KARARLI OL SABRET İNAN!
Nasıl başardılar? sorusunun cevabını aramaya, bir diyetisyenle devam ediyoruz bu hafta. Konuğumuz Beslenme ve Diyet Uzmanı Esra Aran. Bu keyifli röportajdan çıkardığım ana fikir şu: "Bahar geldi, diyet sezonu açıldı" klişelerini, detoks kürlerini, sabah akşam çorbaya, gün boyu açlığa mahkum eden diyetleri çöpe atın gitsin. Sadece 'fit' değil, 'sağlıklı bir beden' hedefiyle yola çıkın bu kez, yeni bir sayfa açın hayata ve kendinize...
Mide ameliyatları şu aralar çok popüler. Diyetisyenler biraz arka planda kaldı gibi...
Son zamanlarda mide ameliyatları revaçta evet... Bu durumu kilo veremeyen veya vermekte zorluk çeken birçok insan için "son çare" olarak nitelendirebiliriz. Fakat diyetisyenlerin arka planda kaldığı noktasında sizinle aynı görüşte değilim. Böyle ciddi bir operasyon geçirmiş olsanız dahi, mutlaka bir diyetisyenle çalışmanız gerekir.
Çünkü mide ameliyatlarından ortalama 2 yıl sonra yüzde 10 oranında kilo geri kazanımı söz konusu olabiliyor.
Değişmeyen tek şey metabolizma!
ÖNCE HEDEF BELİRLE
Diyetisyen eşliğinde kilo verenlerin başarı sırrı nedir?
Beslenme alışkanlıklarınızda yapacağınız herhangi bir değişimin sağlığınıza ve bedeninize zarar vermemesi için bu konunun uzmanı diyetisyenden destek almanız gerekir.
Çünkü hedef sadece kilo vermek değil, yağ hücrelerinizin küçülmesidir.
Önce hedef belirlemek gerekir.
Burada parolamız 'vücudunu tanı, ona göre beslen'. Çünkü birçok insanın sağlık sorunları (hipoglisemi, hipotiroidi, kansızlık, şeker gibi) mevcut.
Önemli olan vücutta var olan ya da yatkınlığı olan hastalıklara karşı bağışıklık sistemini güçlendirerek kilo verimine destek sağlamak. Başarı da bunları öğrendikten sonra kişiye özel bir program ve motivasyon desteği ile geliyor.
Diyete pazartesi başlayıp salı bırakıyoruz. Hedef kilomuza hızla koşmak istiyoruz ama yürüyemiyoruz bile. Yanlış nerede?
Kiloların sihirli bir değnekle yok olması bekleniyor.
Kilo vermek bir süreç. Bu süreçte sabır ve disiplin şart. Motivasyon eksikliği yüzünden genelde diyetler pazartesi başlayıp, salı günü bitiyor.
"O DEVİR KAPANDI"
Diyetisyen denince aklımıza "kibrit kutusu kadar peynir" geliyor nedense.. Önyargı mı gerçek mi?
Artık o devir kapandı. İnsanlar sağlıklı beslenmeyi öğrenmek için de diyetisyenlerden destek alıyor. Diyetisyen; yaşamın ve beslenmenin var olduğu her yerde.
Hayatınızın her noktasında bir diyetisyene ihtiyaç duyabilirsiniz.
Örneğin; çocuk sahibi olmak istiyorsanız, hamilelik döneminde bebeğinizin sağlıklı boyutta gelişiminin tamamlanmasına yardımcı olmak için, doğduktan sonra sütünüzün hem kalitesini hem de miktarını artırmak için.. Diyetisyen sadece kilo verdirmez, daha sağlıklı-kaliteli bir yaşam sürmenize destek olur.
MÜCADELE DOLU YILLAR
Bugüne kadar sizi en çok etkileyen zayıflama öyküsünü anlatır mısınız?
Kilo mücadelesiyle geçen bir hayattan bahsedeyim size öyleyse. Yanlış beslenme alışkanlıklarından dolayı kilolu geçen bir çocukluk dönemi.
Gençlik döneminde sağlıklı beslenme programları ile verilen bir 30 kg. Daha sonra evlilik, hamilelik, doğum, menapoz ve 25 yıllık süreçte eklenen 55 kg.
Bunun sonucunda kilo vermek için denenmiş bütün yöntemler ve en son tüp mide ameliyatı . Bir yıllık süreçte verilen 55 kg. Ve cerrahi operasyonunun 2. yılında alınan 15 kg... Hayatı boyunca sürekli kilolarla mücadele etmiş biri olarak, bu işin esasının kilo vermek değil, kiloyu korumak olduğunu, doğru beslenmenin öğrenilmesi gereken bir şey olduğunu, bu işin ciddi bir süreç olduğunu deneyimleyerek öğrenen bir hanımın hikayesidir beni en çok etkileyen.
