Şimdi bedel ödetme zamanı
***
Türk devletinin başına gelebilecek en kötü şeylerden birisi düşmanları tarafından hafife alınmaktır. Belli ki PKK ve onun şehirlerdeki uzantılarının etnik şımarıklığı ve yarattıkları gürültü Türk devletinin kahredici gücünü unutturuyor. Şehirlerimizi yangın yerine çeviriyor, yoldan asker kaçırıyor, 13 askerimizi şehit ediyorlar. Ben bunu yapanların ruh halini çok iyi anlıyorum. Etnik ve ideolojik sarhoşluğa kapılmış olanlar dünyanın kendilerinden ibaret olduğunu sanırlar. Afyon içmiş insanlar gibi kendilerini dev aynasında görürler. Bir hukuk devleti bu sapkınlıklara belli bir süre tahammül eder, bu olayları belli bir süre yönetir; ancak bu akıl dışılık kurumlaşmaya başladığı anda devreye girer, demir yumruğunu zıvanadan çıkmış kafalara indirir. İşte şimdi tam o andır. Türk halkı şehitlerinin intikamını alacak bir devlet görmek istiyor.
Devletin Siirt polisi gibi olmasını arzu ediyor.
***
Toparlayalım, Kürt meselesi ve etrafında yaşanan olaylar bize her gün yeni bir şey öğretiyor. Şahsen benim geldiğim nokta şudur: Türkiye Cumhuriyeti için demokratik bir rejime sahip olmak çok hayati bir meseledir. Demokrasi ve insan haklarına saygı perspektifinden, ne olursa olsun, ayrılmamalıyız. Kürt vatandaşlarımıza demokratik haklarını sonuna kadar vermeliyiz.
O hakların ne olduğu bellidir, ancak PKK-KCK taleplerinin hiçbiri değildir.
Diğer taraftan, devletin bütün güvenlik mekanizmaları, bütün istihbaratı, bütün diplomasisi 21. Yüzyılın en büyük ve kapsamlı terörle mücadele savaşını başlatmalıdır. İmralı'da yatan kişi işbirliği yapıyorsa yapar, yapmıyorsa varlığına son verilmelidir. Her şehit için, her patlayan bomba için, her atılan taş için bedel ödettirilmelidir ve biz de bunu görmeliyiz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.