, sürekli görüşmeler yapıyor. Görüşmelerde parti üyeleri ve belediye meclis üyelerine yeni döneme ilişkin düşünceleri soruluyor. Yani, 'nereye adaysınız?' deniyor. Bu bilgiler enine boyuna değerlendiriliyor. Amaç, seçim kazandıracak isimleri bulmak.
Adaylığı çok isteyenler de var, şimdilik zamana bırakanlar da..
Ama görünen o ki, AK Parti de bu kez iddialı. Yani 2009 seçimlerindeki hava gibi 'durağan' değil, canlı ve heyecanlı bir yapı var. Belirlenen isimler ve ortaya çıkan tablo, önce parti kurmayları ile paylaşılacak, sonra da Başbakan Tayyip Erdoğan'a sunulacak.
hayattan
Uğur Yüce izne çıktı...
Uğur Yüce için 'Dünyayı ayağımıza getiren adam' diyebilirsiniz.
İzmir'in bu renkli simasının kentin kültür hayatına en ciddi katkısı, dünyanın çeşitli merkezlerinde yayınlanan önemli kitapları, makale ve yorumları okuyup özetlemesi ve sonra ortaya çıkan ürünü birer dosya halinde çevresine postalamasıydı.
Uğur Yüce bir yıldan beri bu çevirileri posta ile göndermiyor, daha seri bir yolu seçiyor, internet hızını devreye sokuyor.
Ve Uğur Yüce'nin 'yaz tatili' dolayısı ile yayınladığı son mesaj şöyle:
Değerli dostlarım
Fareed Zakaria'yı muhtemelen 2000-2010 yıllarında Newsweek'deki yazıları, 2010'dan sonra Time dergisindeki makaleleri veya çok sık CNN İNT'teki TV programları ile tanıyacaksınız.
Son derece akıllı ve kültürlü bir Hintli Amerikalı.
Bu son kitabı önce 2008'de, bilahare (epeyce ilave ile) 2011'de yayınlanmıştı. Bu yıl da Kırmızı Yayınları Sn. Meral Öztoprak'ın çok başarılı çevirisi ile Türkçesini yayınladı.
Kitabı Sn. Halit Yıldırım özetlemiş, ben de kendisinden aldığım izin ile sizlerle paylaşıyorum.
Kitap'taki savlar hala büyük ölçüde geçerliliğini koruyor.
Birkaç yerde Türkiye'ye de atıf var.
Bir solukta okunacak bir 15 sayfa. Beni yakından tanıyanlar artık bilir ki ben yaz tatilinde ciddi kitap okumam. Biriken ve paylaşmaya değmeyecek veya zaten özetlenmesi mümkün olmayan roman, hikaye, şiir vs...
2013 yazı, pek çok tek sayılı yıllar gibi okumaya çok müsait dönemlerden birisi. Olimpiyatlar yok. Avrupa Kupası veya Dünya Kupası yok. Yani televizyon ile ilişkimiz Roland Garos, Wimbledon, Fransa Bisiklet Turu gibi birkaç sportif olay ile sınırlı.
(Ben TV'de spor dışında hiçbir şey izlemem )
Bunları neden mi yazdım, bir dahaki kitap özeti herhalde Ekim ayını bulur.
Hepinize sağlık huzur ve mutluluk dolu bir yaz dilerim.
küpe
Medeniyetin en büyük harikası, ona tahammül eden insanı yetiştirmesidir.
Lytton
günün fıkrası
İnsaf
Adamın birinin evine hırsız girmiş, yükte hafif, pahada ağır ne varsa götürmüştü. Zavallının evinde toplanan ahali adamı teselli etmeye çalışıyordu. İçlerinden biri:
"Geçmiş olsun ama tedbirsiz davranmışsın birader" demiş.
Derken bir başkası:
"Geceleyin kapının kol demirini de vurmamışsın" diye çıkışmış. Üçüncü adam da, "Bu ne uykusu?" diye çıkışmış.
Adam, "Anlaşılan bütün kabahatler bende" diye söylenmiş ve eklemiş:
"Ama söyleyin. Şu hırsızın hiç mi kabahati yok?"
geçmişten
Yanılıyormuş!
Büyük İngiliz filozofu Bacon, Kraliçe Elizabeth'in saray nazırıydı. Bir gün kraliçe onu evinde ziyarete karar verdi.
Ne var ki, kraliçe nazırının evini küçük bulmuştu.
"Neden evinizi bu kadar küçük yaptırdınız?" diye sorunca tanınmış filozof hiç tereddüt etmeden Kraliçe'nin gururunu okşayacak şu cevabı verdi:
"Yanılıyorsunuz haşmetlim. Ev aslında o kadar küçük değil. Onu küçük gösteren sizin büyüklüğünüzdür."
laflama
* Sıklıkla, 'Acaba atalarımız bizi kekliyor mu?' diye düşünmeden edemiyorum. Neymiş efendim? Keskin sirke küpüne zararmış. Bir küpün içine en keskin sirke koydum. Küpe zarar vermedi!
* Erkeklere 'odun' diyen kadınlar. Yeri gelince 'dal' gibi olmaktan bahsedersiniz. Odunun hammaddesi dal değil midir?
* Bir garip zaman öldürmüş diyeler, facebook'tan beğenirler. Paylaşıp yayarlar, şöyle garip bencileyin.
* Her şeye 'rıza' gösterenlerde bir 'arıza' yok mu?
* Başkasına açtığımız 'yara'dan, sorar elbette hesabını, hesap verme gününde Yaradan!
* Yandım Allah yandım, yandırma beni. Derin uykulardan kaldırma beni. Seviyorum diyerek boynuzlama beni!
* Ferman padişahınsa, sosyal medya bizimdir.
* Eeee artık türkü değişmeli 'Bacısı güzel olana içgüveysi olaydım' daha uygun olur hani!
İbrahim Ormancı'dan
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.