11. Kalkınma Planı’na ulaşmak
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlanan ve 2019-2023 yılları arasını kapsayan 11. Kalkınma Planı 8 Temmuz 2019'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından TBMM'ye sunuldu. Son dönemlerde yaşanan ekonomik sıkıntılar göz önüne alındığında 11. Kalkınma Planı'nın tüm sektörler açısından umut verici olacağı düşünülüyor. Zira ekonominin hareketlenmeye ve kaygıların giderilmeye ihtiyacı var.
2023 makroekonomik hedeflere göre hazırlanan 11. Kalkınma Planı'nı, 10. Kalkınma Planı ile karşılaştırdığımızda 10. Plan'ın hedef sapmalarından ötürü revize edildiğini görüyoruz. Mesela 2013 yılında açıklanan 10. Kalkınma Planı'nda, 2018'de GSYH'yi 1.3 trilyon, kişi başına milli geliri ise 16 bin dolara çıkarmak hedefleniyordu. Maalesef hedefler gerçekleşemedi.
REFAHIN YOL HARİTASI
8 Temmuz 2019'da Başkan Erdoğan'ın meclise sunduğu 11. Kalkınma Planı'nda 2023 GSYH hedefi 1 trilyon 80 milyar dolar, kişi başına düşen milli gelir hedefinin de 12.484 dolar olarak revize edildiği, 10. Kalkınma Planı'nda Türkiye'nin 500 milyar dolar olarak belirlenen 2023 ihracat hedefinin, 11.
Kalkınma Planı'nda yaklaşık 226.6 milyar dolar olarak belirlendiğini görüyoruz. Turizm gelirleri 65 milyar dolar, sanayinin yıllık ortalama yüzde 5.7 büyümesi ve AR-GE harcamalarının GSYH'ya oranı yüzde 1.8 olarak planlanıyor.
(2019-2023) 11. Kalkınma Planı, 'uzun vadeli bir perspektifle ülkemizin kalkınma vizyonunu ortaya koyarak, milletimizin temel değerlerini ve beklentilerini karşılamak, ülkemizin uluslararası konumunu yükseltmek ve halkımızın refahını artırmak için temel yol haritası olacaktır' diye tanımlanıyor.
GÜÇLÜ EKONOMİDEN UMUTLUYUZ
Planda, Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığını yaratacak vizyonun belirlendiği, üretim odaklı, nitelikli insan kaynağının hedeflendiği, yetkin işgücünün hakim olduğu değişim ve dönüşümü yakalayan bir Türkiye resmini görüyoruz. Planda sanat, spor, turizm, eğitim, sağlık, tarım, savunma sanayi, dijital dönüşüm gibi tüm sektörleri kalkındıracak ve Türkiye'nin gelişmiş bir ülke konumuna çıkacağını umut ediyoruz. 11. Kalkınma Planı'nda ayrıca rekabetçi üretim ve verimlilik, istikrarlı ve güçlü ekonomi, nitelikli insan ve güçlü toplum, yaşanabilir şehirler ve sürdürülebilir çevre ile hukuk devleti, demokratikleşme ve iyi yönetişim gibi temeller üzerine belirlenmiş durumda.
GERÇEKÇİ BÜROKRAT ŞART
Planın katılımcı bir yönetim anlayışıyla hazırlandığı belirtiliyor. 219 sayfadan alt maddeli 845 maddeden oluşan plan çok kapsamlı ve uygulanmaya başladığında, güçlü bir ekonomi ve refah seviyesi yükselen bir topluma ulaşılacağını tahmin ediyorum. Bana göre bu planda hedeflerin belirlenmesinden ziyade, bu hedeflere nasıl ulaşılacağı asıl önemli noktadır. Çünkü hedeflere ulaşmak güçlü bir ekiple mümkündür. Maharet hedef belirlemek değil, uygulama ve pratiğe dönüştüren liyakatlı kişilerin bir arada konumlandırılmasıdır.
Ayrıca hedeflere ulaşma noktasında aşılması gereken bir konu da, 'yetki devri' meselesidir. Taşra yapılarındaki yöneticilerin iş akışını hızlandırmak amacıyla 'yetkilerinin artırılması' ve bürokrasinin azaltılması beklenmektedir.
Bana göre bir diğer önemli konu da liderlerin etrafındaki 'kraldan çok kralcı' kişilerin ayıklanmasıdır. Türkiye'nin 11. Kalkınma Planı'nda belirtilen hedeflere ulaşarak güçlü bir ekonomiye kavuşması için öncelikle yapılması gereken, Bakan'a bağlı çalışan bürokrat ve personellerin ehil kişilerden seçilmesine odaklanılmasıdır. Seçilen kişiler liderin ve ülkesinin menfaati için 'kral çıplak' demeyi bilmelidir. Çalışanlar yöneticilerini rezil de eder, vezir de...
Bu nedenle ülkemizin kalkınması için ciddi bir revizyon şarttır. Güçlü ekipler, güçlü liderler oluşturur, güçlü liderler de güçlü ülkeler doğurur.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.