Bu orduyu siz bu hale getirdiniz!
***
Bu yazıda onun çuvallar dolusu eski günahlarının hiçbirinden bahsetmeyeceğim. Ben bugün emekli Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'in internete düşen kasetlerinden hareketle Ertuğrul Özkök'ün dün yazdığı yazıdan söz edeceğim. Yazısının başlığı şu: "Duygusal Ricat". Orduyu geçmişte ne kadar çok sevdiğini ama şimdi artık o sevgisini geri çektiğini anlatıyor arkadaş. Tam da ondan beklendiği gibi. Ertuğrul Özkök ismi insanlarda neden kötü duygular uyandırıyor, işte burada anlıyorsunuz. Bu ordunun generalleri "racon" keserken, darbe yaparken, hükümet devirirken onların işbirlikçisi, akıl hocası ol, o irade zayıflayınca ricat et! Kaldı ki o zavallı askerleri İstanbul'un iri kıyım sermayesi ile birlikte kışkırtan, azdıran, onlara hedef gösteren siz değil miydiniz? Bugün bu milletin ordusunda bir yozlaşma, bir savrulma varsa, işte bu tam da sizin eseriniz. Attığınız manşetler, rol aldığınız özel operasyonlar, kışkırtmalar belleğimize büyük temel çivisiyle çakılı, unutmayın bunu. "Orduyu hep birlikte bitirdik" diyor ve yanına "cürüm" arıyor bu arkadaş. Hayır arkadaş, orduyu sen ve kabilen bitirdi.
***
Evet, bu orduyu bu hale Ertuğrul Özkök gibi adamlar getirdi. Şimdi ricat ediyorlar. İşte aramızdaki fark burada ortaya çıkıyor. Dün askere hatalarını söyleyen, siyasete müdahale etmesinin sakıncalarını hatırlatan ve bundan dolayı bedel ödeyen bizim gibi insanlar, bugün, ordumuza dair hiçbir "duygusal ricat" hali içinde değiliz. Ordumuzu eskisinden daha çok seviyoruz ve ona daha çok sahip çıkacağız. Ama bu orduyu yozlaştıran, ahlakını bozan, yoldan çıkaran Cumhuriyet'in Abdullah İbni Sebeleri, dün demokrasiyi sattıkları gibi bugün de askeri satıyorlar. "Duygusal ricat"ın enlemesine ve boylamasına anlamı budur.
***
Bugün köşemde PKK'lı Bengi Yıldız'ın Bodrum'da sevgilisiyle yaptığı tatilin haber yapılmasının ardında "derin devlet parmağı" arayan Hürriyet eski yöneticisinin bir vakitler iki çocuk annesi Tansu Çiller'i evinin havuzunda güneşlenirken gösteren mayolu resimlerini Hürriyet Gazetesi'nde nasıl yayınladığını şöyle bir hatırlatıp geçecektim. Ama sanırım karakter kanserine yakalanmış birine hiçbir entelektüel kemoterapinin fayda etmeyeceğini artık anlamamız gerekiyor.
Onları korkunç geçmişleriyle baş başa bırakmak en iyisi.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.