Zincirlerimizi eğitim ile kırarız
Bugün ilköğretimde ara tatil bitiyor ve okullar yeniden açılıyor.
Evlatlarımızın zihinleri açık olsun.
Eğitimi çok önemsemeliyiz. Özellikle ilköğretim çağındaki gençlerin eğitimi bir başka önem taşıyor. Çünkü bu dönemde geleceği şekilleniyor. Bilim insanlarının araştırmalarına göre, insan hayatında ilk 16 yaş çok önemli. Bu yaşa kadar çocukların edindiği bilgiler ve kazanımlar geleceklerini inşa etmede rol oluyor. Ayrıca çocukluk ve ergenlik döneminde kurulan hayaller, yetişkin olduklarında hedeflerine dönüşüyor.
Gençleri iyi yetiştirmemiz gerekiyor.
Bunun yolu da nitelikli eğitimden geçiyor.
Maalesef pandemi sürecinde çocuklarımız verimli bir eğitim&öğretim dönemi geçiremedi.
Zaten hiçbir teknoloji, yüz yüze ve uygulamalı bir eğitimin verdiği kaliteyi sunamaz.
Okulların yüz yüze eğitime yeniden başlaması eğitimcileri, velileri ve öğrencileri çok sevindirdi. Ancak göz ardı etmememiz gereken çok önemli bir konu var.
Müfredatlar birbiri ile bağlantılı olduğundan geçen yılın eksiklerini kapatmadan eğitime devam etmek büyük bir boşluk bırakabilir. Bu da gençlerin geleceğini olumsuz etkiler. Eğer bu kuşak, "pandemi kuşağı gençleri" diye anılırsa ileride iş bulmaları çok zor olur. Birçok İnsan Kaynakları yetkilisi bu dönemdeki üniversite mezunlarına önyargılı yaklaşıyor.
OKULLA İŞBİRLİĞİ YAPILMALI
Öğrenim hayatının başlangıcı olan ilk, orta ve lise eğitiminde çok çalışmak gerekiyor.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Kazanım Değerlendirme Sınavı yapıyor. Bir öğrenci velisi olarak, bu sınavların eksikleri ortaya çıkarmada yol gösterici olduğunu söyleyebilirim.
Okullar geçen yılın eksiklerini kapatmak için ders saatlerini uzatarak telafi dersleri verebilir. Bu kapsamda öğretmenlere, okul idaresine ve MEB'e büyük sorumluluk düşüyor. İlaveten veliler de okulla işbirliği yapmalıdır. Eğitim milli bir meseledir ve seferberlik ruhu ile hareket edilmesi gerekir.
İbn-i Haldun'un dediği gibi, "Eğitim insanı ileriye götüren bir süreçtir." Yıllardır kurumsal gelişim eğitimleri veren biri olarak, eğitimin katma değerinin çok yüksek olduğunu görmekteyim. Gençlere sadece müfredatlarla sınırlı bir eğitim değil, muhakeme becerisini artırıcı, yeteneğini geliştirici, yaratıcılığını destekleyici, öğrendiklerini uygulamaya dönüştürebileceği alanlara yönelik eğitim programları sunulmalıdır.
Ayrıca dünyanın nereye gittiğini, ülkemizin güçlü yönlerini iyi öğretmemiz ve onlara vizyon kazandırmamız gerekiyor.
TEKNOFEST VE YETENEKLER
Özellikle gençlere teknolojide büyük fırsatlar olduğunu ve tüm alanlara uyarlanabileceğini uygulamalı bir şekilde göstermemiz gerekiyor. Mesela sanayi ve teknoloji şirketlerine yapılan okul gezileri lise öğrencilerinin ufuklarını açacaktır.
TEKNOFEST ile gençlerimizin ne kadar çok yeteneği olduğunu gördük. Teknolojinin katma değerinin olması, ülkemizi ileriye götürecek en güçlü alan olması nedeniyle, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı'nın çalışmaları daha da artabilir. Özellikle yerelde bu çalışmalar güçlendirilebilir.
Yapay zeka, CRISPR, nanoteknoloji, biyoteknoloji gibi çığır açan teknolojilerin ilerlemesi, e-ticaret, uzaktan çalışma gibi pek çok önemli uygulamaların gelişmesi ile artık kurumlar dünyanın farklı ülkelerinden personel çalıştırıyor. Ülkemizde pek çok şirkette uzaktan çalışma uygulamaları ile lokasyon kaldırıldı. İşi her yerden yürütebilen ve yönetebilen donanımlı insanlar ön plana çıktı.
Dünya büyük bir dönüşüm içinde ve zaman çok hızlı akıyor. Artık bir adım değil, beş adım ileri gitmemiz gerekiyor. Fırsatlara hazırlıklı olursak sıçrayabilir, çok çalışıp inovatif olmayı başarabilirsek ileri gidebiliriz.
Bunun yolu da eğitimden geçiyor.
Bilgi güçtür. Gençleri doğru yönlendirirsek 21. yüzyıl Türklerin yüzyılı olur. Madem bir kırılmanın ve güçlenmenin eşiğindeyiz o zaman zincirlerimizi kırmalıyız.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.