Taşın altına gönlünü koyan bir eğitimci
Bugüne kadar sayısız örneğini gördük: Eğitim para değil, gönül işi. Parasız olmuyor ama vizyon yoksa para da bir işe yaramıyor...
Yurdun dört yanında gönlünü ortaya koyan eğitimciler, mucizeler yaratmaya devam ediyor. Bunlardan sonuncusu Soner Arslanoğlu.
Zonguldak'ın Alaplı ilçesine bağlı 2 bin nüfuslu Gümeli beldesinde, 7 köyden öğrencisi olan Gümeli İlköğretim Okulu'nu 2 yılda adeta koleje çevirmiş.
YEMEKHANEDEN BAŞLADI
Belde halkını, bürokrasiyi, siyasetçileri harekete geçiren Soner öğretmen, okulu baştan aşağıya yenilemiş. Bir zamanlar atıl durumda bulunan okul bahçesine basketbol, futbol, hatta tenis sahası bile yapılmış. Gümeli beldesinde 101 öğrencisi ve 14 öğretmeni bulunan okula önce bir yemekhane kazandırılmış. Soner öğretmenin bizzat kendisinin de inşaatında sıva ve boya yapığı yemekhane ile öğrenciler sınıflarda yemek yemekten kurtulmuş.
Ardından merdivenler, yer döşemeleri, sınıfların kapıları yenilenmiş. Koridorlara satranç ve mini kütüphane köşeleri kurulmuş. Okulun yanındaki boş arazi düzenlenerek tarım ve farklı projeler için hazır hale getirilmiş.
"MAZERETLERE SIĞINAMAYIZ"
Ve bakın ne diyor Soner Arslanoğlu:
"Zonguldak'a 95 kilometre uzaklıkta ücra bir köşedeyiz, imkanlar kısıtlı. Ama bizim bu mazeretlere sığınacak durumumuz yok. Biz öğretmenler, veliler ve destek olanlarla birlikte elimizi taşın altına değil vücudumuzu, gönlümüzü taşın altına sokarak bu güzelliği yapmak istedik." Soner öğretmen gibi eğitimcilerimize ne kadar teşekkür etsek az. İyi ki varlar...
BİR MÜZİK SINIFLARI DA OLSA KEŞKE...
Soner öğretmen okula bir de müzik sınıfı açsa, bu sınıfın piyanodan flüte tüm enstrüman ihtiyaçlarını bir müzik aletleri firması karşılasa ne hoş olur değil mi?
NEYDİK N'OLDUK AİLESİ
Çocuklarımızla birlikte 'keyifle' okuyabileceğimiz kitaplara bayılıyorum. Neslihan Acu'nun kaleme aldığı Neydik N'olduk Ailesi, tam da böyle bir roman. Zor zamanlardan ancak birbirimize tutunarak çıkabileceğimizi hatırlatıyor.
Neşeli kapak tasarımına da bayıldım.
Neslihan Acu'yu Yeni Asır'daki yazılarından tanırım. Hiç yüz yüze gelmedik ama en sert eleştirileri bile ince mizah anlayışı ile zarifçe harmanlaması her zaman etkilemiştir beni. Acu'yu gönülden tebrik ediyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.