Click bate
Click bate, bir tür internet jargonu.
Türkçesini 'tık tuzağı' olarak çevirmişler ki karşılığını gayet güzel veriyor. İnternet siteleri ve sosyal medya uygulamaları, sizi ne kadar sayfalarında tutabilirlerse, reklam verenlerden o kadar çok para kazanıyorlar. Bunun için en masum yöntem, telefon ekranınıza sürekli bildirim göndermek. Böylece uygulamaya dönmenizi ve burada daha çok vakit geçirmenizi temin ediyorlar.
Hatta bu konuda bir de iddiaları var:
'Tek rakibimiz uyku!'
ÖNCE YEMLİYORLAR
İnternet siteleri, bu vazifeyi yerine getirmek için türlü yollar deniyor. Önce çok çekici bir başlık ya da fotoğraf ile sizi davet ediyorlar (Bate: yani yem), sonra da sayfada uzun süre kalmanız için (Click:tık) çeşitli oyunlar yapıyorlar.
Örneğin 'Sanatçının kızının kim olduğuna inanamayacaksınız!' başlığıyla ünlü bir sanatçının fotoğrafını yayınlıyorlar.
Sayfaya girdiğinizde, o sanatçıya gelene dek onlarca sanatçı ve çocuğunun resimlerini geçmek zorunda kalıyorsunuz, çünkü asıl aradığınız resmi sona koymuşlar. Tabii bu arada önünüze çıkan onlarca ara reklamdan birine tıklayıp yanlışlıkla başka sayfalara yönlendirilmediyseniz. Bir video mu izleyeceksiniz? Zaten bu videonun başında mutlaka bir reklam var. Ancak iş bununla bitmiyor. Asıl videoya gelmeden önce de başka reklamlar önünüze yanıltıcı olarak konuyor. Yani ortalama üç reklam geçiyorsunuz. Bilgi içeren bir haber ise, haber, aynı paragrafı çeşitli şekillerde tekrarlayarak sulandırılıp uzatılıyor. Sitede bir sayfa kalacağınıza üç sayfa geçiyorsunuz. Para böyle kazanılıyor.
YENİ VE POPÜLERSE
Bunun haricinde haberde en sevdiğiniz dizinin kahramanını görüyorsunuz mesela. Fotoğrafın alt başlığı: "Ünlü oyuncu diziye veda ediyor!" Habere gidip az önce söylediğim aşamalardan geçtikten sonra ne mi öğreniyorsunuz?
Meğer en önemsiz yardımcı oyunculardan biri ayrılmış. Özellikle yeni ve popüler olmak isteyen sitelerin yaptığı yanıltıcı/yalan haberler öyle çok 'tık' alıyor ki maalesef aynı yöntemi artık büyük medya kanallarının web siteleri de uyguluyor. Örneğin zam dönemi ve hükümetle memur sendikaları arasında görüşmeler mi sürüyor? İşte size yağlı kapı... Habere bakın: "Hükümet ve sendika memur zammı konusunda anlaştı." Haberin içeriğine tıklıyorsunuz.
Yalan değilmiş, anlaşmışlar. Ama nerede? Almanya'da!
GELİN DE GÜVENİN
Maksat ortalığı karıştırıp ilgi toplamak ya! Bir web sitesinde şu habere rastlıyorsunuz:
"Devalüasyon ve dolar yasağı derken şimdi de memur maaş krizi!" Yanılıp da haber kaynağına giderseniz, haberin LÜBNAN kaynaklı olduğunu öğreniyorsunuz.... Bir doğal afet mi var? Ve insanlar haber mi bekliyor?
İşte size sömürülecek bir haber daha!
"Belediye başkanından can kaybı bilgisi geldi." Habere gidiyorsunuz. Detayında şöyle yazıyor: "Belediye başkanından can kaybı olmadığı bilgisi geldi." Sonra yeni bir başlık: "1000 liralık banknotta kimin resmi olacak?" Haberin içeriğinde şu yazıyor: "Bu banknotun basılacağına dair elimize bir bilgi ulaşmadı." Gelin de internet haberciliğine güvenin!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.