• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
HÜSEYİN KOCABIYIK

"Sil baştan" yapmak...

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23 Ekim 2009, 19:16
Habur sınır kapısından giren ve güvenlik kuvvetlerine teslim olan PKK üyelerinin karşılanmasında yaşanan olaylar, haklı olarak pek çok kişiyi rahatsız etti. Benim gibi açılım politikalarına destek verenler de benzer rahatsızlığı duydular. Son birkaç gündür eşimiz dostumuz bizi arıyor ve "Hani her şey iyi olacak diyordunuz, olanları görmüyor musunuz?" diye, sitem ediyor.
Başta da söylediğim gibi, bu tepkiyi göstermekte haklılar. Ellerde bölücülerin simgesi paçavralar ve Apo alçağının posterleri meydan meydan geziyorlar; kim tahammül eder ki buna? Tahammül etmesi zor, biliyorum ama tahammül edeceğiz, etmemiz gerekiyor. Bu terör belasından, bu eşkıya sürüsünden, bu kan ve gözyaşı kaynağından kurtulmak istiyorsak, şu yaşanan ve hepimizi çok rahatsız eden çirkinliklere tahammül edeceğiz. Çünkü, bu sorunu biz çözmeye mecburuz. Akılla ve sabırla çözeceğiz. Devlete karşı eline silah alanlara devlet bir şans tanıyor. "Silahını bırak, ülkene dön ve onurlu bir biçimde ailenle yaşa" diyor devlet. PKK örgütüyle savaşmış ve bu savaşta asla yenilmemiş bir devlet olarak söylüyoruz bunu.
***
Türk halkının bu olay üzerine gösterdiği tepkiyi iyi anlamak gerekiyor. Özellikle de Kürtlerin, o çirkin sabotajı yapan DTP'lilerin iyi anlaması gerekiyor. Açılım siyasetinin bütün riskini üstlenmiş olan Başbakan Erdoğan, bu olaylar üzerine gazetecilere çok önemli bir söz söylüyor ki, tam da Türk milletinin hissiyatına tercüman oluyor.
Başbakan, "Her şeyi sil baştan yaparız" dedi. Bu sözün üzerinde herkesin birkaç açıdan durmasında yarar görüyorum. Ne demek istedi Başbakan? Bana göre Başbakan'ın "sil baştan başlarız" sözü, kafasında bir "B" planının olduğunu açık seçik ele veriyor.
Herkes de biliyor ki, Başbakan Erdoğan bu meselenin çözümünü samimiyetle istiyor. Bu nedenle siyasi başarı için kıl kadar bir boşluğu ve riski hesap eden birisi olarak sonu partisi ve kendisi için bir felaket olabilecek kocaman bir riski alıyor.
"PKK'lılar silah bıraksınlar; ülkelerinde, ailelerinin yanında hayatlarını sürdürsünler; bu ülkenin Mehmetçiği şehit olmasın, analar ağlamasın, 30 yılın biriktirdiği yaraları sarmaya başlayalım" diye düşünen bir insan Başbakan.
***
Ancak, bu proje işlemezse ne olacak? Türkiye gibi koskoca bir devlet bir işi eline yüzüne bulaştırmış, PKK'lıların provakasyonuyla başarısız olmuş duruma mı düşecek?
Hayır, tabii ki öyle olmayacak. Devlet bu sefer bir başka planı devreye sokacak ve benim iddiam odur ki, bu plan Başbakan'ın kafasında bütün hatlarıyla ve bütün kıvrımlarıyla mevcut.
O planın söz düzeyinde ifadesi Başbakan'ın önceki gün söylediği sözdür: "Sil baştan başlarız!"
Ben meraklılarına bu sözü şerh edeyim: Bu şans iyi kullanılmazsa Türkiye'nin ikinci bir çözüm modeli vardır ve bu model doğrudan terör örgütünün askeri yöntemlerle imhasına dayanır. Son günlerde ABD yönetiminin, AB'nin, K.Irak yönetimi ve Irak'ın PKK'ya yönelik tutumlarına bakmak, Türkiye'nin bir "B" planı olduğunu anlamak için yeterlidir. Ancak bilinmelidir ki, "B" planı herkes için maliyeti yüksek bir çözüm modelidir. Türkiye geldiği noktada bu sorunu mutlaka çözecektir; ya öyle çözecektir ya böyle çözecektir.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.