Kimler birleşti
DEMİREL+CİNDORUK
Bu birleşmeyi gerçekleştirenler Demirel ve Cindoruk'tur. ANAP'ı "iç" ederek Rahmetli Özal'dan son intikamını da almış olan bu ikili belki iç dünyalarında o ilkel duygularını tatmin etmiş olabilirler ama acaba sokaktaki insanlar bazı soruları hiç sormayacaklar mı bunlara?
Mesela sokaktaki adam " Ey Demirel ve emanetçisi Cindoruk; yahu siz bu ANAP'a 12 Eylül'ün ürünü demiyor muydunuz? Özal ailesine çingene demediniz mi yıllar boyu? En ağır hakaretleri yapmadınız mı? Koskatos dosyaları hazırlamadınız mı? Çankaya'dan onursuzca indireceğiz demediniz mi? Çankaya'nın şişmanı diyen siz değil miydiniz? Ve varlık sebebiniz zaten Özal düşmanlığı değil miydi? Bütün bunlar böyleyken, bu tarih hiç yaşanmamışçasına nasıl böyle muhabbet görüntüleri verir siniz? Hadi kendi mazinize ve haysiyetinize bir saygınız yok, bari rahmetli Özal'ın manevi şahsiyetine biraz hürmet edin." dese Demirel ve Cindoruk ne der acaba? Tabi iki laf ebesi söyleyecek lafları mutlaka bulurlar da kim inanır.
ANAP'lıların içine girdikleri parti hakkında geçmişte söylediklerini ise geçiyorum; ölünün arkasından konuşulmaz çünkü.
ÇİLLER-YILMAZ
Dün Ankara'da yapılan şakanın en keyifli taraflarından birisi ise eski ANAP başkanı Mesut Yılmaz'ın DP(DYP)'ye katılımıydı. Katıldığı partiye bütün siyasi hayatı boyunca "çamur" muamelesi yapan ve "çamurun üstünde oturmam" lafı ile hükümet yıkan Yılmaz, şimdi çamurun içine avdet etmiş durumda. Bu şakaya Mesut Yılmaz açısından mı baksak yoksa DP(DYP) açısından mı baksak daha keyifli olur bilmiyorum. Ama ben şahsen ne yana baksam çamur görüyorum. Gerçi 28 Şubat'ta Demirel'in başbakanlığı Çiller'den alıp Yılmaz'a vermesi ve Cindoruk'un ise DYP'ni bölüp Mesut Yılmaz hükümetine payanda olmasından hareketle dünkü şakaları anlamak mümkün ama neyleyelim ki yine de insanın tuhafına gidiyor işte. Ancak, bence dünün en müthiş şakası Mesut Yılmaz'ın " O kadını saçlarından sürüyeceğim" dediği Tansu Çiller'in kongreye kutlama mesajı göndermesi ve ANAP'lılar tarafından da çılgınca alkışlanmasıydı ki, Çiller'e pek yakışmıştır.
DARBEYE ÖZGÜRLÜK
Dün yapılan birleşme kongresine şaka diyorum ya, okuyucularımız bağışlasın, laf olsun diye söylemiyorum bunu. Gerçekten olan bitenlere yakın tarihimizin hafıza kayıtları ışığında baktığımız zaman her şey peş peşe dizilmiş palyaço şakalarını andırıyor. İşte size bir büyük şaka daha dünkü birleşme kongresinden: Cindoruk kongre konuşmasında baştan sona Ergenekonculuk yapıyor. Bu köşeyi takip edenler hatırlayacaklardır. Ben pek çok kereler Demirel ve Cindoruk'un bu DP işine girmesinin nedeni Ergenekon davasını kuşatma altına alma isteğidir diye yazmıştım. DP'nin genel başkanı olan bir adam niçin darbecilerin yargılandığı bir mahkemeye savaş açar, herkes bir düşünsün bakalım. Cindoruk'un konuşmasının sonunda askerlere gönderdiği "ıslak imza" mesajı ise tek kelimeyle müthişti doğrusu. "Islak imzayı destekliyoruz, bu hükümeti yıkma planınızın arkasındayız" diyordu sanki. Ve tabi şakaların şakası, salonda bulunan güya Menderes ve Özal'ın partisinin taraftarları ve nümayendelerinin Cindoruk'un darbecileri takdis eden sözlerini çılgınca alkışlamalarıydı ki, bu sahnenin trajikomik yanını tasvir etmeye benim kalemim yetmez, Shakespeare olmak icap eder.
İSTİKAMET SOL
Matruşka gibi şaka içinde şaka vardı dünkü birleşme kongresinde. Yine Türk siyasi tarihinin en klasik şakaları arasında yer alacak bir gelişme yaşandı kongre salonunda. Bizim dedelerimizin partisi, Menderes'in partisi DP(Demokrat Parti) yani Demirkırat nalları sökülmüş bir sütçü beygiri gibi sola "deh"lendi. Salonda nereye baksan soldu. Söylem soldu. Yeni partiye katılanlar soldu. Celal Doğan Deniz Gezmiş'in arkadaşı. Aslında bunu da anlamak mümkün. Çünkü uzunca bir süredir Demirel yanına gelenleri "CHP'ye gidin" diye yönlendiriyordu. Cindoruk Milliyet gazetesi'ne beyanat vermişti "Kurtuluş solda" diye. Nitekim son seçimde oyunu da CHP'ye verdiğini hiç gizlemedi. Mesut Yılmaz'a gelince, o zaten bu işi ilk görenlerden. Hiç unutmuyorum, 1999 seçimlerinden biraz önce Milliyet Gazatesi'ne manşetten konuşmuştu: " Çare milliyetçi sol". Benim büyük hayal kırıklığım Mehmet Ali Bayar'a gelince. Onun da 2002'de bir sol partiyle işbirliği yapma konusundaki hevesini hatırlatmakla yetineyim ve Mehmet Ali Bayar konusunu yazmayı sonraya bırakayım.
Son söz: Şimdi bizim Çakırbeyli'nde, meydandaki kahvede oturup memleketin ahvalini konuşan hakiki demokratlar, Menderes'in hatırası üzerinde tepinip duran şu adamlar için ne düşünecekler acaba ?
Benim de merakım bu
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.