Turgutlu'da AK Parti ile MHP yarışı var
Turgutlu da yerel seçimlere yönelik olarak yapılan bir kamuoyu araştırmasında ilginç sonuçlar ortaya çıktı. Araştırmaya göre AK Parti oy kaybederken, MHP'nin oylarında büyük artış yaşanıyor. Araştırma sonuçlarına göre AK Parti yüzde 38.5, MHP yüzde 34, CHP yüzde 15, BDP yüzde 4, diğerleri yüzde 3, kararsızlar ise 5.5 oranında çıkıyor.
Araştırmada ilk olarak vatandaşlara, "Sizce Turgutlu'nun en önemli sorunu nedir?" sorusu yöneltiliyor. Verilen cevaplar önem sırasına göre şöyle sıralanıyor:
"Hizmet eksikliği, işsizlik, altyapı, huzurevi ve kadın sığınma evi, ulaşım, suyu sağlıksız, başkanın ayrımcılık yapması, otopark, atık su problemi, havuz, aquapark olmaması, organize sanayinin bitmemesi, Çal dağında ormanlar yok ediliyor, mahsuller para yapmıyor, yeni iş sahaları açılmıyor. Kenar mahallelere hizmet gelmiyor."
ege'den
Çeşme dev arıtma tesisine kavuştu
Çeşme ve Alaçatı'ya hizmet verecek 12 milyon liralık arıtma tesisinin tamamlandığı müjdesini veren Başkan Tütüncüoğlu, "Denizimizi korumak, mavi kalmasını sağlamak için çalışıyoruz" diyor.
Çeşme belediyelerinin ortak iştiraki Çeşme-Alaçatı Çevre Koruma Altyapı Tesisleri Yapma ve İşletme Birliği (ÇALBİR) bünyesinde ilçenin öz kaynakları kullanılarak 100 bin nüfusa hizmet verebilecek dev bir arıtma tesisi kuruldu.
Tütüncüoğlu, Çeşme'nin artan nüfusu hesap edilerek 25 yıl sonraki nüfus gözetilerek kurulan arıtma tesisinin sessiz sedasız faaliyete soktuklarını ve 27 Haziran'dan beri çalıştığını söylüyor.
Hiçbir kredi alınmadan öz kaynaklarla yapılan tesis yaklaşık 12 milyon liraya mal oldu.
Çeşme ve Alaçatı'nın mevcut toplam nüfusunun 35 bin dolaylarında olduğu bilgisini veren Tütüncüoğlu, "Atıksu arıtma tesisimiz, 21 bin 600 metreküp suyu aynı anda arıtabiliyor. 100 binlik bir popülasyona hizmet edebilecek kapasitede" diye konuştu.
Çeşme merkezin yanı sıra Ilıca, Çiftlik, Boyalık, Dalyan ve Residere mahallerinde de arıtma istasyonları olduğunu hatırlatan Başkan Tütüncüoğlu, Çeşme'nin kendi arıtmasını kuran nadir ilçelerden biri olduğunu vurguluyor.
bir kitap
Osmanlı'nın Karanlık Mirası
Birinci Baskı: Nisan 2013, İstanbul
Editör: Ayşe Görkem Kozanoğlu
Kapak Tasarım: Pınar Akkurt
Sayfa Tasarım: Tarkan Toğo
Özellikler: Boyut 16.5 x 23 cm, karton kapak
Sayfa Sayısı: 456
Yirminci yüzyıl, insanlık tarihinin en kanlı yüzyılıdır. İki büyük dünya savaşı geçirmiş, yüz milyonlarca insanın ölümüne tanıklık etmiştir. Yirminci yüzyıl, tarihin çağ değiştirdiği bir yüzyıldır.
Osmanlı İmparatorluğu da Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda dağılmış yok olmuş, buna karşı Anadolu'nun yanmış yıkılmış dünyasında genç bir Türkiye Cumhuriyeti doğmuştur. Bu mucizeyi Anadolu insanı, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının rehberliğinde, kan ve ateş içinde yoğrularak meydana getirmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu'ndan kalan miras çok ağır, çok karanlıktır. Türkiye Cumhuriyeti'ne fakir bir halk, büyük kısmı yanmış yıkılmış topraklar ve muazzam bir borç bırakarak tarihe karışmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranlar, bu boşluk içinde yoktan var ederek sağlam bir ekonominin temellerini attılar. İnsan yetiştirdiler, fabrikalar kurdular. Bugünkü Türkiye'yi böyle yarattılar.