4 yıllık sıkı bir eğitim ve tecrübenin üzerine, mesleğinizin sadece zayıflamakla ilintili algılanması ya da herkesin "diyet uzmanı!" olması can sıkıcı bir durum olsa gerek ...
Benim üzüldüğüm nokta; insan sağlığı bu kadar ucuz olmamalı. Çünkü herkes bir diyet yazma peşinde, herkes bir diyetisyen, hatta yaşam koçu...
Oysa yapılan yanlış diyetler diyabetten kansere birçok hastalığı dahi tetikleyebiliyor.
Hedef dış görünüş değil; iç organlarınızın sağlıklı olması olmalıdır.
Ve unutmamalısınız ki; diyeti diyetisyen yazar.
Bir diyetisyen kilolu, hatta balıketli bile olmamalı değil mi?
Bence insanlar dış görünüşleri ile değil, bilgi ve deneyimleriyle değerlendirilmeli.
Bir önyargı var, diyetisyen hep fit olmalıdır diye. O zaman diş doktorlarının da dişleri inci gibi dizilmiş olmalı mıdır?
Sonuçta hepimiz insanız. Duygularımız var. Hayatta iniş çıkışlarımız var.
Hiçbir meslek grubunda mesleğiyle ilgili durumu ölçüt olarak kabul etmememiz gerekir.
UYKUSUZLUĞUN SONU OBEZİTE!
Diyetisyenler, kişileri uyku ve alışkanlıkları ve stres yönünden de değerlendiriyor mu?
Bizim için kişinin hayatındaki stres faktörleri ve uyku problemleri önemli. Çünkü bunların varlğı kilo nedeni. Örneğin yetersiz uyuyan kişilerde doyma sinyalini ileten leptin hormonunun seviyesi düşer. Yetersiz uykunun bir başka olumsuz etkisi de açlık hormonunun seviyesini yükseltmesidir.
Yetersiz uyku kısaca vücudunuzdaki hormonal dengeyi bozar. Bu durum da sizi sürekli yemeğe iter. Sonu obezitedir.
İŞTE TOP 10 LİSTESİ
1. Sumak: Vücuttaki toksik (zararlı) maddeleri anında atar.
2. Zerde çal: İltihaplı romatizma hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Zerdeçalın emilim hızını artırmak için karabiberle beraber kullanılması gerekir.
Zerdeçalı sabah kahvaltısında yumurtanın üzerinde, gece uyumadan önce içtiğiniz süte veya yediğiniz yoğurda ekleyebilirsiniz.
3. karanfil: Çok iyi ödem atar. İçtiğiniz suyun içine karanfil tanesi atabilirsiniz.
4. Omega-3: Depresyonu önler. En iyi omega-3 kaynağı balıktır.
5. Kuru kayısı: Kas kasılmalarınızı önler.
6. Yeşil mercimek: Demir deposudur. En iyi lif kaynağıdır. Hormon desteği almayan tek üründür. Tamamen doğaldır.
7. Greyfurt: En iyi C vitamini deposu. (Tiroid hastalarına önerilmez)
8. Avokado: Kalp-damar hastalıkları için koruyucudur.
9. Kuru soğan: Doğal antibiyotik ve C vitamini deposudur.
10. Yulaf ezmesi: Kolesterol düşürücüdür. Sindirimi düzenler.
SİHİRLİ 9 ÖNERİ
Su içmeyi ihmal etmeyin.
Açlık süreniz 4 saati geçmesin.
Kızarmış besinlerden uzak durun.
İşlem görmüş, rafine edilmiş ve paketlenmiş ürünler tercih etmeyin.
Her gün 10 bin adım atın.
Taze veya hazır meyve suyu içmeyin.
Besinleri iyi çiğneyin.
Bedeninize uygun olmayan detoks programlarını yapmayın.
Gün içinde maksimum 2 fincan yeşil çay için.
Sizin form korumada sırlarınız nelerdir? Bir diyetisyen hiç mi aşırıya kaçmaz? Kaçamak yaparsa nasıl telafi eder?
Ben yaklaşık 15 yıldır aynı kilo aralığındayım. Biz diyetisyenler yemek yemeyi seviyoruz. Yedirmeyi de ayrı seviyoruz. Ama bu durumun nasıl telafi edilmesi gerektiğini de çok iyi biliyoruz.
Bu işin sırrı besinleri tanımaktan geçer. Örneğin; 1 kare çikolata, 1 porsiyon meyveye eşdeğer gelmektedir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.