Akıllı kadınlardan erkekler korkuyor
Her iki tarafın gizli mücadelesi toplumsal başarıyı daha da körüklüyor..
Sevgilisinden veya eşinden ayrılan birinin ayrıldığı kişiye karşı başlattığı savaşı düşünün.
"Sen benden ayrılmakla neleri kaçırdın" mesajı... Olmaz demeyin maalesef hep var. Hem de tahmin ettiğinizden çok fazla. Kadınlar da erkeklerle yan yana dirsek dirseğe çalışmaya başladığından beri bu yarışın düzeni kendiliğinden ortaya çıkmış. Annelerinin 'paşa' çocukları iş dünyasında 'eksik eteğe' parsayı mı toplatacaklar. Haydiii bree meydanlar kurulsun kılıçlar kuşanılsın...
Tabii ki savaş adil değil. Yarışa jokerle başlayan erkeklerle başa çıkmanın tek yolu, kadınların daha stratejik planlar yapması.. Hoopp herkes bu savaşın içinde. Kaç kaçabilirsen.
Geriye çekilirsen meydan karşı tarafa kalacak. Erkeklerin bıyık altından "böyle olacağı belliydi'' müstehzi gülüşlerine pabuç bırakacak halleri yok ya kadınlarımızın...
Hani derler ya... bol bol bulmaca çözün, zekanızın kat sayısı artıyor. Kadınlar da bu yolu deneyerek iş hayatını bulmaca formatına oturtmuşlar.. Çöze çöze en sonunda erkekleri çözmüşler ve zekalarıyla bayrağı dikmişler.. Erkekler hala şişine dursunlar..
En akıllı biziz diye... Eskiden yılbaşı öncesi canlı hindi alırdık. Biz kız çocukları hindiyi kızdırmanın yolunu bulmuştuk, "kabaramazsın'' diye... Hala aynı şarkıyı söylüyoruz ama çaktırmadan. Akıllı kadınlardan erkekler korkmamaya devam etsin bakalım. KABARAMAZSINIZ...
Kabullenmek ve affetmek
Küsmemeyi öğrendiğimden beri mutluyum. Kendinizi evrene teslim ettiğiniz zaman arkanızdaki yükten kurtuluyorsunuz. Geleceğinizi çok daha iyi görüyorsunuz... Affetmenin önemli olduğunu bir kez daha anladım. Öfke içimizdeki derinliği artırıyor. Girdaplarınız çoğalıyor ve karanlık bir dehlizde kalıyorsunuz.
Kimseye kırgın olmadığım için ne kadar şanslı olduğumu bir kez daha gördüm.
Herkesin kendi yaşam çerçevesinde kendi öğrendiklerinden ve algılarından oluşturduğu doğruları var. Karşınızdaki kişinin inandığı şeyleri değiştirmek sadece kişiyi yorar. Hayatın içinde elbetteki hoşlanmadığımız insanlar olacaktır. Herkesi sevmek zorunda değiliz. Bir başkası senin gibi düşünmüyor diye onu yargılama, çünkü sen de onun gibi düşünmüyorsun. Saygılı bir paylaşım hoşgörüye dayanan birliktelikler kendi içinde anlam kazanır.
Bazen ortaya atılan anlamsız bir sözcük gereksiz bir tartışmayı başlatır. Her iki taraf da konunun anlamsızlığını bilir fakat karşı tarafla üstünlük savaşı başlatır. Ortada anlaşmak zorunda kaldığınız bir konu varsa; tabii ki tartışmak zorundasınız.
Bu tür konuşmalar incelik ister.
Ego ve kibir devreye girdiği zaman en basit bir konu bile, dünya savaşına dönüşebilir.
Yaptığımız diğer bir hata ise; karşımızdaki kişi üzülmesin diye onun fikirlerini kabullenir gibi yaparız..
Belki saygıdan belki de çok sevdiğiniz insanı kırmamak adına benimsediğimiz bir davranış şeklidir. Zamanla bu tür davranışların da olumsuzluklarını görürüz. Başkalarının gözünde silik bir kişilik sergilerken; kendi içimizde kaoslara düşeriz. Bu dünya düzeni ve toplumsal olgular içinde, kimseye ters düşmeden ve kendi doğrularından ödün vermeden yaşamak çok zor bir insanlık zanaatı olsa gerek..
İçinizdeki "ben''e teşekkür edin. Allah size değer vermiş ki yaratmış.. Dünya olayları dünyada kalıyor. Öncemizden haberimiz olmadığı gibi; bin yıl sonra bu dünyada neler olacak, haberimiz olmayacak. Kocaman bir boşlukta neyin hesabını yapıyorsak...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.