Yeni ittifaklar
TÜRK-ERMENİ PROTOKOLÜ
Ak Parti iktidarı iki yıldır Ermenistan ile bir protokol hazırlığının içindeydi. Türkiye akıllı bir diplomasiyle bu süreci bir protokolle tamamladı. Bu diplomasi bize pek çok şey kazandırdı. İlk olarak üzerimize çığ gibi gelmekte olan sözde soykırım meselesi, bu protokolle birlikte kelimenin tam anlamıyla sulanmış oldu.
İkinci olarak, dünya Türkiye'nin bölgesinde sürekli olarak barış ortamı tesis etmek isteyen bir ülke olduğunu gördü ve hükümetin bir süredir sürdürdüğü dış politikanın ne kadar samimi ve derinlikli bir politika olduğunu anladı. Üçüncü olarak da, Azerilerle Ermeniler arasındaki düşmanlık kaynaklarının kurutulması ve sorunların çözümü konusunda bir şans yaratıldı.
Buraya kadar tamam. Ama asıl üzerinde durulması gereken ilginç gelişme, bu protokol karşısında oluşan muhalif ittifak. Kimler karşı bu protokole? Bir, son dönemlerde her fırsatta Rusya ile flört eden Aliyev yönetimi. İki, Ermeni milliyetçileri ve Türkiye düşmanı diaspora. Üç, Türkiye'nin ulusalcıları ve milliyetçileri. Şimdi herkes sakince bir düşünsün, bu işte bir yanlışlık yok mu?
AÇILIM İTTİFAKLARI
Hükümetin yönettiği bir açılım siyaseti geliştirildi. Bu projenin hedefi oldukça açıktır. Devlet artık şehit cenazeleri görmek istemiyor. Çünkü, her şehit cenazesi bu ülkenin duygularını param parça ediyor. Bunu da en iyi askerler görüyor. Türkiye bölgesinde bir demokrasi ve istikrar adası olma yolunda ilerlerken ve etrafına barış ihraç ederken, kanlı bir iç sorunla duygularını ve hazinesini sömürtmek istemiyor. Zayıf bir karın haline gelmiş bir meseleden kurtulmak istiyor. Çözümün çerçevesini de ilgili devlet adamları gayet net çiziyorlar: tek bayrak, tek vatan, tek dil, tek millet, tek devlet. Anayasa'nın değiştirilemez maddeleri aynen kalacak vs. Burada anlaşılmayan ne var?
Ancak, o yüksek tepeden bakınca görünen manzara şu: DTP-PKK ve Apo züppesi açılım projesine kesinkes karşı. Olayın bir çözüme kavuşmasını istemiyorlar. Bunu anlamak için Apo'nun iki gün önce İmralı'dan sızdırdığı mesajlara bakmak yeterli. "Ak Parti bize tuzak kuruyor" diyor Apo.
Ama sadece Apo değil karşı olan. MHP ve CHP'de karşı. Onlarda bu sorunun silahsız bir biçimde çözümünü istemiyorlar ve sabote etmek için de her yolu deniyorlar. Elbette çözüm konusunda zoraki bir ittifak durumu oluşmuşsa da, karşı olma nedenleri bir birinden farklı. Apo hainliğinden muhalefet partileri Ak Parti'ye siyasi rant yedirmeyelim diye karşı çıkıyorlar bu sürece.
Ancak, sonuçta ortaya tuhaf benzerliklerin, ilginç kategorilerin çıktığı bir gerçek. Burada tabii en adil hakem, Türk milletidir. Tepede oturan da odur. O manzarayı nasıl görmüşse, doğru odur ve herkese hak ettiğini de o verecektir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.