Küresel iklim krizi kaynak kıtlığına neden oluyor
Dünya genelinde pek çok ülke Çin'den ithalat yaparak ticari hayatına yön veriyor.
Ancak son dönemde Çin'in ihracat rakamlarının düştüğü ve ekonomik zorluklar yaşadığı belirtiliyor. Politika yapıcılar ekonomiyi canlandırmak için önlemler almaya çalışıyor ve ek teşvik paketleri sunuyor.
Çin'in yaşadığı bu ekonomik zorlanmada Kovid 19 ile emlak krizinin çok büyük etkisi var. Çin'deki ekonomik göstergeler, toparlanmanın dalgalı olduğunu belirtirken, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası 2022 büyüme tahminlerini yüzde 3,2 ve 2,8'e düşürdü. Bu oran son 40 yıldaki en düşük büyüme oranı olacak.
TARİHİ BİR DÖNÜM NOKTASI
Ülkemizde Çin ile ticari ilişkileri güçlü olan pek çok şirket bulunuyor. Bu etkenler yeni bir alan ve fırsat anlamına da gelebilir.
Uluslararası ticarette işbirliklerinin yönü değişse de değişmeyen bir şey olmalı ki o da "dışa bağımlılık". Göbeğimizi kesmemiz rahat bir ticaret hayatı için çok önemli, özellikle de stratejik alanlarda. Sektörel bazda temel ihtiyaçların tespit edilerek, üretim için gerekli olan temel hammaddelerin devlet kontrolünde olması çok mühim.
Çünkü tedarik zincirinde yaşanan sorunlar, ülkemizdeki sanayiciler için üretimin kısıtlanması ve pazarın daralması anlamına geliyor. Sanayiciler ve tüm girişimciler için hammaddenin yanı sıra enerji büyük bir maliyet kalemi. Önümüz kış, iş dünyası bu açıdan endişe duyuyor. Örneğin esnaflar dükkan kiralarından daha fazla elektrik faturası ödediklerini dile getiriyor.
Doğalgaz faturaları da benzer durumda.
Ancak doğalgazda müjdeli haber var.
Karadeniz'deki gaz çıkarma faaliyetlerinin sonuna yaklaşıldı. Yavuz Sondaj gemisi de bu gazı çıkarmaya başladı. Sakarya Gaz Sahası'na 170 kilometre uzunluğunda boru hattı döşenmeye başlandı. Boruların döşenmesi ile Filyos'tan Türkiye'ye dağıtımı başlayacak. 540 milyar metreküplük doğalgazın 2023'te kullanılacağı belirtiliyor. Bu çalışma ile Türkiye'nin on yıllık doğalgaz ihtiyacı karşılanmış olacak.
Ülkemizin dışa bağımlılıkta en büyük gideri olan enerjide, dışa bağımlıktan kurtulması tarihi bir dönüm noktası olacak.
TEKNOLOJİ ÜRETİMİNE TEŞVİK
Dünyanın en güçlü şirketlerinin teknoloji şirketleri olduğu düşünüldüğünde sıçrama noktası elbette teknoloji olacak. Çocukları, gençleri teknoloji tüketimi değil teknoloji üretimi noktasında eğitmemiz çok önemli.
Neyse ki teknolojide çok güzel atılımlar yaşanıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Dijital Ofis Başkanlığı ülkemizin dijital alanda çağ atlaması için stratejik çalışmalar yürütüyor. Gençleri eğitiyor ve teknolojide teşvikler sunuyor.
Geçtiğimiz günlerde bir etkinlikte açıklama yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank "Milli Teknoloji Hamlesi rehberliğinde 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi kapsamında 2023 yılına kadar ülkemizden en az 10 tane Unicorn yani milyar dolar değerlemeye ulaşan şirket çıkarma hedefimiz var. Bu hedef belirlendiğinde Türkiye'de tek bir Unicorn yoktu. Bugün Türkiye'nin 6 Unicornu var" sözleriyle gençlerin yapabileceklerini vurgulamış oluyor. Teknoloji üretimi katma değerli üretimdir. Dijital dönüşümün çok hızlı ilerlediği günümüz koşullarında tüm sektörlerin teknoloji ile etle tırnak gibi olacağı düşünüldüğünde teknoloji yatırımlarının artmasının ne kadar önemli olduğu ortadadır. Teknolojide öncü, özerk, yaratıcı olmak, fikri mülkiyet haklarını ve patentini almak ülkemizi farklı konumlandırmaktadır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.