Eğitimde yeni müfredata öneri bekleniyor
Nitelikli insan nitelikli çıktılar üretir.
ÖNEM ARZ EDİYOR
Bugüne kadar Milli Eğitim Bakanlığı görevi üstlenen tüm yetkililer pek çok konuda yenilikler ve düzenlemeler yapmıştır. Bazı kararlar başarılı bulunmuş bazı noktalarda ise hatalar yapılmıştır.
Bu öz değerlendirmelerin sonucunda yeni yönetim birkaç gün "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" olan yeni müfredatı MEB internet sitesinde kamuoyuna duyurmuş ve bir hafta süreyle kamuoyundan görüş, eleştiri ve öneri beklenmektedir. Tüm eğitim camiası ve veliler MEB üzerinden görüşleri önem arz etmektedir.
UYGULAMALI EĞİTİM
Yeni modeli özetleyecek olursak, "Dünyada değişen durum ve ihtiyaçlara göre yeniden düzenlenebilecek şekilde esnek bir yapı benimsendiği" ifade ediliyor.
Ayrıca "millî bilince sahip, ahlaklı, erdemli, milleti ve insanlık için faydalı ve güzel olanı yapmayı ideal edinmiş; beden, zihin, kalp ve ruh bütünlüğüne sahip bilge nesiller yetiştirilmesi hedefleniyor." Yeni müfredatta "sistem okuryazarlığı" ilk kez görülüyor.
Bununla öğrencinin herhangi bir konuda öğrenme yöntemini kendisinin belirlemesi yani kendi kendine öğrenebilmesi amaçlanıyor.
Bilgi, dijital, finansal, görsel, kültür, vatandaşlık, veri, sürdürülebilirlik ve sanat okuryazarlığı olmak üzere dokuz okuryazarlık karşımıza çıkıyor. İlaveten bütünsel bir sistem kurmak hedefleniyor. Ülkemizin muasır medeniyetler seviyesine çıkması, çağın gerektirdiği şartlara uyum sağlaması için bilim, etik, bilgi ışında ilerlemesinden başka çaresi yoktur. Okullarda verilen eğitimlerin yalnızca teoride değil, uygulamalı bir şekilde olması, somut çıktılar üretmesi ve kullanılabilir olmasına ihtiyaç var. Örneğin cep telefonu için kod yazan bir gencin yaptığı çalışmasının patentinin alınması gibi. Okulların her alanda bir laboratuvar gibi çalışması "eğitimin davranış değişikliği oluşturma" hedefine uygun olur. Bunun için kamu ve özel sektörün ortak çalışması için destek olması, uygulamalı öğretim için protokoller yapılabilir.
Çünkü eğitim milli meseledir ve toplumda herkesin bir görevi vardır.
GLOBAL İNSAN HEDEFİ
Yeni modelde "global insan" hedefi dikkat çekiyor. Global insan olabilmek için global ile aynı dili konuşmak gerekiyor, gençlerin ingilizceyi anadili gibi bilmesi çok önemli. Maalesef günümüzde İngilizce okuryazarlık oranı düşük. Diğer taraftan yeni modelde sadeleşmeye vurgu yapılıyor. Bu kapsamda ders saatlerinin revize edilmesi gerekecek. Çünkü derslerin çok erken saatlerde başlaması öğrencilerin derslerde uyumasına yol açıyor ve öğrenme mümkün olmuyor. LGS sınavı ve nitelikli okul kavramı yeniden gözden geçirilebilir. Okullarda müfredat ortak olmasına rağmen, bir ilçede iki ya da üç tane olan "nitelikli okul" olarak seçilen okullarda farklı bir yapı bulunmamaktadır. Zaten eğitim herkese eşit olmalıdır. Bu konu çelişki neden olabilmektedir. Ayrıca öğrencinin ilgisi, yeteneği, hayalleri ve dünyanın vizyonuna göre meslek belirlemesi için sınav sistemi yeniden değerlendirilmesi ve öğretmenlerin yeni müfredatın yetkinliklerine göre geliştirilmesi nitelikli bir sistem adına fayda sağlayacaktır. Yeni müfredatta emeği geçenleri kutluyorum. Eğitim süreç isteyen, zamana yayılan ve uygulanması en zor alandır. Teori ve pratiği bir araya getirmek kolay değildir. Her yeni günde dünyada dengelerin değiştiği, krizlerin yaşandığı, siyasi istikrarsızlığın olduğu, çevresel felaketlerin ve Toplumsal Çürümenin yaşandığı bir ortamda gençlerin aşağıdaki satırları her gün haykırması eğitimin ışığı ve rehberi olacaktır. "Türk'üm, doğruyum, çalışkanım, İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir.
Ey Büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türk'üm diyene!"
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Deprem bölgesinde “mücbir sebep halinin uzatılması” talep ediliyor (22 Nisan 2024)
- Dünya Bankası ile işbirliğimiz ülkemize neler getirecek? (15 Nisan 2024)
- Aile şirketleri ekonominin yönünü belirler (18 Mart 2024)
- Fırsatçılara seçimden sonra da geçit yok (04 Mart 2024)
- Dünyanın “güvenliği” doğa, tarım ve ormancılıktan geçiyor (27 Şubat 2024)