Zübeyde Hanım’ın mezarına saygısızlık
Zübeyde Hanım 1857 yılında Selanik'te doğdu. Orta Anadolu'dan göç ederek, Selanik'in batısında Arnavutluk sınırına yerleştirilen yörüklerden, Hacı Sofi ailesinden Feyzullah Ağa'nın kızıdır. Selanik'te Gümrük Muhafaza Teşkilatı'nda memur olan Ali Rıza Efendi ile evliliğinden beş çocuk sahibi oldu. Fatma ve Ömer'i daha küçükken kaybetti. 1888 yılında Mustafa ilkokuldayken kocasını da kaybeden Zübeyde Hanım, zaman zaman çocukları ile birlikte kardeşi Hüseyin Ağa'nın çiftliğine giderdi. Bu sırada, Atatürk'ün ifadesiyle; iyi kalpli bir insan olan Ragıp Bey'le evlendi. Kızlarından Naciye de çok yaşamadı.
Balkan harbinden sonra, birçok Türk ailesi gibi, kızı Makbule ile birlikte Selanik'ten göç etti ve İstanbul'a gelerek Beşiktaş- Akaretler'de bir eve yerleşti. Milli Mücadele yıllarında Ankara'ya gelen Zübeyde Hanım, 1919'da ayrılmak zorunda kaldığı oğlunu, yıllar sonra Ankara'da yeni Cumhuriyetin kurucusu olarak gördü. 14 Ocak 1923'te tedavi amacıyla gittiği İzmir'de 66 yaşında vefat etti.
Büyük Kurtarıcımızın annesi şimdi Karşıyaka'da Osman Paşa Parkı'nın girişindeki "Anıt Mezar"da yatıyor.
Yolu Soğukkuyu'ya düşenler her geçişlerinde Bu Büyük Türk Anasını yürekten okudukları fatiha ile anıyor.
Bu arada Zübeyde Hanım'ın kabrine çiçekler bırakılıyor..
Ve, Karşıyaka'da şaşkınlık yapan bir girişim...
Zübeyde Hanımın kabri çevresindeki alana bir genel tuvalet yapılıyor.
Bu girişimi bize çektiği fotoğraflarla taşıyan Meral Örüç soruyor:
"Bu helanın yapıcıları koskoca Osmanpaşa Parkı'nda başka yer bulamadılar mı?"
Bu "çirkin ve utanç verici" girişimin Karşıyaka'da nasıl bir öfke yaratacağını yakında göreceğiz.
Balkan harbinden sonra, birçok Türk ailesi gibi, kızı Makbule ile birlikte Selanik'ten göç etti ve İstanbul'a gelerek Beşiktaş- Akaretler'de bir eve yerleşti. Milli Mücadele yıllarında Ankara'ya gelen Zübeyde Hanım, 1919'da ayrılmak zorunda kaldığı oğlunu, yıllar sonra Ankara'da yeni Cumhuriyetin kurucusu olarak gördü. 14 Ocak 1923'te tedavi amacıyla gittiği İzmir'de 66 yaşında vefat etti.
Büyük Kurtarıcımızın annesi şimdi Karşıyaka'da Osman Paşa Parkı'nın girişindeki "Anıt Mezar"da yatıyor.
Yolu Soğukkuyu'ya düşenler her geçişlerinde Bu Büyük Türk Anasını yürekten okudukları fatiha ile anıyor.
Bu arada Zübeyde Hanım'ın kabrine çiçekler bırakılıyor..
Ve, Karşıyaka'da şaşkınlık yapan bir girişim...
Zübeyde Hanımın kabri çevresindeki alana bir genel tuvalet yapılıyor.
Bu girişimi bize çektiği fotoğraflarla taşıyan Meral Örüç soruyor:
"Bu helanın yapıcıları koskoca Osmanpaşa Parkı'nda başka yer bulamadılar mı?"
Bu "çirkin ve utanç verici" girişimin Karşıyaka'da nasıl bir öfke yaratacağını yakında göreceğiz.
İzmir için termal ısınma projeleri
1980'li yıllara dönelim... Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura'dır. Vecdi Gönül ise İzmir Valisi'dir.
Türlü hizmetlerin üretildiği yıllardır bu yıllar.
İşte o günlerin projelerinden bir kaçı.
►İzmir-Çeşme Otoyolu.
►Katlı otopark inşaatları.
►İş makinalarıyla birlikte diğer araçları da yenileme projeleri.
►Asfalt ve beton üretim merkezleri.
►Yeni kabristanların belirlenmesi.
►Spor kulüplerine yeni alanlar ayrılması.
►İlk metro ihalesi.
Bütün bu yatırımların yanı sıra, dönemin Valisi Vecdi Gönül ve özel ekibinin ilginç bir çalışması var.
