Mutluluk ekonomisi
İnsanoğlu yaşamı boyunca mutlu olma amacı içindedir. Mutluluk insana çok güzel duyguları hissettirir. 1940'lı yıllardan beri bilim insanları mutluluk üzerine araştırmalar yapmaktadır. Davranışsal iktisat alanı da bu kapsamdaki çalışmalara ağırlık vermiştir. Ekonominin asıl temeli insandır. İnsan da duyguları olan, çevresinden etkilenen ve çevresini etkileyebilen sosyal bir varlıktır. Bu nedenle mutluluk ekonomisi bireylerin sosyal, kültürel, duygusal ve tüm psikolojik faktörler çerçevesinde davranış ve hedeflerini belirleyebilmek amacıyla çeşitli analizler yapmaktadır.
Çeşitli ülkelerde özellikle "yaşam memnuniyet araştırmaları" yapılmakta, bu araştırmaların verilerine göre devletlerin ve hükümetlerin ekonomi politikaları şekillenip oluşturulabilmektedir.
Ülkemizde de Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Yaşam Endeksi Araştırmaları yapmaktadır. Bu araştırmalar konut, çalışma hayatı, gelir ve servet, sağlık, eğitim, çevre, güvenlik, sivil katılım, altyapı hizmetlerine erişim, sosyal yaşam ve yaşam memnuniyeti olmak üzere yaşamın 11 boyutunu ele almaktadır.
BİR ARAŞTIRMACININ ÖNERİSİ
Mutluluk ekonomisi; bireylerin mutluluğunu artırıcı kamu politikalarının neler olabileceğine dair araştırma, inceleme ve tespitlerin yapıldığı bir alandır. Ayrıca araştırmalar kişilerin mutluluğuna kaynak olabilecek ekonomik değerlerin ne ölçüde ve nasıl etkili olduğunun tespitini yapmaktadır.
Mutluluk ekonomisi alanında anahtar bir kavram olan Easterlin Paradoksu, Richard A. Easterlin'in 1974 yılında yazdığı bilimsel makale ile gündeme getirilmiştir.
Makalede, ekonomik gelişim ile mutluluk ilişkisi araştırılıp irdelenmiştir.
Easterlin'in hükümetlere önerisi, "toplumun temel ihtiyaçlarının karşılandığı noktada, daha fazla gayrisafi yurtiçi hasıla için değil, daha fazla gayrisafi mutluluk hasılası üzerine yoğunlaşılması gerektiği" yönündedir. Elbette ki, bir ülkede bireylerin ekonomik açıdan daha varlıklı olması veya hane halkının daha az geçim sıkıntısı yaşaması veya refah seviyesinin yüksek olması, toplumun mutluluğuyla da yakından ilişkilidir.
PANDEMİ OLUMSUZ ETKİLEDİ
Dünya Mutluluk İndeksi; kişi başına düşen mili gelir, özgürlük, sağlık, sosyal yardımlar, yolsuzluk, eğitim ve alım gücü gibi kriterlere göre hazırlanmaktadır.
2021 yılında yapılan indekste 150'ye yakın ülkede gerçekleştirilen değerlendirmelerde pandemi sürecinde yaşanan sıkıntılar ve Kovid-19'un mutluluk oranlarını düşürdüğü tespit edilmiştir. Tüm dünyayı sarsan korona virüs salgını nedeniyle hem bireylerin hem de ülke halklarının mutluluk kıstasları olumsuz etkilenmiştir.
Son dönemde yapılan Dünya Mutluluk İndeksi'nin sonuçlarına göre, Finlandiya bir kez daha 'en mutlu ülke' olarak başı çekmektedir. Bu başarıda halkın birbirine olan güveninin etkili olduğunun da altını çizmekte fayda vardır. Bir ülke ekonomik ve sosyal yönden mutlu olmak istiyorsa ekonomik verilerin yanı sıra güven, vicdan, liyakat ve birlik beraberlik ruhu ile birbirine kenetlenmelidir. Unutmamak gerekir ki, mutluluk paylaşıldıkça çoğalır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Ekonomik performans iyi eğitimle yükselir (25 Nisan 2022)
- Çalışma dünyasında ‘suistimal’ gerçeği ve trilyonluk kayıplar (18 Nisan 2022)
- Emniyet Teşkilatı’nın özlük hakkı beklentisi ve ‘Delil Avcıları’ (11 Nisan 2022)
- Rusya- Ukrayna savaşı ekonomide kan kaybettiriyor (04 Nisan 2022)
- Ormanlar hayata nefes ekonomiye bereket veriyor (28 Mart 2022)