Balçova ve bir kitap
Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı çeşitli liselerde yirmialtı yıl coğrafya öğretmenliği yaptı.
Mesleki çalışma ve araştırmalarını sürdürürken de tüm Anadolu'yu gezdi.
Birisi lise son sınıflarda okutulan ders kitabı olmak üzere beş kitabı yayınlandı. Kitaplarındaki fotoğrafları da kendisi çekiyor.
* * *
Balçova kendine göreliği olan bir yerdir ve zordur onu anlatmak.
O herhengi bir yer adından çok Teleferik'in son İzmir'in seyir terası, kaplıcalarında kırık toprakların şifalı özü, seralarında çiçeklerin korosu.
İnciraltı'nda çapkınlığın öyküsü, Dalyan'ında flamingoların korosu, dağlarında yürüyüşün rotası, ormanlarında kızılçamın kokusu, kültürel etkinliklerde sanatçının sesi ve emeklilikte yerleşmenin adresidir.
* * *
İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde yer alır. İzmir Körfezi'nin güneyindeki dağlara yaslanmış, etrafı Narlıdere, Konak ve Karabağlar ilçeleriyle çevrili. İdari bakımdan İzmir'e bağlı bir ilçedir.
Adını daha çok Agamemnon kapılacalarıyla duyurmuştur. İlk yerleşim yeri ve şu andaki idari birimleri sahilden 2-3 kilometre kadar içeride bulunmaktadır.
Kıyı uzunluğu da yaklaşık 6 kilometredir.
Ulaşım bakımından önemli sayılacak bir konuma sahiptir. Urla-Çeşme Yarımadası'nın İzmir kent merkezine ve dolayısıyla Anadolu'yu bağlayan karayollarının geçtiği bir alandır. Bu özelliğini tarih boyunca sürdürmüştür.
Yüzölçümü 29 kilometrekare, toplam nüfusu 2012 sayımlarına göre 77 bin 843'tür. İdari bakımdan bağlı bucak ve köyü yoktur.
* * *
Bünyesindeki tam donanımlı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi, ülkemizdeki termal sularda tıbbi tedavi yöntemlerini uygulayan ilk ve tek merkez olma özelliğini taşıyor.
Tedavi edilebilen hastalıkların başında, romatizmal olanlar geliyor.
Tedavide ortopedik rahatsızlıkların felçlerin, spor sakatlıklarına bağlı rehabilitasyonında önemli yeri var.
Özellikle romatizmal hastalıkların tedavisindeki başarı oranı yüzde 90'ları aşıyor.
* * *
Veli Arkoç'un Balçova'yı tanıtan kitabı ciddi sir çalışma sonucu ortaya çıkmış bir eser.
Hazırlayan kadro da başarı sergiliyor.
Ciddi ibir çalışma ürünü olan bu kitap parayla satılmıyor.
Elden düşürüllmeyecek bir bir eser.
Meraklısı Balçova Belediyesi'nden temin edebilir.
Benden söylemesi...
günün fıkrası
Hayır dua
Güzellikten pek nasibi olmayan, uzun zamandır da evde kalmış bir genç kıza iyi kalpli bir delikanlı talip olmuş ve onunla evlenmeyi düşünmüştü. Fakat kız, yine de babasının fikrinin alınmasını istiyordu. Delikanlı bu maksatla kızın babasının yanına gitti ve teklifini yaptı, sevinerek döndü.
Kız sordu:
"Ne dedi babam?"
"Allah razı olsun dedi."
laflama
* Eskiden slogan 'Konuşan Türkiye" idi. Şimdi slogan şöle oldu: "Konuş lan Türkiye!"
* Sevgili takipçilerim: Sanrım dünyada acı biber tüketiminde pek iyi değiliz diye düşünüyorum... Ortada dolaşan küfürleri, hakaretleri görünce "Anneleri bunların ağzına acı biber sürmemiş" diyorum da ondan!
* Bırakıpta gitmek isteyeni bir dakika bile olsun tutmayın. Ama unutmak kabullenmektir. Siz siz olun, sakın unutmayın!
İbrahim Ormancı'dan
geçmişten
Tiryakinin böylesi
Büyük fizikçi Alexsander Volta müthiş bir kahve tiryakisiydi. Kahvesini daima şekersiz içtiğine dikkat eden bir dostu, onu bir gün bunun sebebini sordu.
Volta izah etti:
"Böylece fincanda daha fazla kahve olduğu için..."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.