Bu projeye göre, Seferihisar'ın 170 ile 185 derecedeki termal suyu ile İzmir'i ısıtmak için fizibilite çalışmaları var. Hemen belirtelim, İzmir'in ilk termal tesisleri Seferihisar'daki Karakoç Kaplıcalarıdır.
Dönemin, İzmir Belediyesi İmar Komisyonu Başkanı Y. İnşaat Mühendisi Yıldırım Karakaplan o günleri şöyle anlatıyor:
"O yıllarda İzmir nüfusu 1.5 ile 1.7 milyon civarında. Bu proje Vali Vecdi Gönül'ün İstanbul'a tayini nedeniyle tamamlanamıyor. Sonraki girişimler de, bazı askeri yasak bölgelerin varlığı yüzünden sonuçsuz, güdük kalıyor."
Bütün bunların yanı sıra, dönemin Çeşme Belediye Başkanı Nuri Ertan'ın da bir çalışması gözlerden kaçmıyor.
Ertan, Çeşme'de otellerin dışındaki mevcut yerleşim ünitelerinin, termal ısıtma ile devamlı ikamet edilecek yerlere dönüştürülmesi için girişimde bulunuyor ancak bu girişimi neticelenmeden sona eriyor.
Bu girişimleri sayesinde hayli deneyim sahibi olan Yüksek Mühendis Yıldırım Karakaplan'dan son bir değerlendirme:
"Ege Bölgesi'nde birçok ilçe bu termal enerjiden faydalanabilir. Öncelikle, Çeşme, Seferihisar, Bergama, Dikili bu arayışta büyük avantaj sahibi..."
fıkra: İki kişi konuşarak yürüyorlardı. Biri biraz saf görünüşlü, kendi halinde bir insandı. Öteki ise dünya siyasetinde bilir-bilmez karışan çarıklılardan... Bilgiç olanı konuştu: "Duydun mu?...Şili'de hükümeti devirmişler." "Ya vah vah! Altında kalan olmuş mu?"
1980'li yıllara dönelim... Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura'dır. Vecdi Gönül ise İzmir Valisi'dir.
Türlü hizmetlerin üretildiği yıllardır bu yıllar.
İşte o günlerin projelerinden bir kaçı.
►İzmir-Çeşme Otoyolu.
►Katlı otopark inşaatları.
►İş makinalarıyla birlikte diğer araçları da yenileme projeleri.
►Asfalt ve beton üretim merkezleri.
►Yeni kabristanların belirlenmesi.
►Spor kulüplerine yeni alanlar ayrılması.
►İlk metro ihalesi.
Bütün bu yatırımların yanı sıra, dönemin Valisi Vecdi Gönül ve özel ekibinin ilginç bir çalışması var.
Bu projeye göre, Seferihisar'ın 170 ile 185 derecedeki termal suyu ile İzmir'i ısıtmak için fizibilite çalışmaları var. Hemen belirtelim, İzmir'in ilk termal tesisleri Seferihisar'daki Karakoç Kaplıcalarıdır.
Dönemin, İzmir Belediyesi İmar Komisyonu Başkanı Y. İnşaat Mühendisi Yıldırım Karakaplan o günleri şöyle anlatıyor:
"O yıllarda İzmir nüfusu 1.5 ile 1.7 milyon civarında. Bu proje Vali Vecdi Gönül'ün İstanbul'a tayini nedeniyle tamamlanamıyor. Sonraki girişimler de, bazı askeri yasak bölgelerin varlığı yüzünden sonuçsuz, güdük kalıyor."
Bütün bunların yanı sıra, dönemin Çeşme Belediye Başkanı Nuri Ertan'ın da bir çalışması gözlerden kaçmıyor.
Ertan, Çeşme'de otellerin dışındaki mevcut yerleşim ünitelerinin, termal ısıtma ile devamlı ikamet edilecek yerlere dönüştürülmesi için girişimde bulunuyor ancak bu girişimi neticelenmeden sona eriyor.
Bu girişimleri sayesinde hayli deneyim sahibi olan Yüksek Mühendis Yıldırım Karakaplan'dan son bir değerlendirme:
"Ege Bölgesi'nde birçok ilçe bu termal enerjiden faydalanabilir. Öncelikle, Çeşme, Seferihisar, Bergama, Dikili bu arayışta büyük avantaj sahibi..."
fıkra: İki kişi konuşarak yürüyorlardı. Biri biraz saf görünüşlü, kendi halinde bir insandı. Öteki ise dünya siyasetinde bilir-bilmez karışan çarıklılardan... Bilgiç olanı konuştu: "Duydun mu?...Şili'de hükümeti devirmişler." "Ya vah vah! Altında kalan olmuş mu?"
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.