Yeşil Mutabakat Eylem Planı’na uymamız gerek
Yaşadığımız bu felaketlerin öğretisi; "doğaya itaat etmemiz gerektiğidir." İnsanoğluna sınırsız imkânlar sunan doğa; kendisine itaat edilmediğinde ise intikamını çok acı bir şekilde alıyor.
Ne yazık ki iklim değişikliği, yakın gelecekte çok daha kötü günlerin yaşanacağını söylüyor.
Tehlike çanları her gün çalarken, buna kulak tıkayıp eğer ciddi önlemler almaz isek yaşayabileceğimiz bir dünya olmayacak...
İklim değişikliğine yol açan en büyük faktör "insan". Maalesef insanoğlu kendi elleriyle dünyanın sonunu getiriyor... Artık toplum olarak silkelenmemiz ve bilinçli hareket etmemiz gerekiyor. Tek çıkış yolumuz "bilimdir". Bilimin her söylediğini harfiyen yerine getirmemiz ve uygulamamız şart. Çünkü bu işin şakası yok!
Yaşanılan doğal afetler ekonomik ve sosyolojik olarak da çok büyük zararlar veriyor. Atom bombasından, hastalıklardan ve savaşlardan çok daha ağırı hem de. İklim krizine yönelik yapılan uluslararası araştırmalara göre; bilim insanları yapılacak etkenlerin olduğunu vurguluyor.
Toplum, yerel yönetimler, siyaset ve iş dünyası olarak ödevlerimiz çok ve çok sıkı çalışmamız gereken kritik eşikteyiz.
BİREYLERİN SORUMLULUĞU
İklim krizi ve etkileri kapsamında Avrupa Birliği, Yeşil Mutabakat Eylem Planını 2019'da imzaladı.
Planda sadece iklim politikası değil, yeni ekonomik dönüşüm ve yeni kalkınma stratejileri de bulunuyor. Bu plana ülkemizde dahil oldu ve Temmuz 2021'de Resmi Gazetede Cumhurbaşkanlığı genelgesi yayınlandı. Genelge 9 ana başlık, 32 hedef ve 81 eylemi kapsıyor. Sürdürülebilir kalkınma politikalarının da yer aldığı çalışma, insan kaynaklı sera gazı salımlarını sınırlandırmaya yönelik çabalar, iklim değişikliği, ekonomi, uluslararası ticaret, sağlık, göç, güvenlik gibi diğer küresel sorunları kapsıyor. Eylem Planında; sınırda karbon düzenlemeleri, yeşil ve döngüsel ekonomi, yeşil finansman, temiz-ekonomik ve güvenli enerji arzı, sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir akıllı ulaşım, diplomasi, bilinçlendirme faaliyetleri yer alıyor.
Ticaret Bakanlığının önderliğinde; tüm bakanlıkların, kamu & özel sektör kuruluşlarının görüşleri alınarak hazırlanan bu eylem planının uygulanması sürdürülebilir kalkınma ve afetsiz bir yaşam için çok önemli. Bu kapsamda her bir vatandaşın görevleri ve sorumlulukları kritik rol oynuyor.
Maalesef halen çevre bilincinden uzak, sorumsuz ve duyarsız insanların olduğunu görmek çok acı.
CEZALARIN ARTTIRILMASI LAZIM
Bu kesime karşı katı yasal düzenlemelerin ve cezai işlemlerin artırılması gerektiğini düşünüyorum.
İlaveten yerel yönetimlerin koordinasyonu ve denetimi olmadan sağlıklı sonuç almak mümkün değil. Diğer taraftan iş dünyasına da çok büyük görevler düşüyor. Öncelikle iklim bilinci ile hareket edilerek; yeşil dönüşümün elzem olduğu gerçeği ile stratejik eylem planlarının ve hedeflerinin revize edilmesi gerekecektir.
Yeşil dönüşüm odaklı inovatif üretim modellerine göre üretim ve hizmet, bilgi ve insan odaklı kurumsal sistemlerin oluşturulması, etik değer ve döngüsel ekonomi modelli ticaret sistemlerinin kurulmasından başka çaremiz yok. İş dünyasının nabzını tutan ve köprü görevi üstlenen TOBB ve bağlı kuruluşların bu aşamada önderliği ve fonksiyonu şüphesiz çok önemli.
Geleceğimiz, ülkemiz, evlatlarımız için birbirimize karşı sorumluluklarımız var. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için bugün tedbir almaz isek yarın çok geç olacak. Toplum çok güçlüdür ve devleti toplum oluşturur. Güzel ülkemizin hak ettiği güçlü bir devlet olabilmemiz için toplumsal gücümüzü bilime, etik değerlere, iyi ve doğru olana odaklamamız, tek çıkar yoldur.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Yangın çıkmadan önlem alınabilir (09 Ağustos 2021)
- Yangını söndüren sistemler: Ateş Şövalyeleri (02 Ağustos 2021)
- Delta varyantı ile gelecek ekonomik kırılmayı önleyelim (26 Temmuz 2021)
- Turizm sektöründe aşamayacağımız bir sorun yok (19 Temmuz 2021)
- G20’nin kararları vergi cennetlerini sonlandırsın (12 Temmuz 2021)