Zamanlar geçti, sömürgecilik savından vazgeçmeyen Batı ile gafil yerel yöneticiler bu başarıyı tahrip etmek için ellerinden geleni yaptılar. Yeni kuşakların bu mucizeyi yaşatmak görevi ve sorumluluğu var.
küpe
Yalana borçlu olduğumuz saadet, gerçek saadet değildir.
Heinrich Heine
günün fıkrası
Ne çaldın?
Hakim, sanık kadına ne çaldığını sormuş.
"Ayva efendim" demiş kadın hayli üzgün bir şekilde.
Hakim, "Pakette kaç tane vardı?" deyince.
"Sadece 6 tane efendim" demiş kadın.
"Tamam o zaman" diyerek kararını açıklamış hakim:
"6 ay hapis..."
Tam o sırada "Bi dakka hakim bey" diye atılmış kadının kocası:
"Çantada bir tane de bezelye konservesi vardı efendim. Adalet açısından yani, atlamayalım da..."
laflama
* Kadın dedi ki bana "Odun". Güldüm, "Ama sen sımsıcak bir somun ekmeksin" dedim. Kıkırdadı. "Bir somun sıcak ekmek odun ateşiyle pişer" deyince yanıtlayacak söz bulamadı, bulamadı, bulamadı!
* 'Pirüs zaferi' ne demek allah aşkına? Bilgisayarım Truva atlarını sürekli yeniyor, 'Virüs Zaferi' kazanıyorum ben!
* Mangal gibi bir yüreğim var ama şööööyle ağız tadıyla mangal yapamıyoruz be!
* Aslında "Kadının fendi, beyefendileri efendi kıvamından çıkardı" olacak o sözün aslı!
* Aklımı peynir ekmek ile yemedim doğrusu. Hadi ekmek bir nebze ucuz. Peynir fiyatları almış başını gidiyor. Peyniri nereden bulup yiyeceğiz hacım?
* Mizah yazarlığını 'Zirve'de 'Zırva'da bırakacağım dostlar!
* Miskin miskin oturanları görünce o türküyü "Atıl gezme şaşkın" diye değiştiresim var yahu!
İbrahim Ormancı'dan
Araştırmada ilk olarak vatandaşlara, "Sizce Turgutlu'nun en önemli sorunu nedir?" sorusu yöneltiliyor. Verilen cevaplar önem sırasına göre şöyle sıralanıyor:
"Hizmet eksikliği, işsizlik, altyapı, huzurevi ve kadın sığınma evi, ulaşım, suyu sağlıksız, başkanın ayrımcılık yapması, otopark, atık su problemi, havuz, aquapark olmaması, organize sanayinin bitmemesi, Çal dağında ormanlar yok ediliyor, mahsuller para yapmıyor, yeni iş sahaları açılmıyor. Kenar mahallelere hizmet gelmiyor."
ege'den
Çeşme dev arıtma tesisine kavuştu
Çeşme ve Alaçatı'ya hizmet verecek 12 milyon liralık arıtma tesisinin tamamlandığı müjdesini veren Başkan Tütüncüoğlu, "Denizimizi korumak, mavi kalmasını sağlamak için çalışıyoruz" diyor.
Çeşme belediyelerinin ortak iştiraki Çeşme-Alaçatı Çevre Koruma Altyapı Tesisleri Yapma ve İşletme Birliği (ÇALBİR) bünyesinde ilçenin öz kaynakları kullanılarak 100 bin nüfusa hizmet verebilecek dev bir arıtma tesisi kuruldu.
Tütüncüoğlu, Çeşme'nin artan nüfusu hesap edilerek 25 yıl sonraki nüfus gözetilerek kurulan arıtma tesisinin sessiz sedasız faaliyete soktuklarını ve 27 Haziran'dan beri çalıştığını söylüyor.
Hiçbir kredi alınmadan öz kaynaklarla yapılan tesis yaklaşık 12 milyon liraya mal oldu.
