Geleceğe nefes olabilmek yeşil ekonomiden geçer

Gururla kutladığımız 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü kapsamında, Türkiye genelinde 252 milyondan fazla fidan toprakla buluşuyor. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın "Geleceğe Nefes, Dünyaya Nefes" sloganı ile çıktığı bu kutlu yolda biz de Bornova Yaka Köy'de fidanlarımızı toprakla buluşturduk. Etkinliğe İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Ali Sivri, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Öztürk, İzmir Orman Bölge Müdürü Zafer Derince ve orman gönüllüleri ile öğrenciler katıldı. İzmir genelinde 19 farklı noktada 65 bin fidan dikimi gerçekleştirildi.
Yarınlara miras bırakmak, geleceğe nefes olmak ve yaşanabilir bir dünya için diktiğimiz bu fidanlar, dilerim ormanlara dönüşür.
Ormanlarımız geleceğimizin teminatıdır.
Ormanlarımız ciğerlerimiz, onları korumak ise en büyük vazifemiz. Hele ki geçen yaz yanan ormanlarımızı düşündükçe kahroluyoruz.
Denetimlerin artması ve caydırıcı cezalar yangınların çıkmasını bir miktar önlese de aslında bu bir "vicdan meseledir". Vicdan ailede başlar ve eğitimle pekişir. Bu kapsamda Öz- Orman İş Sendikası Başkanı Settar Aslan'ın dediği gibi, "Milli Eğitim Bakanlığı, İklim ve Tabiat dersini ilkokuldan itibaren müfredata alırsa, ormancılığın vatan savunması olduğunu gelecek nesillere öğretebiliriz."

İKLİM KRİZİYLE MÜCADELE
Son yıllarda bütün dünya iklim krizi ile mücadele ediyor. Yaşadığımız pandemi sürecini en ağır ekonomik krizlerle kıyasladığımızda iklim krizinin etkilerinin çok daha ağır olduğunu görürüz. Göçler, kuraklık, açlık, ekonomik krizler, savaşlar, sosyolojik & psikolojik çöküşler iklim krizinin yol açtığı büyük sorunlardır. Bu dünyanın ortak sorunudur.
Bu mücadele için Paris Anlaşması gibi işbirlikleri sevindirici olsa da iklim krizi ile mücadelede 7 den 70'e hepimizin sorumluluğudur.
Sorunları önlemek için regülatif olmak ve stratejik planların uygulanabilmesi ve başta devletlerin desteği gerekiyor.
Global çerçevede Yeşil Mutabakat Eylem Planı çözümcül görünüyor. Birleşmiş Milletler'in çatısı altında ülkemizin de dahil olduğu 193 ülkenin "2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi" iklim değişikliği ve küresel mücadeleyi ekonomik ve sosyal açıdan kapsayıcı bir şekilde ele alıyor. Dünya genelinde iklim krizi ile mücadele politikaları belirlenirken, sürdürülebilir ekonomik büyümenin sağlanabilmesi, iklim krizinin uluslararası ticaret dengelerini koruması gibi çok boyutlu konular ele alınıyor. Avrupa Birliği 2030'a kadar sera gazı emisyonlarını % 55 azaltma, 2050'de ise karbon nötr olma hedefi ve yeşil ekonomi vizyonuyla enerjiden ulaştırmaya, demir-çelikten otomotive bütün sektörlerde ilave tedbirler geliştiriyor. Bu mutabakat Türkiye için bir fırsat yaratabilir.
YENİ KAYNAK ÜRETİLMELİ
Kalkınma planlarımızı ve hedeflerimizi düşük karbonlu bir ekonomi politikası ile birlikte oluşturabiliriz. Ülkemizin güçlü kapasitesi ve süregelen çalışmalar bu kapsamda birleşirse dünyanın merkezi olabiliriz. Türkiye eğer Yeşil Ekonomi politikalarını kamu ve özel sektörde uygulayabilirse, önümüz çok daha açık olacaktır. Ülkemizde israfın boyutu da düşünüldüğünde, bizim döngüsel ekonomi boyutunu rutin hale getirmemiz ve kaynaklarımızdan yeni kaynaklar üretmemiz gerekiyor. Mesela Endüstriyel Simbiyoz (ES) yöntemi rol model bir çalışmadır. Çevre kirliğini önlemek, kaynak yaratmak ve bölgesel kalkınmayı desteklemede önemli bir rolü vardır.
Birbirinden bağımsız endüstriyel işletmeler arasında; atık, yan ürün, su ve enerji değişimi olarak tanımlanan Endüstriyel Simbiyoz; her türlü maddeyi, lojistik ve uzmanlık kaynaklarını birbirleriyle paylaşabilmektedir.
Ayrıca ES işbirliklerini desteklerken maliyetleri düşürmekte, ARGE ve kümelenme faaliyetlerine de katkı sağlamaktadır. TÜBİTAK'ın, Endüstriyel Simbiyoz kapsamında önemli çalışmaları bulunmaktadır. Özellikle sanayicilerimizin ve girişimcilerin bu çalışmaları fayda sağlayacaktır. Geleceğin ajandasında "sürdürülebilir kalkınma hedefleri" birinci sırada yer almakta ve dünya bu çerçevede yeniden yapılanmaktadır. Ülkemizin kırılma noktasından geçtiği şu günlerde, kritik eşiği atlatıp süreçten güçlü çıkmamız için Yeşil Mutabakat Eylem Planı'nın tüm maddelerini uygulamamız önem taşımaktadır.