Amerikan modası, sonunda Türkiye'ye de geldi.
Kadın, hamileliğin belli bir döneminde, en önemlisi doğacak bebeğin cinsiyeti belirlendiğinde, bir restoranda arkadaşlarını topluyor ve müjdeli haberi bildiriyor.
Sonra doğacak bebek şerefine pasta kesiliyor. Herkes iyi dileklerde bulunuyor.
Ve geçiliyor asıl konuya.
Bebeye neler alınacak.
Anne adayı, hiç çekinmeden ihtiyaçlarını söylüyor, arkadaşları bunu not ediyorlar. Sonra anne adayı, masadan kalkıp bir başka yere geçiyor. Kalanlar, kendi aralarında "istişare" yapıp, kimin hangi hediyeyi alacağı konusunda mutabakata varıyorlar.
Anne adayı, tekrar aralarına katılıyor. Konukların sözcüsü, kendi aralarında anlaştıklarını ve gereğinin yapılacağını söylüyor.
Adet Amerikan menşeli. Tüketim toplumunun bir örneği belki.
Belki güzel yönleri de var. Paylaşımcılık, dostluk, aile kurumuna saygı gibi duygular, bu vesileyle belki tavan bile yapıyor.
Oysa bizim Türk geleneklerinde bunun daniskası var.
Var ama Anadolu'da hüküm sürüyor artık. Bunu kent yaşamına taşıyamamışız.
Anadolu'da zıbından başlayıp nazarlığına kadar bebenin her ihtiyacı, bu güzelim gelenek sayesinde sorunsuz karşılanıyor.
Kent yaşamında bunu pratiğe taşımanın zorlukları vardı belki. Bebeğin doğduğunu facebook'dan paylaşan bir toplumun, Amerikan adetlerine sarılması boşuna değildir.
Bu geleneğin de güzel yönleri olduğunu kabul etmek zorundayız.
Eski köye yeni adet olsa da.
İktisat Kongresi'nin 92'nci yıldönümü!
Atatürk'ün Milli Mücadele Zaferi'nden 6 ay sonra, İzmir'de topladığı, yüzyılın en büyük organizasyonu "1923 İzmir İktisat Kongresinin 92'nci yıldönümü; 18-19 Şubat'ta İzmiri Sevenler Platformu'nun düzenlediği büyük bir organizasyonla kutlanacak.
Bu yıl 92'nci yılına giren 1923 İzmir İktisat Kongresi "Türkiye Cumhuriyet Devleti"nin esaslarını belirlemiş, Cumhuriyet Devleti kurmuş bir kongre olarak bir kez daha büyük önem kazanmaktadır.
Organizasyon Komitesi Başkanı Sancar Maruflu şöyle diyor: "Amacımız, ilklerin şehri, efsane kent İzmir'i, Türkiye'nin iktisat başkenti yapmaktır. İzmir'imizin marka kent oluşumuna destek olmaktır. İzmir'i Sevenler Platformu, bünyesinde yer alan vakıf ve derneklerden güç alıyor. Ayrıca; Atatürk'le birlikte, Mahmut Esat Bozkurt, Kazım Karabekir, İsmet İnönü, Celal Bayar, Kazım Dirik, İzmir'in efsane belediye başkanlarından Dr. Behçet Uz, Süleyman Ferit Eczacıbaşı, Vehbi Koç, Prof. Dr. Hüseyin Timur, Dr. Nejat Ferit Eczacıbaşı, Durmuş Yaşar, Selçuk Yaşar, Av. Enver Dündar Başar, Şerif Remzi Reyend, İsmail Hakkı Ulukartal, Hamdi Dalan, Mazhar Zorlu, Sabahattin Şenocak, Prof. Dr. Sermet Akgün, Prof. Dr. Namık Çevik, Prof. Dr. Ömer Yiğitbaşı, Raşit Özsaruhan, Şakir Eczacıbaşı, Haydar Aryal, Rıza Aşkan, Ferruh Örel, Reşat Leblebicioğlu, Sabri Süphandağlı, Ali Şevket Bilgin, Süha Sukuti Tükel, Nihad Kürşad, Atıf İnan, Said Odyak, Nazif Çağatay, Dündar Soyer, Necip Mirkelamoğlu, Prof. Dr. Yusuf Vardar, Şinasi Ertan, Dr. Haluk Faralyalı, Prof. Dr. Muhittin Alam, Mücahit Büktaş, Dr. Aydemir Aşkın, Osman Kibar, İhsan Alyanak, Mehmet Okurer, Ahmet Dönmez ve yarım yüzyıla yakın bir zamandır İzmir'in pek çok önemli değerlerini bu etkinliklerimizde fedakarca anmak, yeni nesillere tanıtmak ve hizmetlerini onları anarak kutlamak gibi bir sorumluluğu da yüklenmiş durumdayız."
küpe
Dünya düşünenler için bir komedi, hissedenler için bir trajedidir.
Walpole