Çeşme ve Alaçatı'nın mevcut toplam nüfusunun 35 bin dolaylarında olduğu bilgisini veren Tütüncüoğlu, "Atıksu arıtma tesisimiz, 21 bin 600 metreküp suyu aynı anda arıtabiliyor. 100 binlik bir popülasyona hizmet edebilecek kapasitede" diye konuştu.
Çeşme merkezin yanı sıra Ilıca, Çiftlik, Boyalık, Dalyan ve Residere mahallerinde de arıtma istasyonları olduğunu hatırlatan Başkan Tütüncüoğlu, Çeşme'nin kendi arıtmasını kuran nadir ilçelerden biri olduğunu vurguluyor.
bir kitap
Osmanlı'nın Karanlık Mirası
Birinci Baskı: Nisan 2013, İstanbul
Editör: Ayşe Görkem Kozanoğlu
Kapak Tasarım: Pınar Akkurt
Sayfa Tasarım: Tarkan Toğo
Özellikler: Boyut 16.5 x 23 cm, karton kapak
Sayfa Sayısı: 456
Yirminci yüzyıl, insanlık tarihinin en kanlı yüzyılıdır. İki büyük dünya savaşı geçirmiş, yüz milyonlarca insanın ölümüne tanıklık etmiştir. Yirminci yüzyıl, tarihin çağ değiştirdiği bir yüzyıldır.
Osmanlı İmparatorluğu da Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda dağılmış yok olmuş, buna karşı Anadolu'nun yanmış yıkılmış dünyasında genç bir Türkiye Cumhuriyeti doğmuştur. Bu mucizeyi Anadolu insanı, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının rehberliğinde, kan ve ateş içinde yoğrularak meydana getirmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu'ndan kalan miras çok ağır, çok karanlıktır. Türkiye Cumhuriyeti'ne fakir bir halk, büyük kısmı yanmış yıkılmış topraklar ve muazzam bir borç bırakarak tarihe karışmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranlar, bu boşluk içinde yoktan var ederek sağlam bir ekonominin temellerini attılar. İnsan yetiştirdiler, fabrikalar kurdular. Bugünkü Türkiye'yi böyle yarattılar.
Zamanlar geçti, sömürgecilik savından vazgeçmeyen Batı ile gafil yerel yöneticiler bu başarıyı tahrip etmek için ellerinden geleni yaptılar. Yeni kuşakların bu mucizeyi yaşatmak görevi ve sorumluluğu var.
küpe
Yalana borçlu olduğumuz saadet, gerçek saadet değildir.
Heinrich Heine
günün fıkrası
Ne çaldın?
Hakim, sanık kadına ne çaldığını sormuş.
"Ayva efendim" demiş kadın hayli üzgün bir şekilde.
Hakim, "Pakette kaç tane vardı?" deyince.
"Sadece 6 tane efendim" demiş kadın.
"Tamam o zaman" diyerek kararını açıklamış hakim:
"6 ay hapis..."
Tam o sırada "Bi dakka hakim bey" diye atılmış kadının kocası:
"Çantada bir tane de bezelye konservesi vardı efendim. Adalet açısından yani, atlamayalım da..."
laflama
* Kadın dedi ki bana "Odun". Güldüm, "Ama sen sımsıcak bir somun ekmeksin" dedim. Kıkırdadı. "Bir somun sıcak ekmek odun ateşiyle pişer" deyince yanıtlayacak söz bulamadı, bulamadı, bulamadı!
* 'Pirüs zaferi' ne demek allah aşkına? Bilgisayarım Truva atlarını sürekli yeniyor, 'Virüs Zaferi' kazanıyorum ben!
* Mangal gibi bir yüreğim var ama şööööyle ağız tadıyla mangal yapamıyoruz be!
* Aslında "Kadının fendi, beyefendileri efendi kıvamından çıkardı" olacak o sözün aslı!
* Aklımı peynir ekmek ile yemedim doğrusu. Hadi ekmek bir nebze ucuz. Peynir fiyatları almış başını gidiyor. Peyniri nereden bulup yiyeceğiz hacım?
* Mizah yazarlığını 'Zirve'de 'Zırva'da bırakacağım dostlar!
* Miskin miskin oturanları görünce o türküyü "Atıl gezme şaşkın" diye değiştiresim var yahu!
İbrahim Ormancı'dan
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.