Asansör kazaları ve hemen onun yanında "yürüyen merdiven" sürprizleri ülke gündeminden düşmüyor.
"Asansör doktoru" olarak bilinen, İTÜ mezunu bir yüksek mühendis olan konuğumuza, son yıllarda İzmir'deki asansör ve yürüyen merdiven kazalarını sorduk.
İşte o "Asansör Doktoru"nun anlattıkları...
***
"Türkiye'de tesis edilen asansörler montajı tamamlandıktan sonra belediyeler veya onlar adına görevlendirilmiş Makina Mühendisleri ve Elektrik Mühendisleri Odası tarafından fenni kontrolden geçiriliyor. Kontroller sonunda tescil işlemi yapılarak çalışmalarına izin verilmektedir. Binalar da ancak bundan sonra oturma iznine kavuşuyor.
Ancak, yürüyen merdiven ve bantlar için herhangi bir tescil işlemi yapılmamaktadır.
Bilindiği gibi, halkın yoğun kullanmına açık, havalimanı, AVM ve özellikle metrolarda çok önemli bu tescil işleminin bunca senedir yürürlüğe konulmamasının nedenini yetkililer açıklamak zorundadır.
Bu yetkililer sırasıyla Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Belediyeler ve TMMOB Makina ve Elektrik Mühendisleri Odalarıdır. Bu kuruluşlar, sürekli bir araya gelerek sorunları tartışmakta ve çözmeye çalışmaktadır. Neden sonuç yoktur?
***
Resmi kurumlarda (hava limanları ve metrolar) tesis edilecek asansör, yürüyen merdiven ve bantların temin işi ihale yolu ile müteahhit firmalara bırakılmaktadır. Burada önemli olan idarelere sunulacak asansör ve yürüyen merdiven markalarının titizlikle seçilerek, halkın parası ile halka kaliteli mal kazandırılmasıdır.
Ancak, bu tip ihalelere çıkılırken şu husus çok önemlidir:
"Yaklaşık maliyet" tespit edilirken, kontrolluk teşkilatı fiyat araştırmalarında çok titiz davranarak en kaliteli markaların fiyat seviyelerini dikkate almalıdır.
Çünkü parası harcanan halk, uzun seneler boyunca bunları rahatça kullanabilmeli.
Ancak, bugün gerek İzmir Metro, gerekse İzban istasyonlarında ve hatta üst geçitlerde kullanılmakta olan ve yürüyen merdiven markalarının çeşitliliğini bu idareler açıklayabilir mi?"
Yarın:Bakımları nasıl yapılıyor?
kentten
Ağaç diktiler, bahara "merhaba" dediler
Karşıyaka İlkşirinler Anaokulu'nun minik öğrencileri ilkbaharı ağaç dikerek karşıladılar.
Öğretmenleri ile İzmir Orman Müdürlüğü'nü gezerek ağaçların önemini ve isimlerini öğrenen minik öğrenciler, okul öncesi müzik öğretmeni Işıltan Uşaklıgil'in akardionu eşliğinde "Dağlar taşlar ağaç olacak/Yaz gelecek, kış gelecek/Ülkemiz cennet kalacak/Kazmalar elimizde çukur açalım/Kürekler elimizde toprak atalım/Yaz demeden kış demeden ağaç dikelim hey, ağaç dikelim/Günler geçecek, aylar geçecek/Yağmur yağacak, güneş açacak/Her bir fidan ağaç olacak" sözlerinin yer aldığı Muammer Sun'un "Ağaç" türküsünü söylediler.
Karşıyaka İlkşirinler Anaokulu Müdürü Sabahat Uçaner, "Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı çevre ve doğaya duyarlı yetiştirmek için bu tür aktiviteleri yerinde yapmaya çalışıyoruz" dedi.
hayattan
Mustafa Kovancı'yı hatırlar mısınız?
Gönüllere dost elinden haber getiren turnalar kadar yakın gelen bir ses ve bunun yanında, engin bir hukuk kültürü.
Mustafa Kovancı radyo ve sahne mikrofonlarında aranan bir sanatçıydı.
Ses sanatçısıydı, güfte yazarıydı ve bütün bunların yanında aranan bir hukukçuydu. Mükemmel bir ali reisliği de, bu meziyetler için taç olmuştu.
Bu örnek dostu geçen yılın 12 Mart'ında kaybetmiştik. Aramızdan ayrılışının birinci yılında bu örnek adamı saygı ve sevgiyle arıyor ve anıyoruz.
küpe
Kadının aklı cebinde değil, başında olmalıdır.
Balzac
günün fıkrası
Güç meselesi
Petrol krallarından biri sabah uyandığı zaman kendini pek iyi hissetmemişti.
Biraz kırıklığı var gibiydi.
Hemen yanındaki zile bastı ve gelen hizmetçiye talimat verdi:
"Sekreterime söyle, şimdi gidip bana bir hastane satın alsın..."