• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Kuşadası’nda Kaf-Kaf gecesi ve birkaç not ERKİN USMAN

Kuşadası'nda Kaf-Kaf gecesi ve birkaç not

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 19 Mayıs 2015, 20:57
1912 Karşıyaka Derneği'nin Kuşadası Richmond Otel'de Ekber Göçer yönetiminde düzenlediği 12. Yıl Kutlamasının bilinmeyen yönlerini bir de ben, "beden dili üzerinden" yazayım dedim.
Bu gecenin yaratıcılarından Mustafa Karluk anlatıyor:
"Otele giderken beynim, mutluluk sinyalleri veriyordu. Dinleneceksin, eğleneceksin, yiyip içeceksin, dostlarınla bir arada olacaksın. Bundan güzel bir şey olur mu?
Otele giriş yaptık, odamıza yerleşip hemen günü değerlendirmek için aşağı indik. Dediler ki, snack barda pizza, hamburger, gözleme, vb. her şey var. Ehhh bir bakalım dedik, büfe ile masa arasında servis yapmaktan yorulduk. O kadar boş gitmeye özen gösterdiysek te başladı aşağıdan mide yavaş yavaş serzenişte bulunmaya. Hadi bir havuz yapalım dedik, (yavaş kardeşim bu kadar yüklenme) diye yeni bir uyarı. Neyse hazmetmek için havuz, deniz, futbol maçı ve çok şükür ki bilincimiz kapanmadan önce duş ve biraz siesta."
* * *
Barbaros ısrarla (şampuanlarımızı mutlaka deneyin) deyince Mustafa Giray, Olcayto Şirinyer, birlikte deneme yaptılar.
Gece başladı, üç buçuk saat boyunca fasıl ve Türk Sanat Müziği...
80'li yıllardan artık bir klasik haline gelen "Hatırla sevgili! "Ararım Seni Her Yerde" ile 2010'larda yeniden yorumlanan "Eminönü Laleli" isimli eserler vardı ve coşkuyla seslendirildi.
Olcayto'nun aryaları, danslar, 1912 Kadınlar Korosu muhteşemdi. Saatler 02:00'yi gösterirken Cenk Karace tutturdu, "Ben gidip Sports'da spor yapacağım" diye.
Şimdi söz Mustafa Karluk'un:
"Gece ne kadar içtik bilmiyorum.. Yalnız, sabah odamda gördüğüm şey, bir kadeh rakı aynanın önünde duruyordu.
Sabah kahvaltısı sonunda otelde yumurta ve temiz tabak kalmamıştı. Neyse ki otelde havuz, deniz turu biraz rahatlattı. Bu arada açık hava atıcılığı konusundaki başarılarıma bir de "havalı tüfek"te iki atış sonunda 24 puanla tüfek birinciliğini ekledim. Hemen Alp'in yanında aldım soluğu. "Bu başarımla beni kadrolu olarak değerlendirebileceğini" söyledi.
Ardından öğle yemeği ve de açık büfe... Bereket sadece midem isyan edene kadar yedim. Ya Mustafa GİRAY??? İki kişi ile altı kişilik masayı donatmıştı.
Barbaros, bizleri uğurlarken gözleri dolmuştu... Resmen ağlıyordu.. Sonradan öğrendim ki sevinçten ağlıyormuş."

küpe
Çocuklar şekerle, büyükler yeminle aldatılır.
Alman atasözü

günün fıkrası
Açıkgöz asker
Bismark cephedeki kahramanlığından sonra bir askere madalya takarken:
"Yüz altın mı? yoksa bu madalyayı mı istersin?" dedi.
Asker sordu:
"Madalyanın kıymeti nedir?"
Bismark:
"Maddi kıymeti aşağı yukarı üç altın" diye cevap verdi.
Asker tamamladı:
"Öyleyse, 97 altınla madalyayı isterim..."

laflama
* Öfke baldan tatlıymış. Kuyruklu yalan. Hakiki balın kilosu olmuş bilmem kaç lira. Hayatında bal tatmamış insanlar. Ne bilsin balın tadını abüüüü!
* Hayatımı yazsam roman olur. Hayal kırıklıklarından çok güzel roman malzemesi çıkar çünkü!
* Köroğlu bence şöyle demeliydi: "Ferman padişahınsa, zindanlar bizim"
* Bir bal markasına isim babası olayım. Öz Hakiki Bal ismi.
* Kız sen İstanbul'un neresindensin diye sordum? "Ben İstanbul'lu değilim ki, Suriye'den geldim" deyiverdi!
* Kız "Aramızdaki seviyeyi koruyalım" dedi bana. Ben de "Hep o çukurda mı kalacaksın? Çıkmayacak mısın benim bulunduğum kaldırıma?" diye soruverdim.
İbrahim Ormancı'dan
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.