Kaynaklar elden gittiğinde...

Belki bu bölge için yazılacak en kötü senaryo budur:

Buca'nın mahalle statüsündeki şirin köylerinden Kaynaklar'ın layüsel bir şekilde talan edilmesi, sonsuz imar hakkı, çevreye zarar verecek her türlü tesisin kurulması.

***

Bu senaryolar, aslında birileri tarafından yıllardır yazılıp duruyor.Kaynaklar'da çöp döküm tesisi kurmak için kolları sıvayan yöneticiler oldu. Kaynaklar'ın suyuna göz dikip dolum tesisleri kurmak isteyen, çamlarını kesip "ceviz yetiştireceğim" diyen.

Öyle ki, Büyükşehir Belediyesi, bu nadide bölgeye katı atık tesisi kurmayı bile planladı.

***

Neden Kaynaklar?

Neden başka yer değil. Doğası olmayan, tarım yapılmaya elverişli olmayan, ormanı olmayan bir başka yer değil de illa burası?

Aslında bunu anlamakta zorlanıyor insanlar.

Kaynaklar, birinci derecede doğal sit alanı. Bu raporu verenler, onun doğal zenginliğini bilerek ve görerek vermişler. Bu karara rağmen, burasını sıradan bir toprak parçası gibi algılayıp çevreye zarar verecek tesisleri kurmanın mantığı ne olabilir ki?

***

Bir kaç yıldır yeni bir senaryo daha yazılıyor: Bu defa Kaynaklar'la Gökdere sınırı üzerinde 449 hektarlık alana kil ocağı kurmak istiyorlar. Bu ocağı kurmak için, yasaların kendilerine tanıdığı ne kadar açık varsa; hepsini kullanarak hedefe ulaşmak istiyorlar.

Onlar da biliyor; burasının birinci derecede doğal sit alanı olduğunu ve Mahkeme bilirkişi raporuyla burada bu ve benzer bir tesis kurulamayacağını. Ama illa yapacaklar.Çünkü araziyi çok ucuza kapatacaklar.Çünkü bir şekilde ulaşım sorunu yaşamayacaklar.

Ama unuttukları bir şey var. Kaynaklar'ın doğa sevgisiyle dolu sakinleri ve onların başında kelle koltukta mücadele veren Merkez Mahallesi Muhtarı Erhan Şen ve Kaynaklar'ı korumak için kurduğu dernekle, bu mücadelenin ve kavganın her zaman yanında yer alan Buca Belediye Meclisi Üyesi Arif Şen.

***

Onların sergiledikleri enerji ve sundukları mücadele ruhu, Kaynaklar için her zaman moral ve güç kaynağı olmuştur.

Şimdi bu gruba Buca Kent Konseyi de katıldı. Mürüvvet Balcılar başkanlığındaki Konsey, akıl ve izanın kabul edemeyeceği bu girişimleri önlemek için var gücüyle çalışıyor.

Daha kötü bir senaryoyu da biz çizelim:

Diyelim ki, kötüler kazandı ve buraya bu abidik tesisler kuruldu.

Buca'nın oksijen kaynağı olan Kaynaklar bitip gittiğinde nasıl bir doğaya mahkum kalacağımızı ifade etmek güç.

Önce Kuzey Batı rüzgarlarıyla kil ocağının bütün kanseröjen unsurları, köyü istila edecek, o güzelik doğa bozulacak ve Buca, bu oksijen kaynağından mahrum kalacak.

Bir gün bunun hesabı sorulduğunda; kimi muhatap bulacak onca mağdur insan?

***

Emin olun, kimse bulunmayacak. Herkes minarenin kılıfını hazırlayıp sıvışacak.

Kent ve doğa sevgisi olan yerel yöneticiler, bu davaya destek vermek zorundadır. Onların sadece yasayı uygulamaları bile yeterli. Yargı, zaten halkın çıkarlarını koruyacak krararlar almış. Ona yenisini eklemenin gereği de yok. O yüzden Buca Belediyesi, bu konuda birinci derecede sorumludur. Ve yetkilidir de. Kaynaklar'ı rant cennetine dönüştüren unsurların neler ve kimler olduğu çok iyi biliniyor. Burada 80'e yakın kaçak düğün salonu var. Hiç biri standarda uygun değil. Üstelik çevre kirliliği yaratıyorlar, Buca trafiğini kilitliyorlar. Ne yazık ki, onlara dur denemiyor.

***

Korkarım, bu kötü senaryolar gerçek olmaz.Herkes aklını başına toplar ve Kaynaklar'ı bu kötü ellere teslim etmez.Orman katliamıyla başlayan ve her alanda örnekleri sunulan bu yağma ve talan isterisi son bulur.
küpe

Umutla yaşayan aç ölür.

(B. Franklin)

laflama

* İzindeydik Atam. Fakat izini kaybettik, kaybolduk. Acele yardım bekliyoruz!

* Bakış açısına göre değişiyor; Müşteri kimine göre velinimet, kimine göre de ganimet!

* Bir şeyleri değiştirmek için önce, neme lazım dememek lazım!

* Eeee kendilerince haklılar tabii ki. Bayanlar baymayan erkekler istiyor!

* Yok şu ruhu var, yok bu ruhu var... Hadi oradan. Türkiye'de olsa olsa DİZİ RUHU var. Yalan mı?

* Az gittik, uz gittik. Hiç bir transit ışıkta durmadan transit geçtik.

* Bana bir güzellik yapmak isteyen varsa, çirkinlik yapmasın yeter!

* Kimisi çobandır sürüden kazanır, kimisi pazarcıdır sürümden kazanır, kimisi de avantacıdır sürülerden kazanır!

(İbrahim Ormancı'dan)