Cumhuriyetimiz ilan edilirken
Ancak o günkü siyasi ortamın uygun olmaması nedeniyle rejimin adı açıklanmamış, iç ve dış düşmanların bunu bölücü amaçla kullanmalarına meydan verilmek istenmemişti.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, elçi kabul etme ve atama, yasaları uygulatma, devleti temsil etme yetkilerine sahip olduğu halde, kendisine "Devlet Başkanı" anlamına gelen bir unvan verilmemişti. Bu nedenle devlet başkanlığı boş gibi görünüyordu.
Büyük zaferin kazanılmasından sonra 1 Kasım 1922'de saltanat kaldırılarak Cumhuriyet'e giden yolda, en önemli engel aşılmış oldu.
* * *
27 Eylül 1923 günü Türk basını, Mustafa Kemal Paşa'nın Avusturyalı bir gazeteciye Cumhuriyet'in teşekkül edeceğine dair verdiği beyanatın ardından, Ankara'da çıkan Yeni Gün gazetesi, 8 Ekim 1923 günü, "Yakında Cumhuriyet ilan edilecektir" başlığı ile bir makale yayımladı.
27 Ekim'de Ali Fethi (Okyar) Bey'in başkanlığındaki hükümetin istifa etmesinin ardından gelişen olaylar Cumhuriyet'in bir an önce ilan edilmesini ve cumhurbaşkanının bir an evvel seçilmesini mecbur kılıyordu.
Nihayet, parti grubunda görüşe sunulan tasarının kabul edilmesinin ardından, aynı gün 29 Ekim 1923 günü Cumhuriyet ilan edildi. Cumhuriyet'in ilan edilmesinden sonra Gazi Mustafa Kemal Paşa oybirliği ile cumhurbaşkanı seçildi.
Cumhuriyetin ilan edilmesi ile devlet rejiminin adı konuldu ve bu konudaki tartışmalar ortadan kalktı. Devlet başkanlığı sorunu çözümlendi. Meclis tarafından seçilen hükümet yerine, anayasa gereği kabine sistemine geçildi.
* * *
Devletin temel organlarının seçimle işbaşına geldiği bir yönetim biçim olan cumhuriyet, mutlak halk egemenliğini savunan bir devlet şeklidir. Cumhuriyet rejiminde devlet başkanı olan cumhurbaşkanını halk ya da halkın seçtiği temsilciler (TBMM) seçer. Bu yönleriyle cumhuriyet, demokrasinin en gelişmiş şekli, demokrasi prensibinin en iyi uygulanmasını temin eden bir siyasi rejimdir.
Seçim esasına dayanan bir idare olması cumhuriyet yönetiminin birinci özelliğidir.
Cumhuriyet rejimi milletimize çok şeyler kazandırmıştır. Her şeyden evvel devlet ve siyasi hayatımıza egemenliğin bir şahsa, bir zümreye, bir sınıfa değil, millete ait olduğu gerçeğini kazandırmıştır.
Cumhuriyet rejimi, ülkemizde bütün vatandaşları kanun önünde eşit sayarak, hiçbir kimseye ayrıcalık tanımayarak, herkesin temel hak ve hürriyetlerini devlet teminatı altına alarak birleştirici bir özelliğinin varlığını da ispat etmiştir.
PAGOS'un konuğu Okan Yüksel
Gazeteci-yazar-şair Cezmi Ersöz'ün her salı gerçekleştirdiği "Akşam Sefası" adlı söyleşi programının bugünkü konuğu gazeteci-şair Okan Yüksel olacak.
Gümrük'teki Kazım Dirik Caddesi'nde faaliyet gösteren Pagos salonlarındaki etkinliğe İzmir'in kültür, edebiyat, basın ve yayın dünyasndan tanınmış kişilerde katılacak.
Gecenin yönlendiricisi Cezmi Ersöz, her salı Pagos'ta İzmir'in kültürel ve sosyal yaşamına katkıda bulunan renkli simaları konuk edeceklerini, bu programların yaz aylarına dek süreceğini söylüyor.
küpe
Ey yükselen nesil! İstikbal sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, O'nu yükseltecek ve sürdürcek sizlersiniz.
Atatürk
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.