KOBİ’lerin gücü ülkenin gücüdür
Kovid 19 salgını bütün dünyayı kasıp kavururken, ülkelerdeki tüm sektörler bu öldürücü dalgadan olumsuz etkilenmeye devam ediyor.
Ekonomisi Türkiye gibi güçlü olan ülkeler ayakta kalmaya devam ederken, yeterli zenginliğe sahip olmayan ülkeler ise yoksullaşıyor.
Salgın nedeniyle ortaya çıkan tablo ekonomik anlamda da bugüne kadar görülmemiş manzaraları ortaya çıkardı.
Bunun olumsuz etkileri uzun vadeli ve çok boyutlu yansımaları olabilir. Bu arada salgın nedeniyle devletlerin verdiği tüm desteklere rağmen özellikle KOBİ dediğimiz küçük ve orta büyüklükteki işletmeler daha derinden etkilemektedir.
İSTİHDAMA DESTEK OLUYORLAR
Ülkemizde de ekonominin lokomotifi olan KOBİ'ler, büyük firmalara nazaran daha kırılgan bir finansal yapıya sahip oldukları için salgın nedeniyle arz ve talep dengesinin bozulmasından dolayı olumsuz etkilendi.
Talepteki durgunluk ve üretimde aksama finansal yapılarını hemen sarsıyor buna faaliyetlerin durmasına yol açıyor.
KOBİ'ler ne kadar güçlü olursa ekonomisi o oranda güçlü olur.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından yapılan bir araştırmada küresel istihdamın yüzde 70'i KOBİ'ler tarafından gerçekleşmektedir.
Ülkemizde ise istihdamın yüzde 90'ı, GSYH'nın yüzde 75'ini KOBİ'ler oluşturmaktadır.
Pandemi nedeniyle yapılan destekler ve uygulamalar açısından değerlendirildiğinde KOBİ'lerin özellikle daha çok nakit ihtiyacı bulunmaktadır. Mesela kafe, berber, dükkan vb. gibi küçük esnafın dükkanları kapalı olduğundan nakdi kira desteğine ve hayatını geçindirecek asgari ücret tutarında karşılıksız nakdi yardıma ihtiyacı vardır.
Ayrıca kapalı işyerleri elektrik, su, doğalgaz ödemeleri ile yükümlü olmamalıdır. Esnafın kendisine ait Bağ-Kur priminden, gelir vergisinden muaf tutulması sağlanabilir. Bankacılık tarafından bakıldığında ise limitlerde prosedürlerin fazla olması, firma bazında değil, genel değerlendirmelerin yapılması kredi kullanım koşullarının zorlaşmasına ve kredi kullanımına engel olmaktadır.
Finansal konularda maliyet unsurlarının azaltılması hareket alanını arttıracaktır. Diğer taraftan KOBİ'lerin kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesi için daha profesyonel yapılara ve 21. yüzyıl şartlarına uyum sağlayacak sistemlere geçilmesi gerekir. Yönetim algısı artık kurumsallaşma mantığına bürünmelidir. Dijitalleşme, verimlilik ve tedarik zincirinin güçlendirilmesi önemsenmelidir. Bu büyümek ve rekabet için elzemdir.
İZMİR'E POZİTİF AYRIMCILIK
Öte yandan KOBİ'lerin üretim ve satış kanallarında yeni teknolojileri kullanabilmesi için çeşitli önlemler alınabilir ve teşvikler yaygınlaştırılabilir.
Ayrıca sektörde benzer alanda faaliyet gösteren firmaların birleşerek entegre çalışması teşvik edilebilir. Birlikten güç doğuran firmalar, hem maliyet açısından avantaj elde edebilir hem de arz güvenliği sağlayabilir.
Bu süreci en az hasarla atlatabilmek için herkes elinden gelen çabayı göstermelidir.
KOBİ'lerin yerelde güçlenmesi kalkınma için çok önemlidir.
Çünkü kalkınma yerelde başlamaktadır.
Son olarak İzmirli olarak belirtmek isterim ki, İzmirli KOBİ'ler hem pandemi hem depremle birlikte çift yara almıştır. Esnaf, İzmir'e özel destek beklemektedir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.