Prensesin salata sosu
Sevgili anneler, babalar...
Öyle iyi anlıyorum ki sizi; çocuğunuz tek ve eşsiz ve de dünyanın en tatlısı. En güzeli, en yakışıklısı, en zekisi, en, en, en... Gerçek şu ki, sadece sizin için!
O abartılı "prensim", "prensesim" seslenişleri gelir düzeyi ve statüsü ne olursa olsun her ebeveynin ağzında çok sakil duruyor gerçekten.
Hadi onu da geçtim, okuma yazmayı mahalle mektebinde, çok çok bütçenizin ulaşabildiği en pahalı okulda "diğerleriyle birlikte" öğrenecek olan o çocuklara gerçekten kötülük ediyorsunuz.
Çocuk elbette anne ve babasının gözünde "özel" olduğunu, başka hiçbir yerde sevilmediği kadar evinde sevildiğini hissedecek.
Benim itirazım; küçücük yaşta saçma sapan mesajlara maruz kalmalarına. Hayat boyu beklediği ayrıcalıklara ulaşamayan, ulaşamadıkça hırçınlaşan, tatminsiz, mutsuz bireyler yetiştiriyorsunuz farkında olmadan.
Sayenizde yaşlansalar da büyümüyorlar, büyüyemiyorlar.
Hayatı hem kendilerine hem de etraftakilere zehir ediyorlar.
OLACAK O KADAR
Bu 'prenses'lerden biri bu hafta televizyonda bir yemek programında yarışmacıydı mesela. Format klasik; her yarışmacı önceden bildirdiği mönüyü hazırlıyor, rakipleri de tadım yapıp puan veriyor.
Bu arada eleştirilerle birlikte yemek üzerine sohbetler de yapılıyor. Öğreniyoruz ki, bu prensesimiz salatayı sossuz asla yiyemezmiş. Öyle zeytinyağı, limon, sarımsak gibi sıradan! malzemelerden farklı bir şey ararmış mutlaka. Bunu iki gün boyunca uzuuuun uzun anlattıktan sonra, evine konuk olduğu yarışmacının "sıradan" salatasına bakıp, "Yani en azından bana özel bir sos hazırlamanızı beklerdim" dedi. Kadıncağız şaşkın, nezaketen "Vaktim kalsaydı hazırlardım tabii" gibi bir şeyler söyledi. Ama koskoca 'prenses' bu, kızmıştı bir kere.
Salatayı tatmadı bile. "Ben bunu kabul etmiyorum!" dedi.
Masadakiler şok! Yarışmada tattığı yemeği yerden yere vurarak eleştiren çok ama herhalde ilk kez biri, "Ben bunu kabul etmiyorum" dedi. E 'prenses' bu, olacak o kadar farkı!
OYUNCAKLI MENÜLER ONLARIN DA GÖZDESİYMİŞ!
Peki gerçek prensler, prensesler nasıl bir çocukluk geçirir ve nelerden hoşlanırlar?
Diğerlerinden çok mu farklılar, benzerlikler var mı? İngiliz Kraliyet Ailesi'nin eski aşçısı Darren McGrady anlatıyor: "Bir gün Prenses Diana mutfağa girip, 'Yemeği iptal et. Çocukları hamburgerciye götüreceğim' dedi. 'Ekselansları ben de hamburger yapabilirim' dedim. Diana, 'Çocukların asıl istediği hamburgerden çıkan oyuncak' diye cevap verdi. Evet, oğlanlar hamburger, pizza, patates kızartması severdi. Küçük birer prenstiler ama bir çocuğun damak zevkine sahiptiler."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.