Nişanlının borcu sizi yakmasın
Evlilik hazırlığı yapan çiftler nişanlılarını tanımaya çalışırken onların borç yapılarını da araştırmak durumunda. Çünkü geçmişten gelen özel ve kamu borçları sonra başlarına iş açabilir. Evlilik sonrasında bu borçlar ortaya çıktığında ortak edinilmiş malların haczedilmesine kadar giden bir süreç de başlamış oluyor.
SÖZLEŞME YAYILIYOR
2001 yılında yapılan bir düzenleme ile evlilik sözleşmesi müessesesi hayatımıza girdi.
Bugün birçok çiftin bu sözleşmeyi yaptığını da görüyoruz.
Ancak sözleşme yapılsa da yapılmasa da evlilik öncesi ve sonrası edinilen ortak ve kişisel mallar ayrılık durumunda farklı şekilde değerlendiriliyor.
Bu noktada dört ayrı rejim uygulanıyor. 1) Edinilmiş mallara katılım rejimi, 2) Mal ortaklığı rejimi, 3) Paylaşmalı mal ayrılığı rejimi, 4) Mal ayrılığı rejimi.
Eğer bu tarihten sonra evlenen ya da evliliği devam edenler sözleşme yapmadılarsa ilk maddedeki edinilmiş mallara katılım rejimi devreye giriyor. Yani evlilik süresince edinilen tüm mallara eşler ortak durumda. Bir ayrılık durumunda bu mallar eşit şekilde eşler arasında paylaştırılıyor.
Buna da 'Paylaşmalı Mal Ayrılığı' rejimi deniliyor.
Fakat evlilikten önce ya da evlendikten sonra eşlerden birisine bir miras kalırsa bu mal ortak olmuyor. Ancak bu maldan bir gelir elde ederseniz bu kez gelirin yarısı eşinize ait oluyor. Yine manevi tazminat da kişisel mal olarak sayılıyor.
Bu kısma karşılıksız olarak kazanılan her para ya da mal giriyor. Burada da mal ayrılığı rejimi devreye girmiş oluyor.
Mal ortaklığı rejiminde ise tüm varlıklar ortaklık malları ile eşlerin kişisel mallarından oluşuyor. Bir eşin kişisel malı olduğu ispatlanmadıkça, tüm malvarlığı değerleri ortaklık malı sayılıyor.
BELGELENDİRMEK ÖNEMLİ
Gelelim borç meselesine.
Burada durum biraz farklılık gösteriyor. Çünkü borçlar kişisel sayılıyor. Eşlerden birisinin vergi borcu olduğunda diğer eşin kişisel mallarına haciz konulamıyor. Ancak edinilmiş mallarda durum değişiyor.
Edinilmiş malların sahibi belge ile kanıtlanamaz ise bu kez haciz uygulanıyor. Haciz memuru ispatlanamayan malın borçluya ait olduğunu varsayıyor. Öyle görünüyor ki eve aldığınız her malın belgesini saklamakta fayda var.
Ancak eşlerden birisinin bu mallardaki hissesinin tespiti de mahkeme kanalıyla yapılabiliyor.
Fakat bir eşin borcundan dolayı diğer eşin maaşına haciz konulamıyor.
İPTAL DAVASI AÇILIYOR
Boşanma ve ölüm durumunda ise edinilen malların kimin üzerine olduğuna bakılmadan tasfiyesi yapılıyor. Ancak muvazaa durumu burada istisna tutuluyor. Yani borcu olan eş tüm malları eşinin üzerine yaptırıyorsa burada hile olup olmadığı araştırılıyor. Bu durumda iptal davası da açılıyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.